Evans, 1983'ten beri SS Central Amerika’yı araştırıyor ve onu kaybedilmiş Amerika tarihinin ilginç bir parçası olarak nitelendiriyor. Evans, Yolcular için önemli olan şeylerin paraları ve fotoğrafları olduğunu görmek inanılmaz bir andı. Son nefeslerini verirken bunlara tutunmuşlardı” diye konuştu. Öte yandan, 1850'lerde fotoğrafçılık ABD’de son derece popüler hale geldi ve California'ya altın aramaya giden insanlar evlerindeki sevdiklerine fotoğraf gönderirdi.
Evans, “Belki de bazı yönlerden yepyeni bir modaydı. İnsanlar, bir yağlı boya ressamı tutmak yerine, bir veya iki dolar vererek fotoğraf çektiriyordu. Ekonomik statülerini ve iyi giyimlerini böylece sergileme imkanı buluyorlardı. O zamanlar San Francisco'da onlarca fotoğraf stüdyosu vardı” dedi.
Diğer taraftan Evans, fotoğrafların bu kadar iyi korunmasının bir nedeninin o zamanki fotoğrafçılık yöntemleri nedeniyle, bir kasada sulu ortamdan kapatılmış olmaları olduğunu söyledi. Bunlar, deri kaplı ahşap da dahil olmak üzere çeşitli kaliteli malzemelerden üretilmişti.
Okyanusun dibindeki sert tuzlu ve yüksek basınçlı bir ortam olsa da, fotoğrafları koruyan bir diğer faktör de Atlantik sularının serinliğiydi. Öte yandan, talihsiz gemiyi 2. kategori bir kasırganın batırdığına inanılıyor. Yaklaşık 150 kişi kurtarıldı, ancak kaptan da dahil olmak üzere 425 kişi gemiyle birlikte battı.