Peki gittiği yere lanet götüren ve 'Şeytanın İncil'i' olarak anılan 'Dev Kitap'ta tam olarak neler yazıyordu? Keşişin yazdığı el yazmasının büyük bir bölümünde günah itiraflarının uzun bir listesi bulunuyor. Ve bu itiraflar cennet tasvirinin hemen önüne yerleştirilmiş bir vaziyette.
Tam 5 sayfa süren itiraflar kısmında keşiş, günahlarının affedilmesi için yoğun bir şekilde yalvarıp işlediği her günahı detaylı bir biçimde aktarıyor. 'Codex Gigas'ın geri kalanından farklı olan bu bölümün hepsi büyük harflerle yazılı. Bu bölümde keşiş 5 sayfa boyunca af dileyip ve işlediği her günahı ayrıntılarıyla anlatıyor.
NEDEN 'ŞEYTANIN İNCİL'İ' DENİLİYOR?
Sonraki sayfalarda cennet ve şeytanın tam ölçekli bir temsili sunuluyor. Bu özel sayfa, 'Codex Gigas'ı şeytanın tam sayfa portresini içeren tek Orta Çağ el yazması yapıyor. Tasvirdeki Şeytan, iki kule arasında sıkışıp kalmış, boş bir manzarada gösteriliyor. Bu yaratık, kırmızı boynuzları ve iki dili olan, ermin kumaştan yapılmış peştamaldan başka bir şey giymiyor ve sayfanın boşluğundan bakıyor. Ermin ise yalnızca kraliyet ailesi tarafından giyilen bir kumaş türü olmasından dolayı tasvirdeki bu detay, şeytanı karanlığın prensi olarak tanımlıyor. Bu portreden dolayı 'Codex Gigas' günümüzde dahi 'Şeytanın İncil'i' olarak da anılıyor.
Öte yandan uzmanlar hâlâ kitabın nasıl yazıldığı sorusuna net bir cevap bulamıyor. Bunun başlıca nedeni kitabın ayrıntılara gösterdiği kapsamlı özen ile devasa kapsamı arasındaki dengesizlik. Yani yazının genel doğası son derece tutarlı, görünüşte ya da kalitede hiçbir değişiklik yok. Uzmanlara göre, Codex Gigas'taki tüm yazılar ve sanat eserleri tek bir kişiye ait olsa da yazarların birden fazla illüstratörle iş birliği yapması yaygın bir uygulamaydı. Yazarın yadsınamaz yeteneğine rağmen başka bir eseri ise bulunamadı.
Kaynak: Milliyet