Öktem, büyük dedesinin asker olduğu için İnönü’nün teklifini kabul etmediğini dile getirip, “O dönemden askeri rüştiyeden arkadaşı olduğu söylenilen İsmet paşa, Lütfi paşa, Hasan paşa hep birlikte ziyarete gelmiş ve kendisinin Cumhuriyet Halk Partisine katılması istenmiş. Ama kendisi askeri personel oldukları için hiçbir partiye mensup olmak istemediğini dile getirmiş ve bu teklifi reddetmiş. Bu teklifi reddettikten sonra Ankara merkezden bir müfettiş yönlendirilmiş. Müfettiş ile tekrar doktor muayenesinden geçiyor ve bu muayene sonucu kesilen ayak parmaklarının yeniden yerine geldiğine dair bir rapor verilmiş. Bu rapor doğrultusunda malul maaşı gazi maaşı kesiliyor ve unvanı alınıyor. O güne dek ödenmiş olan tüm maaşın beş yıl geriye doğru ödenmesi hakkında karar çıkıyor. Kendisi evli başka gelir kaynağı yok çocukları var. Sefalet içerisinde kahrından öldüğü söyleniyor. Dedemin bize bıraktığı ses kayıtlarında konu bu şekilde anlatılıyor. Ben bir şey diyemiyorum ama babam ve dedem haklarını helal etmedi” dedi.
Öktem, büyük dedesinin ilginç mezar taşı önünde yaptığı açıklamada, mezar taşının hikayesini de şu sözlerle dile getirdi: “Bu mezar taşı dedem Osman Yaşar Öktem tarafından yapıldı. Babasının yaşadığı mağduriyet bilinsin ve telafi istedi. Bunun için birçok kanuni olarak işlem de yapmak istedi ama konu zaman aşımı nedeniyle sonuç alamadı. Dedem de babasının yaşadıkları çocuklarına torunlarına tarihi bir miras olarak kalsın ve yaşananlar unutulmasın diye mezar taşına yaşananları yazdırdı”.