Ekonomi Kampüsü'nde konuşan Tatar, Türkiye ile bağların daha da güçlendiğini belirterek, “Hava yolu filolarının sayısını artırması ile birlikte İstanbul'a günde on kere, Ankara'ya yedi Trabzon'a kadar uçan uçaklarla birlikte aramızdaki bağların daha da güçlendiğini söylediğimde karşı taraftakiler hemen terlemeye başladılar. Türkiye Cumhuriyeti ana vatanımızla aramızdaki bağlar öylesine güçlenmektedir ki artık bizi kimse koparamaz, ayıramaz. Esasında mesele budur. Sabah erken saatlerde ekonomiye büyük katkı sağlayan gül bahçelerini gezdim orada bulunan insanlarla kucaklaştım. Bir cumhurbaşkanı olarak benim sabah 06.30'da gül bahçelerinde olmam o insanlarda o sohbeti yapmam işte bütün bunlar çalışa çalışa, ilmek ilmek aramızdaki bu güzel muhabbet bağlarını güçlendirmek anlamındadır” dedi.
"Kıbrıs milli bir davadır, Kıbrıs Türk'ün davasıdır"
KKTC'nin yıllar içinde büyüdüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, "Bize kimse küçük bir toprak parçası deyip geçmesin. Bizim deniz yetki alanlarımız, kara sularımız vardır. Kıta sahamız ekonomik münasip bölge haklarımız vardır. Bütün bunları anavatan Türkiye Cumhuriyeti'nin Doğu Akdeniz'deki hakkı ve hukuku ile birleştirdiğimizde bize bambaşka bir ulusal harita ortaya çıkar. Bu bambaşka ulusal haritada elbette doğal kaynaklar, enerji meseleleri, güvenlik meseleleri hem denizlerde hem de göklerde hava sahasında bizlerin hepimizin ulusal güvenliği bakımından havacılığın ne kadar önemli olduğunu zaten biliyoruz dolayısıyla biz Kıbrıs'ta mücadeleyi sürdürürken her zaman Türkiye ile birlikte yürüdüğünüz müşterek milli davamız yani Kıbrıs dendiğinde evet Kıbrıs milli bir davadır. Kıbrıs Türk'ün davasıdır. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti de beraber ve müştereken yürütülmekte olan çok önemli bir davadır. Çünkü hepimizi ilgilendiren meseledir. Burada Isparta'da sizleri de ilgilendiren bir mesele çünkü buradan kuş uçuşu gideceğiniz bir mesafede KKTC'yi bulursunuz ve onun etrafındaki denizlerdeki bütün ulusal meseleler bir bakıma Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden geçer. Kuzey Kıbrıs serhat vatandır. Doğu Akdeniz'de yıkılmaz ve sarsılmaz bir Türk kalesidir" dedi.
"Hepinizi inşallah 20 Temmuz'da Kıbrıs'ta görmek isterim"
Konuşmasının devamında Kıbrıs Barış Harekatının yıldönümüne değinen Tatar, "Mehmetçiğin Kıbrıs'a ayak basması ile özgürlüğün sağlanması bizler için milli anlamda büyük bir başarı ve bir zaferdi. 20 Temmuz 2024 bundan işte 6 hafta sonra inşallah hep birlikte 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatının 50. yıl dönümü kutlayacağız. Ben buradan bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan'a çok teşekkür ediyorum. Geçen gün bir ziyaretinde geliniz birlikte gidelim Kıbrıs'taki coşkuyu kutlayalım şeklini açıklaması olmuştu. Sayın Cumhurbaşkanımıza Türkiye'ye bizim coşkumuzu şimdiden duyurduğu için ve 20 Temmuz'da inşallah Kıbrıs'ta büyüklerle törenlerle bu coşkuyu alacağımız için kendisine teşekkür ediyorum. Hepinizi inşallah 20 Temmuz'da Kıbrıs'ta görmek isterim. Özellikle gazilerimiz görmek isterim çünkü Mehmetçikler jeopolitik gelişmelere bağlı olarak KKTC'nin statüsünün yükselmesi hem mavi vatanda hem hava sahasında birlikte yaptığımız bir takım işbirlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti'nin hem esasında Kazakistan‘a kadar giden bütün Türk dünyasının en güneydeki KKTC'yi bağımsız bir Türk devleti olarak yükseltmiştir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Tatar, 25 yıl aradan sonra Isparta'ya ziyaret gerçekleştirdiğini belirterek, Isparta'yı çok sevdiğini ve bu anlamda aralarındaki bağın güçleneceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'a “fahri doktora”
Tatar buradaki programın ardından Süleyman Demirel Üniversitesinde düzenlenen programa katıldı. Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi'nde İstiklal Marşı okunması ile başlayan programda SDÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Saltan tarafından Cumhurbaşkanı Tatar'a “fahri doktora “verildi.