BEBEĞİ EMZİRMİŞBir ses duymuş birden, incecik bir ''Alii…'' diye sesleniyor. Etrafa bakınmış kimseler yok. Birden denizde bir kıpırtı sezmiş, bakmış ki, bir denizkızı, belden yukarısı insan, aşağısı balık. Yüzgeçleri üzerinde çıkmış denizden. Ali'nin salıncağına doğru yürüyor. Kalakalmış kadın olduğu yerde. Denizkızı varmış salıncağa, Ali'nin ellerini çözüp emzirmiş oğlanı. Sonrada geldiği gibi dönmüş denize. Kadın eve dönüp kocasına anlatmış olanları. Kocası düşünüp taşınmış. Sakın dokunma, kimseye de anlatma, sonra kızar da bir zarar verir belki oğlumuza.'' Denizkızı her gün gelir bebeği emzirir ve denize dönermiş. Ali biraz büyüyüp memeden kesilince denizkızı bu kez gelir Ali'yi alır denize götürürmüş. Ana oğul gibi oynarlarmış denizde. Sonra Ali akşam çeşit çeşit balıkla geri dönermiş.
DELİKANLI OLUP EVLENMİŞGün geçmiş, devran dönmüş, Ali delikanlı olmuş. Bir kıza sevdalanmış. Anasıyla babası varıp istemişler kızı. Düğün dernek kurulmuş Ali evlenmiş. Artık deniz kıyısındaki soğan bostanına Ali bakarmış. Bir gün karısıyla gitmiş bostana. Eline iki çakıl taşı alıp denize sokmuş ellerini ve vurmuş üç kez taşları birbirine. İnceden bir ses gelmiş uzaklardan ''Alii..''diye. Ardından denizkızı görünmüş uzakta. Ali'ye ve karısına uzun uzun bakıp dönmüş denizin derinliklerine.
AKÇAŞEHİR DENİZKIZIYLA DOLMUŞAli sonraki günlerde ne kadar denize sokup ellerini çakıl taşlarını vurmuşsa da denizkızı gelmemiş. Karısı çok üzülmüş duruma Kendine bir şalvar yaptırmış. Denizkızının belden aşağısına benzeyen. Onu gören Akçaşehir kızları da bir biri ardına aynı şalvardan yaptırıp giymişler. Akçaşehir Denizkızıyla dolmuş.