Siber zorbalık konusunda farkındalık oluşturulması gerektiği ifade edilen raporda, sosyal medyadaki cinsiyetçi dile karşı da önlem alınması gerekliliği vurgulandı.
Raporda ebeveynlerin bilinçlendirilmesi, temel aile eğitimi yapılması, internetteki site sağlayıcıların denetlenmesi gibi saptamalar da yer aldı.
Sosyal medyanın insanları daha çok strese soktuğu belirtilen raporda, artan teknolojilerin artan bağımlılık durumlarını getirdiği ve buna yeni eklemlemeler yaptığı dile getirildi. Raporda şu ifadelere yer verildi:
“İnsanlar yoğun bir şekilde nomofobi yaşamaktadırlar. Dijital narsizm, ego sörfü, Google takibi, stalk, siberhondrig, fotolarging, Facebook depresyonu, internet siniri teknolojinin bireylere kazandırdığı yeni alışkanlık ve sorunlardandır. Sosyal medyada günde iki saat geçirildiği düşünüldüğünde ve 3 milyar insanın bu mecraları kullandığı görüldüğünde etkisinin çok geniş çaplı olduğu görülmektedir. Sosyal medya insanları daha çok strese sokmakta, insanların 20 dakika Facebook kullanımı sonunda ruh hali inişe geçmekte ve sosyal medya depresyonu ortaya çıkmaktadır. Bunun için tedavi amaçlı uygulamalar kullanılmalı, sosyal medya okuryazarlığı dersi konmalı, alanla ilgili öğretmenler bu dersi vermelidir. STK'lar sosyal sorumluluk projeleri olarak sosyal medya ve mobil kullanımı konusunda eğitimler konulmalıdır. TÜBİTAK tarzı kurumlar yeni medya konusundaki toplumsal farkındalık projelerine destek vermelidir.”