u003cbu003e8- OKSİDATİF STRES DİRENCİNİ ARTIRABİLİR u003c/bu003eVücudumuzda besinlerin oksijen kullanılarak enerjiye çevrilmesi sırasında oluşan metabolik yan ürünlerin oluşturduğu oksidatif stres, yaşlanmanın yanında daha pek çok kronik hastalığa (diyabet, obezite, kanser vb.) neden olan durumlardan biridir. Yapılan araştırmalar oruç tutmanın vücudun oksidatif strese karşı direncini artırdığını ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, uzun süreli açlığın inflamatuvar belirteçleri azaltarak birçok yaygın hastalığın ana nedeni olan iltihaplara karşı korunmayı sağladığını göstermiştir.
u003cbu003e9- BEYİN VE ZİHİNSEL FONKSİYONLARI GÜÇLENDİRİR u003c/bu003eOruç tutmanın beyinde otofajiyi desteklediğine odaklanan çok sayıda araştırma bulunmaktadır. Bunun dışında, yetersizliği halinde depresyon ve farklı beyin problemlerine yol açabilen nörotrofik faktör denilen beyin hormonu seviyelerinin artmasına da yardımcı olmaktadır. Bu sayede Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklara yakalanma riskini büyük ölçüde azaltabilir. Yine bazı çalışmalar belli aralıklarla oruç tutmanın bilişsel fonksiyonları, beyin yapılarını ve nöroplastisiteyi geliştirdiğini ortaya çıkarmıştır. Bu da beynin daha kolay öğrenebileceği anlamına gelmektedir.
u003cbu003e10- CİLT GÜZELLİĞİNE FAYDA SAĞLAYABİLİR u003c/bu003eYapılan tüm bakımlardan öte, güzel bir cilt için içten gelen sağlık şarttır. Oruç, etkili bir zehir atma terapisidir. İnsanlara tütün, uyuşturucu, alkol, çay, kahve ve diğer bağımlılık yapan zararlı madde alışkanlıklarını bırakmaları açısından yardımcı olarak vücudumuzun biriken bu zehirli maddeleri atmasını kolaylaştırır. Böylelikle oruç, daha canlı ve parlak bir cilde sahip olmamızı sağlar.
u003cbu003e11- UZUN ÖMRE KATKI SAĞLAR u003c/bu003eOrucun belki de en önemli faydası, uzun bir ömre katkı sağlamasıdır. Bu da yukarıda sayılan tüm faydaların birleşimi ile gerçekleşmektedir. Bunlar daha verimli protein kullanımı, daha güçlü bir bağışıklık sistemi ve daha fazla bir nevi anti-aging hormonu olan büyüme hormonu salgılanmasıdır. Büyüme hormonu, gençlik iksiri olarak da adlandırılan son yıllarda popüler olan bir hormondur. En çok bebeklikte salgılanan bu hormon yaş ilerledikçe azalmakta ve 30’lu yaşlardan sonra çok az üretilmektedir. Ayrıca 1930’lu yıllarda yapılan bir bilimsel çalışma memelilerde ömrü uzatmaya katkının tek yolunun az beslenmek olduğunu ortaya koymuştur.