20 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Galeriler Gündem Anadolu'muzun Cennetleri

Anadolu'muzun Cennetleri

u0026nbsp;Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Kayalıdere Köyü'nde bulunan Kayalıdere şelaleleri turizme açılmayı bekliyor.
Ereğli ilçe merkezine yaklaşık 35 kilometre mesafede bulunan 25 metre uzunluğundaki şelale görenleri kendisine hayran bırakıyor.
Kayalıdere çayı üzerinde irili ufaklı 7 şelale bulunurken, büyük şelalenin üst kısmında yaklaşık 50 metre uzunluğunda taşlardan oluşan doğal akua park bulunuyor. Kayalıdere Çayı ve şelalelerinin etrafının geniş alanda metrelerce yükseklikteki ağaçlarla çevrili olması bölgeyi doğa sporları yönünden de cazip kılıyor.
İnternette görüntülerini izlediği şelaleleri görmek için İstanbul'dan Ereğli ilçesine gelen Selçuk Göktepe, şelaleleri çok beğendiğini ve mutlaka turizme kazandırılması gerektiğini söyledi.Göktepe Burasını bana söylediklerinde inanmamıştım. Kanyon gibi bu kadar kuytu güzel bir vadinin olacağına inanmamıştım. Çocukluğum geçti Ereğli'de ama böyle güzel bir yer olacağını düşünmemiştim. İyi ki de uğramışım. Burası çok güzel. Bayağı bir yorulduk ama muhteşem.u0026nbsp;
u0026nbsp;Yukarıda ki manzarada harika. Buraya birilerinin dokunması, burasının turizme açılması lazım. Çok güzel, iyi ki gelmişim. Çok mutluyum şu an. Hava da çok sıcak, nem yok. Kendimi çok rahat hissediyorum. Araba ile yolculuk yaptım. Sıcakta kaldım. Ama buraya gelince bütün yorgunluğum gitti. İyi ki buradayım. Herkese tavsiye ederim. Zaten internetten de paylaşacağım. Herkesi buraya davet edeceğim” dedi.
Yüzen Ada, Bingöl Yüzen ada Bingöl'de yaşayan halk tarafından keşfedilmiştir. Söz konusu ada, şimdiye kadar görülmemiş bir tabiat olayına sahiptir. Bingöl-Solhan karayolunda 4.5 km uzaklıktadır.
Girlevik Şelalesi, Erzincan
Ahlat, Bitlis Ahlat'taki Meydanlık Mezarlığı, Malazgirt Savaşı'nda şehit düşenler için hazırlanmış bir mezarlıktır. Buradaki mezar taşlarında palmet, lotüs, rumi, rozet, geometrik geçmeler, laleler, saç örgüleri çeşitli bordür süslemeleri karşımıza çıkmaktadır. Buradaki mezar taşlarını ön ve arka yüzlerinde, yan cephelerinde, birbirlerinden farklı ayrı motifler işlenmiştir. Bu mezar taşların yükseklikleri ise ölenin sosyal konumu dikkate alınarak yapılmıştır. Bundan ötürü de bazılarının boyları 1 m.den 4-5 m'ye kadar ulaşmaktadır. Bu taşlar üzerinde sanatçıların ve hattatların isimleri,imzaları bulunmaktadır.u0026nbsp;
Ani Harabeleri, Kars Ani, Kars'ın merkez ilçesinde, il merkezine 48 km. uzaklıkta, Arpaçay boyunda bulunan ören yeri. 961-1045 yılları arasında Pakraduni Hanedanlığından Ermeni hükümdarının başkenti olmuştur. 11. ila 12. yüzyıla ait bazı İslam mimarisi eserlerini de barındırır.u0026nbsp;
Nemrut Krater Gölü, Bitlis
Ağrı Dağı, Ağrı Ağrı Dağı, Türkiye'nin en yüksek dağıdır. Zirvesi 4 mevsim boyunca erimeyen kar ve takke buzulu ile kaplı volkanik bir dağ olan Ağrı Dağı, Türkiye'nin doğu ucunda, İran'ın 16 km batısında ve Ermenistan'ın 32 km güneyindedir. Dağın %65'lik bir kesimi Iğdır ilinde kalan %35'lik kesimi ise Ağrı ili sınırları içerisindedir.
