Tabi yine sevindim. İşimi, gücümü bırakıp yine gittim. O takımda bir de Bulgaristanlı Pomak sporcu vardı. Onun aracılığı ile çağırdık Naim’i çünkü Bulgarların beni görmelerini istemedik. Naim’e tekrar sordum, ‘Geçen sefer sen dönünce üzüldük, niyetin var mı yok mu. Uğraştırma bizi’ dedim.
‘Öyle bir niyetim yok ağabey’ deyince ben biraz bozuldum. ‘Senin bize yalvarman lazım, biz sana yalvarıyoruz’ dedim. Arkadaşıma ’gidelim’ deyince ’sinirlenme, seni denedim’ dedi. O da haklı, çünkü aksanım bozuk. Yıllardır başka diller konuşa konuşa aksanım ne Bulgar aksanına benziyor ne de Türk aksanına benziyor. Naim de Bulgar ajanı olduğumu düşünüp ağzını yokladığımı sanmış” dedi.
Bulgarlara ihbar edildiler
İlk planlarında Süleymanoğlu’nu otelden kaçırmayı düşündüklerini söyleyen Arda, “Bizim niyetimiz onu otelden kaçırmaktı. Fakat son gün aramızdan birisi bizi ihbar etmiş. Naimler takımca toplanıp yemeğe bir lokantaya gitmiş. Ben de gittim, orada Naim bana ‘Burada oldu oldu, olmadı sabah uçağım kalkıyor. Otelde odama giderken ajanlar beni takip ediyor’ dedi. Yanımızda Bekir isminde Bulgaristanlı bir arkadaş daha vardı. Bekir arabayı almaya gitti, ‘Kapıları açık lokantanın önünde sizi bekleyeceğim’ dedi. Biz de diğer sporcuları lafa tuttuk. Naim sigara bahanesiyle lokantanın önüne çıktı, gidiş o gidiş” ifadelerini kullandı.
“Televizyonda beni arıyorlardı, telefonlarımı dinliyorlardı”
Cep Herkülü’nün kaçırılmasının ardından Bulgaristan ve Avustralya istihbaratının peşine düştüğünü ifade eden Arda, “Daha önce biz ülkücü arkadaşlarla şöyle planlamıştık, biz kaçıracağız onlara teslim edeceğiz diye konuşmuştuk. Çünkü Bulgarlar benim adresimi biliyorlardı. İyi ki öyle bir karar almışız, çünkü hemen kimin kaçırdığını biliyorlardı. Televizyonlarda beni arıyorlardı. Bulgarlar onu elimizdeyken ya vurabilirlerdi ya da silah zoruyla kaçırabilirlerdi. İyi ki böyle bir karar vermişiz. Birkaç araç değiştirip ülkücü arkadaşların evinde kaldı. 3 gün boyunca Turgut Özal devreye girene kadar orada saklandı. Ben bir daha Naim’i hiç görmedim. Çünkü beni hep takip ediyorlardı. Gidemezdim onun olduğu yere. Hatta adresini vermek istediler ben bilmek istemediğimi söyledim. Çünkü Bulgaristan ve Avusturalya istihbaratı benim telefonumu dinliyorlardı. Adres neresi diye sorsam Naim’e benden önce onlar giderdi” dedi.
Kaynak: İHA