"Keratokonus hastalığı korneanın sağlıklı bombeliğini kaybetmesi ve dikleşmesi, bir diğer ifadeyle konikleşmesidir. Bu hastalık toplumumuzda 2 bin kişiden 1'inde görülür.
Bu durum çok ciddi görme kayıplarına yol açar. Bu hastalığın en büyük risk faktörleri, çocuk yaşta göz ovalama, göz kaşıma ve yüz üstü yatarak göz dokusuna basınç uygulamadır.
Bu yüzden tüm çocuklarımızı yakın takip etmeli ve eğer göz kaşıma şikâyetleri varsa, çok ama çok hızlı göz doktoruna götürmeliyiz. Uygun alerjik konjonktivit tedavisi ve yakın takiple bu hastalığın oluşması engellenebilir."
TANI VE TEDAVİDE GECİKİLİRSE KORNEA NAKLİ GEREKEBİLİR
Keratokonus hastalığının ilerleyici kornea incelmesi ve bulanık görme ile karşımıza çıkacağının altını çizen Prof. Dr. Acar, erken tanı ve tedavi hakkında bilinmesi gerekenler ile ilgili, "En erken evrede hastalığın tespiti için yakın takip ve düzenli kontrol şarttır. Kornea topografisi ile çok net bir şekilde tanısı konulup evrelendirilebilir.
Kornea çapraz bağlama tedavisi, hastalığın onaylanmış tek tedavisidir. Bu tedaviyle hastalık durdurulur. Çapraz bağlama tedavisi sonrasında da uygun özellikli kontakt lens uygulamaları ile görme rehabilitasyonu sağlanır. Erken tanı, erken uygun tedavi ve uygun özellikli kontakt lens uygulamaları ile hastaların görmeleri korunabilir. Eğer tanıda ve tedavide gecikilirse, hasta kornea nakli yani Keratoplasti ameliyatı ile tedavi edilebilir" dedi.
Kaynak: DHA