Akdamar Kilisesi, Van Van Gölündeki adalardan en büyüğü olan Akdamar Adası, üzerindeki kilisesi ile ünlü. 900'lü yılların başında Kral Gagik tarafından yaptırılmış olan kilise taş işçiliğinin en seçkin örneklerinden. Kutsal Haç adına Vaspurakan Kralı I. Gagik tarafından Keşiş Manuel'e yaptırılmış. Kilisenin figürlü repertuarı oldukça zengin. Bunun yanında, İncil ve Tevrat'tan alınmış çeşitli sahneler bulunuyor.
İshak Paşa Sarayı, Ağrı-Doğubeyazıt İlçesi'nin 5 km. doğusunda, bir dağın yamacındaki tepe üzerine kurulan Saray, Osmanlı İmparatorluğu'nun Lale Devrindeki son büyük anıt yapısıdır. 18. yy. Osmanlı mimarisinin en belirgin ve seçkin örneklerinden olduğu kadar, sanat tarihi yönünden de değeri büyüktür. Sarayın Harem Dairesi Takkapı kitabesine göre yapılış tarihi Hicri 1199, Miladî 1784'tür.u0026nbsp;
Çifte Minareli Medrese, Erzurum-Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad'ın kızı Hüdavent Hatun tarafından 1253 yılında yaptırılmış olan bu tarihi yapı, Anadolu'nun en büyük sanat şaheserlerinden biridir. Hüdavent Hatun'dan dolayı Hatuniye Medresesi olarak da adlandırılır. Erzurum şehir merkezinde; Erzurum Ulu Camii bitişiğindeki alanda, Erzurum Kalesi ve Saat Kulesi ile karşı karşıya bir konumda yer almaktadır.
Harput Kalesi, Elazığ-Harput Kalesi Urartular tarafından dikdörtgen bir plan üzerine kurularak yapılmış olan mimari yapıdır. Kale, iç ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Şu anki Elazığil sınırları içerisindedir. Rivayete göre yapımında kullanılan harca su yerine süt eklenmiştir bu nedenle Süt Kalesi olarak da adlandırılır. Fakat çoğu kişinin de bildiği ve sorduğu gibi Süt Kalesi'ndeki süt kullanılma sebebi su Kıtlığı olduğu içindir. Bu sebepten dolayı süt kullanılmıştır.u0026nbsp;
Osmanlı Devleti'nin ilk başkenti olan Bursa'nın Yenişehir ilçesinde bulunan ve kaynaklarda Cennet kanyonu olarak bahsedilen kanyon ilk defa görüntülendi.
Dağcılar, efsaneler yüzünden şimdiye kadar bölge halkının bile girmeye korktuğu 6 kilometrelik kanyonu baştan sona kat etti.
Yenişehir Dağcılık ve Arama Kurtarma Derneği'nden (YENDAK) özel bir ekip, daha önce hiç girilmemiş kanyona gitti. Dağcılar, Yenişehir ilçesine bağlı Günece ve Yarhisar arasında bulunan, Osmanlı kaynaklarında da Cennet kanyonu” ismiyle geçen kanyonunun bugüne dek bilinmeyen güzelliklerini keşfettiler.
Kanyona çıkmadan önce Günece Mahallesi sakinleri ile de görüşen ekip, kanyona daha evvel hiç kimsenin girmediğini öğrendi..
Girişteki Girdaplı göl denilen küçük gölün insanı yuttuğu söylentilerine inanan bölge halkının kanyona girmeye korktuğu bildirildi.
Uzunluğu yaklaşık 6 kilometre olan anyonu hızlı bir tempo ile ancak 5 saatte geçen ekip, zaman zaman 3-5 metre derinlikteki sulardan geçmek zorunda kaldı. Parkur üzerinde birçok şelaleye tırmandıklarını belirten YENDAK Başkanı Metin Sakarya, bugüne kadar insan eli değmemiş olan kanyonu fotoğrafladı
741 yaşındaki ağlayan Çınar.. Çınara bu isim gövdesinde bu mevsimde akmaya başlayan özsuyu yüzünden verilmiş.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Kumar borcu yüzünden kızını satışa çıkardı

Kumar borcu yüzünden kızını satışa çıkardı