Soğan: Temiz bir kadın çorabı bulun. Soğanları çorabın bacaklarına tane tane doldurun. Her bir soğanın arasına düğümler atın ve oda sıcaklığında bir yere asın. Eğer bundan hoşlanmıyorsanız tezgahın üzerinde ağzı açık bir kaba da koyabilirsiniz. Ancak ne yaparsanız yapın soğanlarınızı patateslerden uzak tutun ve buzdolabına koymayın. Nem ve soğuk hava soğanların yumuşamasına neden olur. Karanlık bir yerde saklamak da soğanın acılaşmasını önler.
Taze et: Marketten aldığınız et vakumlu kaplarda satılıyorsa kabından çıkarmayın ve paketin üzerindeki saklama koşullarını uygulayın. Ambalajını değiştirmek etin üzerinde bakteri üremesine neden olabilir. Eğer etinizi yağlı kağıda sarılmış halde aldıysanız suyunun akmaması için altına bir tabak koymayı ihmal etmeyin.
Brüksel lahanası: Brüksel lahanası tanelerini dalından koparmadan saklarsanız daha uzun süre dayanırlar. Hatta mümkünse bu dalı buya batırın ve lahanaları üzerinden sadece ihtiyaç duyduğunuz zamanlarda koparın. Eğer dalından kopmuş vaziyette aldıysanız o zaman yıkayıp kesmeden ağzı açık bir kilitli poşete yerleştirin ve sebze çekmecesine koyun. Pişirmeden önce dış yaprakları ayıklayın. Unutmayın Brüksel lahanası bekledikçe lezzeti yoğunlaşır.
Çiğ makarna: Makarnayı genelde hep plastik ya da karton ambalajında saklıyoruz. Ancak bu çok da doğru bir yol değil. Bunun yerine makarnayı tazeyken paketten çıkarıp hava almayan ağzı kapaklı bir cam kavanoza koymalısınız. Böylece makarnanızın nemlenmesini ve bayatlamasını önlemiş olursunuz.
Ekmek: Her zaman ekmeği buzdolabında saklamanın uzun taze kalmasına yardımcı olacağını düşünürüz ama yanlış! Ekmeğinizi buzdolabına koymayın. Buzdolabına konan ekmek daha hızlı bayatlar. Kısa sürede tüketecekseniz serin bir köşede saklayın, uzun süre dayanmasını istiyorsanız da dilimleyip dondurucuya atın. Dondurucudan çıkardıktan sonra tost makinesinde ya da tavada ısıtıp tazelenmesini sağlayabilirsiniz.
Elma: Elma oda sıcaklığında saklanabilir ancak ömrü uzun olsun istiyorsanız buzdolabında sebzelik çekmecesini kullanmalısınız. Bu sayede elmanın olgunlaşma süresini uzatabilir ve elmalarınızı birkaç hafta boyunca lezzet ve afiyetle yiyebilirsiniz.
Kereviz sapı: Kereviz sapının tazeliğini koruması için alüminyum folyoya sıkıca sarılarak saklanması gerekiyor. Böylece ürettiği etilen gazının çıkışına engel olmak mümkün. Her kullanımdan sonra paketi yeniden iyice kapatmayı unutmayın. Ayıklanmış kereviz saplarını ise havuçta olduğu gibi suya gömüp saklamalısınız.
Kuşkonmaz: Kuşkonmaz için farklı saklama yöntemleri söz konusu ama en iyisi kökünden 1 santimetre kadarını kesip sapları az miktarda suya bir buket gibi dikmek, üzerini de gevşek bir naylon torbayla kapatmak. Bu vaziyette buzdolabına konan kuşkonmaz dört gün kadar taze kalabiliyor. Ancak tüketmeden önce kökleri yeniden biraz kesmenizde fayda var.
Muz :Muzları hevenk halinde değil de tek tek sakladığınızda ömürlerini uzatmak için bir adım atmış oluyorsunuz. Ancak burada önemli olan her bir muzun kökünü streç filmle sarmak. Böylece etilen gazı çıkışını önleyip olgunlaşmayı yavaşlatabilirsiniz. Muzunuz yeterince olgunlaşınca buzdolabına kaldırabilirsiniz. Soğuk hava daha fazla olgunlaşmayı önleyecektir.
Patates: Patateslerinizi karanlık ve serin bir yerde saklayın ama buzdolabına koymayın. Soğuk ve nemli ortamlarda patatesin içindeki nişasta şekere dönüşür. Bu da lezzetini ve yapısını etkiler. Patateslerinizi kağıt torbalar içinde kiler gibi serince bir yerde saklayabilirsiniz. Etilen gazı salgılayan soğan ya da elma gibi meyvelerle patatesleri yan yana getirmek ise filizlenmeye neden olur.
Un: Unu çoğumuz marketten aldığımız ambalajda saklıyoruz. Ancak hiç açılmamış bile olsa bu paketler hava aldığından unun ömrünü kısaltıyor. Bunun yerine ununuzu hava almayan kapaklı cami metal ya da plastik bir kavanozda saklamalısınız. Özellikle kepekli unlar daha hızlı bayatlar. Bu nedenle kepekli unlarınızı kavanozla buzdolabına da kaldırabilirsiniz.