18 Ekim 2024
weather
12°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Galeriler Gündem Emekli tümamiral Türk yetkililere seslendi: Orada 550 yıllık doğal gaz rezervi var

Emekli tümamiral Türk yetkililere seslendi: Orada 550 yıllık doğal gaz rezervi var

Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Türk yetkililere çok önemli bir doğalgaz çağrısında bulundu.

Emekli tümamiral Türk yetkililere seslendi: Orada 550 yıllık doğal gaz rezervi var 4
Türkiye, denizler bağlamında nasıl bir ülkedir diye sorsam? Herkes şu tarifi ezberlemiştir; ‘Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada ülkesidir.’ Tarif güzel ama haritaya doğru bakmıyoruz. Bunu bugün değiştirelim. Diyelim ki biz Türkiye’yi yeniden tarif ediyoruz. Türkiye, iki yarımadadan müteşekkil 7 tarafı denizlerle çevrili bir ülkedir” ifadelerini kullandı.
Emekli tümamiral Türk yetkililere seslendi: Orada 550 yıllık doğal gaz rezervi var 5
Denizlerdeki mücadelelerin sadece su için olmadığının altını çizen Yaycı, enerji kaynakları üzerinden devletlerin mücadele ettiklerini belirtti.
Emekli tümamiral Türk yetkililere seslendi: Orada 550 yıllık doğal gaz rezervi var 6
“Karadeniz’deki gasiltatlar Türkiye’nin 272 yıllık, Kıbrıs ve Rodos adası arasında kalan yerlerde ise Türkiye’nin en az 550 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılıyor. Onun için denizlerde yapılan bu mücadele su için olmuyor, enerji veya kaynakları için oluyor” diyen Yaycı, deniz alanlarının paylaşımı konusuna da değindi.
Emekli tümamiral Türk yetkililere seslendi: Orada 550 yıllık doğal gaz rezervi var 7
Yaycı, kıta sahanlığı kavramının deniz tabanı ve altındaki cansız kaynakları kullanmak anlamına geldiğini, münhasır ekonomik bölge kavramının ise canlı ve cansız kaynaklara sahip olmak anlamına geldiğini kaydetti. Sözlerinin devamında Yaycı, “Münhasır ekonomik bölge kavramını kullanmak diplomatik bir iş çıkaracağı anlamına geliyor. O yüzden de kullanılmıyor.
Emekli tümamiral Türk yetkililere seslendi: Orada 550 yıllık doğal gaz rezervi var 8
Ama kıta sahanlığı derseniz ilan gerektirmiyor, kimse de bir şey demiyor. Türkiye’den başka kimse kıta sahanlığı kavramını kullanmıyor. Doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik bölge ilan etmedikleri için sadece orkinos nedeniyle kaybımız 400 milyon dolar. Dışişleri Bakanımız dedi ki, ‘Biz münhasır ekonomik bölge ilan ederiz ama balıkçılarımızdan böyle bir talep gelmedi.’ İnanılır gibi değil tabii. Balıkçılardan talep mi gelecek? Bir an önce münhasır bölge ilan edilmelidir, balıkçılar da bunu talep etmiştir” dedi.
Emekli tümamiral Türk yetkililere seslendi: Orada 550 yıllık doğal gaz rezervi var 9
Yaptığı hesaplamalara göre Türkiye’nin adalar denizindeki kıyı uzunluğunun 3.200 km, Yunanistan’ın ise 2.700 km olduğunu söyleyen Yaycı, “Yunanistan kendisinin bir takım ada devleti olarak kabul edilmesini, en dıştaki adalardan sınır çizilmesini ve adalar denizinin ana karasına bağlı bir iç deniz olmasını istiyor. Sevilla haritası denilen haritası da buna göre hazırlanmış. Ayağımızı denize dahi sokamıyoruz, çünkü karasuyu bile vermiyorlar. Mavi vatanda ana karamızın 462 bin km yani ana karamızın 0,6 katını istiyoruz. Bu yüzden bize ‘neo-Osmanlıcı, genişlemeci ve emperyalist’ diyorlar. Yunanistan ana karasının 12 katını istiyor, yani bizim 22 katımızı istiyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 30 katını istiyor. Onlar neo-Bizansçı, emperyalist, yayılmacı, genişlemeci değil; Türkiye yayılmacı-genişlemeci, olacak iş değil. Yunanistan, Doğu Akdeniz’de ve adalar denizinde bu şekliyle muhatap alınmamalıdır, çünkü Endonezya ve Japonya gibi bir adalar devleti değildir. Dışişleri Bakanı televizyonlarda diyor ki; ‘Biz 2.280 km kıyı uzunluğuyla bize bu kadar yer reva görülmesi yanlış.’ Hâlbuki deniz hukuku açısından şunu dememiz gerekir; Yunanistan, Doğu Akdeniz’de muhatap değildir, çünkü takımada devleti değildir” dedi.
Emekli tümamiral Türk yetkililere seslendi: Orada 550 yıllık doğal gaz rezervi var 10
Güncel tartışma konularından biri olan Montrö Antlaşması ile ilgili konuşan Yaycı şunları kaydetti: “‘Montrö boğazların tapusudur’ sözü doğru değil. Çünkü tapu kavramı uluslararası hukukta yoktur. Özel hukukta vardır. Montrö olmazsa boğazlar bize ait olmaz mı? Hayır olur. Montrö de bir geçiş anlaşması. Karadeniz’de şu şekilde geçeceksin, gündüz geçmeyeceksin gibi ifadeler var. Onun için 1453’ten itibaren Türklerin boğazlara hakimiyeti konusunda tartışma yoktur. 1919-1922 arasında fiili işgal olmuştur ama onda dahi boğazların egemenliği elimizden hukuken çıkmamıştır. Bunların hepsi 1774’te Küçük Kaynarca anlaşması ile başlayan komşuya birtakım geçiş kolaylıkları düzenlemeleridir.”
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Tarsus kazısıyla ilgili şok sözler! 'Kabe'nin altında saklanıyor olabilir'

Tarsus kazısıyla ilgili şok sözler! 'Kabe'nin altında saklanıyor olabilir'