Sonuç olarak glikoz tüketenlerin metabolik bir hastalıkla bağlantılı olmayan bir cilt yağlanması bulunurken, fruktoz tüketen bireylerde karın kısmında önemli bir yağ artışı bulundu.
u003cbu003eİNSÜLİN DİRENCİNE NEDEN OLURu003c/bu003eİnsülin hormonunun temel amaçlarının arasında glikozu kan dolaşımına taşımak vardır.
Ancak şekerli içecekler tüketmek insülinin etkilerine karşı daha az duyarlı ve dirençli hale gelmenize neden olabilir.
Bu durumda, pankreas gliozu kan dolaşımından çıkarmak amacıyla daha çok insülin üretmektedir.
Böylece kanınızdaki insülin seviyesi de yükselişe geçer.
Bu ise insülin direnci olarak bilinmektedir.
İnsülin direnci ise Tip 2 diyabetin ve kalp hastalığına yakalanmada temel nedenlerin başında gelmektedir.
u003cbu003eKALP HASTALIĞI RİSKİNİ ARTTIRIRu003c/bu003eŞeker alımının uzun süreli olması kalp hastalığı riskinin artmasıyla ilişkilidir.
Şekerli içecekler, kolesterolün ve kan şekerinin yükselmesi gibi kalp hastalığının da temelinde yatan rahatsızlıklara yol açar.
Son çalışmalar, şeker alımı ile kalp hastalığı riski arasında güçlü bir ilişki olduğunu gösteriyor.
40.000 erkeğin üzerinde yapılan bir deneyde günde 1 adet şekerli içecek tüketen bireylerin nadir olarak şekerli içecek tüketen bireylere oranla kalp krizi geçirme ve ölme riskinin %20 daha fazla olduğunu göstermektedir.
u003cbu003eKANSERE YOL AÇIYORu003c/bu003eKanseri obezite, Tip 2 gibi rahatsızlıklarda daha kolay ortaya çıkabilmektedir.
Bu nedenle şekerli içecekler tüketmek de kansere yakalanma riskinizin artması ile doğrudan ilişkilidir.
60.000'den fazla kişinin katıldığı bir araştırmada haftada 2 veya daha fazla şekerli içecek tüketen bireylerin, içmeyenlere oranla pankreas kanserine yakalanma riskinin %87 daha fazla olduğunu keşfedilmiştir.
Çok fazla şekerli içecek tüketen kadınlarda ise özellikle menopoz sonrası ciddi kanser riskine neden olduğu anlaşıldı.
Buna ek olarak şekerli içeceklerin tüketilmesinin kolorektal kanserin tekrarlaması ve ölümle bağlantılı da olduğu anlaşılmıştır.Kaynak: Sabah / Roza