19 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Galeriler Gündem Mimar Sinan'ın kayıp kafatası nerede? Söylentiler bitti, gizem başladı

Mimar Sinan'ın kayıp kafatası nerede? Söylentiler bitti, gizem başladı

Osmanlı İmparatorluğu'nun baş mimarı, dâhi isim Mimar Sinan'ın 1588'deki ölümünün ardından birçok iddia ortaya atıldı. Yıllarca tartışmalara sebep olan bu söylentiler 1935’te ünlü mimarın mezarının açılmasıyla son buldu. Ancak Mimar Sinan'ın mezarının açılması bu sefer de 'kafatası' gizemine yol açtı.

"İkinci Dünya Savaşı yaklaşırken ırkçılık söylemler başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede tesirini artırmıştı. Batı ülkelerinde 'Beyaz ırktan olmayan hiçbir kimse uygarlık tarihinde yüksek noktalara ulaşamaz' gibi söylemler sık sık dillendirilmeye başlanmış ve dünyanın en önemli mimarlarından biri olarak kabul edilen Mimar Sinan'ın aslında Türk olmadığı iddiası ortaya atılmıştı. Bu nedenle Türk Tarihi Araştırma Cemiyeti yetkilileri, Mimar Sinan’ın mezarını açıp onun kafatasını incelemek ve ırk ölçülerini tespit edip Türk olduğunu ispatlamak için özel bir izin istedi. Mustafa Kemal Atatürk’ün de imzasıyla bu talep onaylandı ve Mimar Sinan’ın mezarı 1 Ağustos 1935’te açıldı. Burada amaçlananın, Mimar Sinan’ın Türk olduğunu bilimsel verilerle ispatlamaktı. Türkler arasından da dünya mimarlık tarihine yön veren bir dehanın çıkacağını kanıtlamak ve Mimar Sinan’ı ırk olarak sahiplenen ülkelere bir cevap vermek hedeflenmişti."
O dönem Mimar Sinan’ın mezarının açılmasıyla yetkilendirilen isimler aslında pek de yabancı değildi. Bugünkü adıyla Türk Tarih Kurumu olan Türk Tarihi Tetkiki Kurumu adına Hasan Cemil Çambel, Atatürk'ün manevi kızı Afet İnan ve Şevket Aziz Kansu Mimar Sinan'ın mezarını açarak kafatasını çıkarmıştı.
KAFATASININ ŞEKLİ HER ŞEYİ ORTAYA ÇIKARDI Hakan Sökmen, Mimar Sinan’ın kafatasının çıkarılıp tetkik edilmesi sonrası dönem gazetelerine yansıyan haberlere de değindi. Sadece ulusal değil, uluslararası bir mesele haline gelen dahinin Türk olup olmadığına artık kesin olarak bir cevap verilmişti. Mimar Sinan’ın mezarının açıldığı hafta yayımlanan bir gazetede şöyle bir habere yer alıyordu:
"Süleymaniye'de büyük Türk mimarı Sinan'ın mezarında araştırmalar yapılmış, Mimar Sinan'ın kafatası çıkarılmıştır. Koca mimarın kafatası sağlam ve bozulmamış olarak bulunmuştur. Koca dahinin kafatası üzerinde yapılan tetkikat, büyük mimarın yalnız kültür itibarıyla değil ırk noktasından da Türk olduğunu göstermiştir. Türkler ırk itibarıyla Brakisefal yani yassı yuvarlak kafalıdır. Mimar Sinan'ın kafatasının muayenesinde bu büyük başın da Brakisefal olduğu meydana çıkmıştır."
'O MÜZE HİÇBİR ZAMAN AÇILMADI' Mimar Sinan'ın mezarında yapılan incelemeler sonucunda dahi ismin Türk olup olmadığı netliğe kavuşsa da Osmanlı'nın baş mimarının kafatasının kaybolduğuna yönelik çıkan haberler zaman içerisinde büyük bir gizeme evrildi. Sergilenmesi düşünülürken kaybolan kafatasının nerede olduğunun hâlâ bir sır olduğuna dikkat çeken Hakan Sökmen, Mimar Sinan'ın kafatasıyla ilgili şu çarpıcı bilgileri paylaştı:
"Çıkarılan kafatası tekrar mezara konulmamış, bunun yerine açılacak Antropoloji Müzesi'nde sergilenmesine karar verilmiştir. Ancak bu müze hiç açılmadı. Önce depoda saklanılıyor diye bilindi. Sonrasında kaybolduğu ya da çalındığı anlaşıldı. Ardından ise bu konu tam bir şehir efsanesine dönüştü. Kimileri koleksiyonerlerin aldığını, kimileri ritüellerinde ve ayinlerinde kafatası kullanan tarikatların elinde olduğunu iddia etti. Kimileri ise kafatasının aslında hiç çıkarılmadığını, sadece o dönemde çıkan söylentilere karşı bir belge ortaya koymak için böyle yansıtıldığını dillendirdi. Sonuç olarak kafatası halen kayıp ve nerede olduğu bilinmiyor."
ATATÜRK'TEN ÖZEL NOT Yapılan tüm incelemelerin ardından Mimar Sinan’ın Türk olduğu kanıtlandığında Türk Tarih Kurumu yetkilileri Mustafa Kemal Atatürk'ün yanına giderek durumu heyecanla anlatmıştı. Dahinin Türk olduğunun kanıtlanmasına çok memnun olduğunu ifade eden Atatürk ise 2 Ağustos 1935 saat 22.50 tarihli notunda Mimar Sinan’ın heykelinin dikilmesi için emir vermişti. Kaynak: Milliyet
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Çernobil'in ölüm dalgıçları! Asla cesaret edilemeyeni yaptı, milyonları…

Çernobil'in ölüm dalgıçları! Asla cesaret edilemeyeni yaptı, milyonları…