Avrupa, ABD ve Japonya'da otomasyon alanında hatlar kuran büyük firmalar bulunduğunu aktaran Özcan, dünyada bu firmalarla rekabet ettiklerini bildirdi. Özcan, yurt dışında projeler aldıklarını ancak vize ve çalışma izni alma konusunda sıkıntılar yaşadıklarını dile getirerek, Türk firmalarının kesinlikle Avrupa'ya gidip üretim hatları kurabilecek teknik kapasitede olduğunu kaydetti.
Türk mühendisleriyle otomotiv üretim hattı geliştirdiklerini vurgulayan Özcan, şöyle konuştu: Bu hat araçların alt gövdesini yapıyor. Burada Türkiye'de ilk defa uyguladığımız bir yazılım var. Buna sanal devreye alma deniyor. Normalde tasarımlarını 3 boyutlu yapıyoruz, yazılımları ve simülasyonu yapıyoruz. Simülasyonları imalat aşamasına geçmeden önce ofis ortamında müşterimizle çayımızı içerken sanal gözlüklerimizi takarak yapıyoruz. Sanal devreye alma sanki sahada devreye alır gibi olduğu için sahaya geçiş aşamasında sorun yaşamıyoruz. Otomotiv projeleri streslidir. Dakikada bir veya 80 saniyede bir araç üretilir. O yüzden o hattı 10 dakika bile durdurma stresine girmek sorumluluk gerektirir. Bu yüzden sanal devreye almada kullandığımız yazılımlarla beraber bu stresi azalttık, müşteriyi rahatlattık, kaliteyi artırdık ve planlamayı daha düzenli hale getirdik.
Özcan, bu sistemin mühendislik tarafının tamamen kendileri tarafından yapıldığına işaret etti. Kurdukları sistemde müşterinin kendilerine sadece üretim hızı ve operatör sayısını söylediğini anlatan Özcan, Buna göre tasarımları yapıyoruz. Sanal devreye alma yazılımı kullanarak masa başında imalata geçmeden önce bütün simülasyonları tamamlıyoruz. Türkiye'de ilk yapan firma biziz, Avrupa'da 2-3 firma var. Bunlara rakip olduk, Avrupa'da fuarlara katılıp teknolojimizi gösterip oradaki üretim hatlarından da pay almak istiyoruz. İhracatımızı da geliştirmek, yüzde 20-25'lerde olan ihracatımızı 2 yıl içinde yüzde 50'lere kadar çıkarmak istiyoruz. Bu ihracat katma değeri yüksek bir ihracat. ifadesini kullandı.
Endüstri 4.0'ı ülke olarak iyi anlamak gerektiğine değinen Özcan, üretim hatlarının modernize edilmesinde, işlemlerin ithal edilen ürünlerle yapılmak zorunda kalındığını kaydetti. Haluk Özcan, Türkiye'deki endüstri 4.0 dönüşümünün teknoparkların 5-10 yıllık hedeflerle çalıştırılarak, kendileri gibi firmaların geliştirdiği mühendislik ürünlerinde kullanılan malzemeleri yerlileştirmesi gerektiğini dile getirerek, teknopark ve Ar-Ge merkezlerinin sektörel bazlı çalıştırılmasının öneminden bahsetti. Ar-Ge merkezi olmak için gerekli başvuruları yaptıklarını anlatan Özcan, Türk mühendisleriyle daha çok yazılım geliştirmek istediklerini vurguladı.