Karsruhe’deki Federal Adalet Divanı (BGH), NSU terör örgütüne silah temin ederek 9 cinayete yardım ve yataklık etmek suçundan 2018’de 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Ralf Wohlleben’ın, cezasının üçte ikisini yattığı için yararlandığı denetimli serbestlik kapsamından çıkarılması gerektiğine karar verdi.
Almanya’da aşırı sağ görüşlü Ulusal Demokratik Partisi’nin (NPD) eski yetkililerinden olan Wohlleben, hapiste yattığı süre göz önünde bulundurularak 2018’deki karardan kısa bir süre sonra serbest bırakılmıştı. Federal Adalet Divanı yargıçları bugün verdikleri kararla, 47 yaşında olan Ralf Wohlleben’ın 5 yıllık özgürlüğün ardından 3 yıl 4 ay olan cezasının geri kalanını çekmek için hapse geri dönmesi gerektiğine hükmetti. Adalet Divanı, Wohlleben’in geri kalan tutukluluğunun denetimli serbestliğe çevrilmesi talebini kamu güvenliği gerekçesiyle reddetti.
Şu an serbest olan ve polise teslim olması beklenen Wohlleben’ın karara 6 ay içinde itiraz hakkının bulunduğu belirtildi.
Münih Yüksek Bölge Mahkemesi, Wohlleben’ın ve bir suç ortağı ile birlikte, NSU teröristleri Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos’un 2000-2006 yılları arasında işledikleri 9 cinayette kullanılan tabancayı onlara tedarik ettiği sonucuna varmıştı. Almanya Federal Adalet Mahkemesi, Wohlleben hakkındaki kararı Ağustos 2021’de onaylamıştı.
NSU’nun Geçmişi
Almanya’da 2000-2007’de 8 Türk vatandaşının öldürüldüğü cinayetler uzun süre karanlıkta kalmış, bunların arkasında Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı Neonazi terör örgütünün olduğu 2011’de ortaya çıkmıştı. NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011’de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, intihar ettikleri öne sürülmüştü.
Terör örgütünün hayattaki tek üyesi olduğu iddia edilen Beate Zschaepe, örgüt arkadaşlarının ölümü üzerine hücre evini ateşe vermiş ve polise teslim olmuştu. Zschaepe, 11 Temmuz 2018’de sona eren davada ömür boyu hapse mahkum edilmişti. Cezaevinde bulunan Zschaepe cezasını çekiyor.
Neonazi terör örgütünün, uzun yıllar boyunca Alman güvenlik birimlerince tespit edilememiş olması, NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurduklarının ortaya çıkması, Almanya’da büyük tartışmalara yol açmıştı.