Örneğin Macar toplumunda kadınların kocalarını seçme hakkı bulunmuyordu ve bu seçim aileleri tarafından yapılmaktaydı. Kadınların, ailelerinin bu tercihleri hakkında herhangi bir itiraz hakkı olmadığı gibi ileride boşanmaya da izinleri yoktu. Kocalar karılarına ne yaparsa yapsın boşanamazlardı. Durum böyle olunca kocalarını öldürmek bazı kadınlar için korkunç ve insani olmayan bir şekilde çıkış yolu olarak kabul edildi.
ERKEKLERİN KADINLARA DAVRANIŞI DEĞİŞTİ
Tüm bu yaşananların sonucunda 34 kadın ve bir erkek tutuklandı, içerisinden 8'i ölüm cezasına çarptırıldı ancak sadece 2'si idam edildi. 12 kişi ise daha hapis cezası aldı. Fazekas ise tutuklanmadan hemen önce siyanür içerek intihar etti. Üstelik yakındaki Tiszakurt Kasabası'nda, mezardan çıkarılan diğer cesetlerde de arsenik bulundu ancak hiç kimse ölümlerinden hüküm giymedi.
1950'lerde hapishanede olan tarihçi Ferenc Gyorgyev yaşlı bir köylüyle tanıştı ve anlattığına göre bu adam Nagyrev'in kadınlarının çok eski zamanlardan beri erkeklerini öldürdüğünü iddia ediyordu. Ancak işin en tuhaf tarafı tüm dünyada büyük ses getiren olay sonrası cinayetlerin son bulduğu iddiası oldu. Her yerde, yaşananların Nagyrevli erkeklerin içine korku saldığı ve bundan sonra erkeklerin eşlerine karşı davranışları belirgin bir şekilde iyileştiği anlatıldı.