İsrail askerlerinin 12 Aralık'ta Gazze'nin kuzeyindeki Kemal Adwan Hastanesi'ne düzenlediği baskın sonrası ortaya çıkan büyük yıkımın görüntüleri kan dondurdu.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, hastanedeki 90 kişiyi alıkoyduklarını belirtti. Adraee, sivillerin rehin alınmasına 'Üzerlerinde silah, gizli belge,iletişim cihazı bulundu' diye kılıf uydurdu. Kemal Adwan Hastanesi'ne ağır hasar verildiği avlusundan askeri dozerlerle geçildiği ortaya çıktı.
Filistin kaynakları ise İsrail'e ait iş makinelerinin, Kemal Advan Hastanesi avlusunda bulunan çadırları içindeki sivillerle birlikte ezdiği ve çok sayıda kişinin ölümüne neden olduğunu söyledi.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesinde onlarca kişiyi öldürdüğü yönündeki haberlerle ilgili uluslararası soruşturma açılması çağrısı yapmıştı.
Gazze Sağlık Müdürü Munir el-Berş, İsrail güçlerinin Kemal Advan Hastanesi'nden çekilirken geriye bir "insani felaket" bıraktığını söyledi. İsrail güçlerinin Hastanenin de bulunduğu bölgedeki evler, binalar, altyapı, okullar, sağlık merkezleri ve idari kurumlara da ağır tahribat verdi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), İsrail'in yoğun saldırıları altındaki Gazze'de başta okullar olmak üzere sığınma alanlarında açık yargısız infazlar da dahil sivillerin öldürüldüğüne dair giderek artan sayıda rapor almalarının endişe verici olduğunu bildirdi.
Filistin Sağlık Bakanı Mey Keyle, "Vatandaşlardan ve sağlık çalışanlarından gelen bilgiler ve tanıklıklar, İsrail güçlerinin, Filistinlileri diri diri hastane avlusuna gömdüğünü gösteriyor" ifadesini kullandı.
MÜLTECİ KAMPLARI VE KİLİSELERİ VURDULAR
İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye ve ortasındaki Deyr el-Belah mülteci kampını vurdu. En az 36 kişi hayatını kaybetti. Kudüs Latin Patrikhanesi, İsrail ordusunun Gazze'deki saldırılarında, Hristiyanları ve kiliseleri de hedef aldığını bildirdi.
Patrikhanenin bildirdiğine göre en az 5 kişi öldü, 7 kişi de yaralandı. Batı Şeria'da düzenlenen saldırılarda 2 Filistinli öldürüldü. 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria ve Kudüs'te öldürülen Filistinliler'in sayısı 294'e yükseldi.
İsrail saldırılarında yaralananların getirildiği hastaneler kapasite aşımından dolayı zor şartlarda çalışıyor.
Dünya Sağlık Örgütü Gazze'de 7 Ekim öncesi hizmet verenn 36 hastaneden sadece 8'inin halen çalışabildiğini, bu 8 kurumun da malzeme yetersizliğinden kısıtlı faaliyet gösterdiğini duyurdu.
ATEŞE VERDİLER
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi (Euro- Med), İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'nin önünde yaralı Filistinli sivilleri diri diri gömdüğüne ilişkin iddialar konusunda bağımsız uluslararası soruşturma açılması gerektiğini bildirdi.
Hazırlanan raporda İsrail güçlerinin hastanenin ecza deposunu yaktığı, elektrik jeneratörünü ve oksijen istasyonunu tahrip ettiği avluya gömülmüş 26 cesedin çıkardığı kaydedildi.
FİLİSTİN DESTEKÇİLERİNE BOMBALI TEHDİT
İsrailliler, Filistinlilere saldırılara karşı sosyal medyada paylaşımlar yapan ve Filistin'i destekleyen yüksek takipçili hesaplara sahip kişilerin isimlerini Gazze'ye atılacak bombaların üzerine yazıyor.
Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda, daha önce de çocuklara bombaların üzerine yazılar yazdıran İsrail ordusunun bu kez ABD'nin gönderdiği bombaların üzerine Filistin'i destekleyen tanınmış kişilerin isimlerinin yazılmasına izin verdiği görüldü.
Gazze'ye atılması planlanan bombaların üzerinde Cenk Uygur, Anastasia Maria Loupis ve Jackson Hinckle gibi İsrail'i eleştiren ve sosyal medyada yüksek takipçili kişilerin isimlerinin yer alması dikkati çekti. Söz konusu isimler, sosyal medya hesaplarından duruma tepki gösterdi.
Türk kökenli Amerikan vatandaşı eski MSNBC sunucusu Cenk Uygur, konuya ilişkin X sosyal medya platformundan paylaştığı mesajında, ABD yönetiminin Gazze'de soykırıma varan saldırılarını sürdüren İsrail'e verdiği askeri desteği eleştirdi.
Uygur, mesajında şu ifadelere yer verdi: İsrail ordusu benim hakkımda endişeli ve adımı bombalarının üzerine yazmışlar. Onlar (endişeli olmakta) haklı. Ben masum Filistinli çocukları öldürmelerine izin vermem. Eğer yetkili ben olsaydım benim adım orada olmazdı çünkü o bombalar orada olmazdı!
Paramızı masum çocukları öldürmek için harcamazdım. Sosyal medya kullanıcıları, Gazze'ye atılacak bombaların üzerine isimlerini yazarak Gazze'deki duruma ve İsrail işgaline karşı çıkan söz konusu isimleri tehdit etmeyi amaçladığı yorumunu yaptı.
GAZETECİ KATİLLERİ HESAP VERECEK
KATAR merkezli Al Jazeera kanalı, İsrail'in Gazze'deki saldırılarında ölen kameramanı Samir Ebu Dakka için Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) başvuracağını duyurdu.
Kanaldan yapılan yazılı açıklamada, avukat ve uzmanlardan oluşan ekibin, Ebu Dakka'nın öldürülmesiyle ilgili dosya hazırladığı belirtildi. Açıklamada, dosyada, Filistin topraklarında görev yapan Al Jazeera personeline yönelik saldırıların da yer alacağı ifade edildi.
İsrail'in yaraladığı ve ilk yardıma izin vermediği Ebu Dakka hayatını kaybetmişti. İsrail'in, Han Yunus kentinde yerinden edilenlerin kaldığı Ferhane Okulu yakınına düzenlediği saldırıda Al Jazeera kameramanı Samir Ebu Dakka ve Gazze muhabiri Vail ed-Dahduh yaralanmış, ambulansları bölgeye sokmamıştı.
İSRAİLLİ GAZETECİLER DEZULME İSYAN ETTİ
İsrail'deki Gazeteciler Sendikası, işgal altındaki Doğu Kudüs'te, görevi sırasında İsrail güçleri tarafından darbedilen AA foto muhabiri Mustafa Haruf'a desteklerini belirtti. Sendika mesajında İsrail ordusunun olayla ilgili derhal soruşturma başlaması talebinde bulundu.