Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
Geçtiğimiz gün Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi İstanbul’a yağan aşırı kar hayatı resmen felç etti. Bu yazıyı gece 03.00’te yazıyorum. Bu saate kadar İstanbul’un merkezinde birçok yol hâlâ kapalı idi. Birçok araç, içindeki insanlarla birlikte yollarda mahsur kalmıştı. İBB bir doğal felaket karşısında yine sınıfta kalmıştır. Sosyal medya, televizyonların haber programları hep İBB’nin yetersizliğini, yönetim zafiyetini, çapsızlığını, beceriksizliğini anlatan görsellerle ve yazılarla dolup taşmıştı.
İBB’nin kar temizleme araçlarının arabaları biçerek ilerleme görüntüleri, kaza yapan bir İBB aracının şoförünün sarhoş çıkması, cenaze araçlarının yolda kalması, İstanbul halkı yollarda çile çekerken Ekrem İmamoğlu’nun bir balıkçıda keyif çatmasına dair pozları, İBB Sözcüsü Murat Ongun’un trolleriyle sıvama çabaları hepsi birbirini tamamlayan rezaletlerdi. Hele İBB trollerinin Amerika’daki kar temizleme araçlarının videolarını “İBB çalışıyor” diye servis etmeleriyse tam bir trajediydi.
Bu durumun en acı olanı da ne biliyor musunuz?
2020’nin Ağustos sıcağında bile sözde ‘kış şartlarıyla mücadele çalışmalarını’ sürdüren ve bu taktikle yandaşları zengin etme kurnazlığı yapan İBB, Sayıştay müfettişlerine yakalanmıştı. Bu yıl da sebebi nedir bilinmez “tuz ihalesini” iptal ederek, bugünlerde yaşanan kar felaketi karşısında İstanbul halkını perişan ettiler.
2017 yılındaki İBB yönetimi yağan karla mücadelede 136 bin ton tuz ve 539 ton solüsyon kullanılırken, mevcut İBB 41 bin 670 ton tuz ve 21 ton özel solüsyon kullanarak aradaki mücadele farkının istatistiğini gözler önüne sermiştir.
İstanbul’da sel olduğunda Bodrum’dan poz veren, Elazığ’da deprem olduğunda hayatını kaybeden yüzlerce insanın cenazesi daha ortadan kaldırılmadan Elazığ’a uğrayıp ertesi gün ailece Erzurum’dan kayak pozu veren Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’a verebileceği zaten ancak bu kadardı. Bu durum son kar yağışındaki yönetim tarzıyla bir kez daha tescillenmiştir. Onu artık trollerin komutanı Murat Ongun’un algıları, yalanları bile kurtaramaz.
Hizmetteki çapsızlığı, vizyondaki sıfırlığı dillere destan olan Ekrem İmamoğlu’nun profili bu şekilde iken, bir de onu cumhurbaşkanı adayı olarak pazarlayan ajans ahmaklığına şahit oluyoruz. Yani diyorlar ki; İstanbul halkına çile çektirmesi yetmiyor, onun Türkiye’ye çile çektirmesine yol verin.
İBB’yi PKK yatağına çevirdiği tartışmaları soruşturma aşamasında olan, HD(P)KK bağlantılı birçok kişiyi İBB’ye doldurduğu alenen ortada olan birisi “Her şey güzel olacak” sloganının hipnozuyla İstanbul halkına yedirilmiştir. Hizmet yok ama parayla oluşturulan algı çok. Ona oy veren İstanbul halkı çok pişman ama yapacak bir şey yok. İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı yaparlarsa daha erkenden kurtulma şansını yakalayacaklar yoksa yapılacak yerel seçimlere kadar bu işkence devam edecek…
