Babasının yıllar sonra Avustralyalı esir askerle tekrar karşılaştığını ifade eden Atamert, şunları kaydetti:
"Aradan yıllar geçiyor. 1960`ta Avustralyalı askerler Türkiye`ye geliyor. İstanbul`da bir etkinlik düzenleniyor. Orada konuşan Avustralyalı askerlerden biri `Bizler, Türk askerlerinden insanlığı, insanca çarpışmayı öğrendik. Ben esir düştüm, genç bir subay bana kaputunu verdi, sıcak bir şey ikram etti, sonra biraz kendime geldim. Teşekkür için üniformamdaki bir düğmeyi kendisine hediye ettim` der demez, babam konuşmayı yarıda kesiyor. Ona biraz beklemesini söylüyor. Annem de şaşırıyor tabii. Babam içeri gidip geri geliyor ve yanında sakladığı o düğmeyi uzatarak, `Bu düğme miydi?` diye soruyor. O asker, `Mavi gözlü komutan o sendin` diyor ve tanıyor. Birden birbirlerine sarılıp ağlıyorlar."
Vücudundaki mermi çekirdekleri Kurtuluş Savaşı`ndan hatıra
Karabelen Paşa`nın Kore Savaşı`ndayken bir top ateşi sırasında yaralandığını anlatan Atamert, Amerikalı askerlerin bir cihazla Karabelen`in vücudunu kontrol ettiğini o sırada başında ve ayağında bir kurşun çekirdeğinin tespit edildiğini söyledi.
Amerikalı komutanın şaşırarak babasına, "Bu nasıl olur? Vücudunuzdan çıkartalım mı bu mermi çekirdeklerini?" diye sorduğunu belirten Atamert, babasının ise "O bana Kurtuluş Savaşı`ndan hatıra. 40 yıldır vücudumda. Ben ona alıştım, o da bana." yanıtını verdiğini ifade etti.
Avustralya`da askere gidip geri dönenlere "dönmüş asker" denildiği bilgisini veren Atamert, dönmüş askerlerin 36`ncı yıl dönümünde babasının Avustralya`ya gönderildiğini birçok gazetede bu olayın haberleştirildiğini söyledi.
Avustralyalı askerlerin ve ailelerinin 1975 yılında Türkiye`ye gelmeye başladığını aktaran Atamert, Avustralyalılara Çanakkale`yi ve İstanbul`u gezdirdiklerini kaydetti.
Babasından kalan hatıraları saklamaya devam ettiğini dile getiren Atamert, yazdığı kitapta tüm belgeleri yayınladı.
Kaynak: AA