Uydu görüntülerinden yola çıkarak, müsilajın su yüzeyinde şimdi yok denilecek kadar az olduğunu söyleyen Musaoğlu, Ancak müsilajın su yüzeyinde görülmemesi bu problemin ortadan kalktığını göstermez. Marmara Denizi’nde su kolonunda ne olduğu araştırılmalı dedi. Prof. Dr. Musaoğlu, form değiştiren ve yüksek organik madde içeren müsilajın zaman içinde renk ve doku özellikleri açısından değişim gösterdiğini dile getirdi.Uydu görüntülerinin, spektral ve mekansal özellikleri ile müsilaj biriken alanlardaki değişimi, yeni müsilaj oluşum alanlarını belirlemeye olanak sağladığını ifade eden Musaoğlu, birikim alanlarının özellikle körfezde yoğunlaştığını belirtti. Musaoğlu, çalışmalarda müsilajı 3 farklı sınıfa ayırdıklarını anlatarak, Uydu görüntülerinden üretilen bu tür sonuçlar müsilajın yüzey temizliğinde nerelerde öncelikli olarak başlanması gerektiği konusunda önemli bir veri kaynağı oluşturur dedi.
Uydu görüntüleri müsilaj kaplı alanların belirlenmesi ve zaman içinde müsilajın değiştirdiği formun ortaya konulması açısından önemli bir kaynaktır değerlendirmesini yapan Musaoğlu, müsilaja neden olan parametreleri, disiplinler arası araştırmalarla önlemek gerektiğini dile getirerek, Marmara Denizi çevresinde zaman içinde arazi örtüsünde ve kullanımında büyük değişiklikler olduğunu belirtti.Prof. Dr. Musaoğlu, Marmara Denizi havzasının noktasal ve yayılı kirlilik yüklerinin belirlenerek, konunun bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.