3- TURNAYI GÖZÜNDEN VURMAK Bir konuda gerçek şansı yakaladığımızı düşündüğümüzde kullandığımız bu deyimin çıkış hikâyesi oldukça sıra dışı: Enderun Mektebi, Osmanlı’nın hâkimiyeti altındaki topraklarda yaşayan Hristiyan ailelerden devşirilen çocukların gerekli siyasi, idari ve askeri kadroların oluşturulması amacıyla eğitilerek görevlendirilmesi için kurulan bir eğitim kurumudur. Enderun’a, kimsesiz ve 8-18 yaş aralığındaki çocuklar seçilir. Bu çocukların seçiminden Asker Ocağı'nın en kıdemlilerinden biri olan Turnacıbaşı sorumludur.
Turnacıbaşı Ağa, Yeniçeri Ocaklarına gayrimüslim oğlan devşirmesiyle görevlendirilmiş ocaklı yeniçeri zabitidir. Turna, sadakati ve dayanıklılığı temsil eder. Bu devşirme oğlan kafilelerinin turna kuşları gibi dizilmesi sebebiyle bu çocuklara 'turnalar', başlarındaki zabitin onlara önderlik etmesi sebebiyle bu zabite de 'Turnacıbaşı Ağa' denmiştir. Turnacıbaşı, bu gençlerin içlerinden en iyi olanları seçer, zira işinde artık o kadar ustalaşmıştır ki Enderun Mektebi’ne seçeceği bu devşirme çocukların hangi alanlarda başarılı olacağını gözlerinden anlardı. Turnacıbaşı'nın yaptığı isabetli seçimler, 'turnayı gözünden vurmak' deyiminin doğuşuna vesile olmuştur.
Kaynak: Milliyet