Ekmeği bölen eşinin yeni doğum yaptığını ve yaşadığı olay yüzünden sütten kesildiğini ileri süren Taş, “Eşim görür görmez midesi bulanıp kusmaya başladı. 1-2 hafta boyunca hastanelere gittik. Daha yeni doğum yapmıştı. 2,5 aylık oğlumuz var. Eşim yemek yemeyince ister istemez oğlum sütten kesildi. Mağduriyetimiz var, kabul edilemez bir olay. Artık ekmek almayı bıraktım. Ekmeği kaynanam yapıp gönderiyor, onu yiyoruz. Daha olayın şokunu üzerimizden atmış değiliz” ifadelerini kullandı.
Yaşananlar sonrası müvekkilinin maddi ve manevi zarar gördüğünü belirten Taş’ın avukatı Eyüp Yıldırım ise, tazminat davasının yanı sıra savcılığa da suç duyurusunda bulunduklarını ve olayın kamu sağlığı açısından bir suç teşkil ettiğini söyledi. Tüketicinin korunması hakkındaki kanunun tüketiciye imtiyaz tanıdığına dikkat çeken Yıldırım, şunları söyledi:
“Bu olay müvekkile madden ve manen zarar vermiştir. Eşi, ağabeyi, ağabeyinin eşiyle pikniğe gittiklerinde yaşadıkları tiksindirici olay sonucunda hepsi psikolojik olarak olumsuz etkilenmişlerdir. Bunun bir karşılığı olmalıdır ve bu zaten kanunda manevi tazminat olarak karşımıza çıkmakta. Biz de bu davayı açtık ve umuyoruz ki adalet tecelli edecektir. Tüketicilerin böyle durumlarda hak aramalarını sürdürmesi gerekiyor. Gerek hakem heyetleri, gerek tüketici mahkemeleri ve vekilleri aracılığıyla hukuki destek alarak süreci takip etmeleri yargılama açısından etkili olacağına inanıyoruz. Bu tarz olayların daha önce de yaşandığını görüyoruz. Bizim amacımız bu ve buna benzer olayların bir daha yaşanmaması. En etkin denetim mekanizması olan vatandaşın bu şekilde hak arayışına girmesiyle azaltılacağı inancındayız. Umuyoruz ve biliyoruz ki; halk bu konuda daha da bilinçlenirse bu konuda olumlu sonuçlar alacağız.”