Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) 62'nci kuruluş yıl dönümü töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın töreniyle gerçekleşti. AYM Başkanı Kadir Özkaya, "Anayasal organlar, Anayasa Mahkemesi ile diğer yargı organları, yasama ve yürütme arasında iş birliği, düzen ve uyumun sağlanabilmesi için, bu organların kayıtlı müteşekkil olması, insanın olduğu yerde her zaman için farklı bölgelerin, farklı standartların oluşabilmesinin ve ihtilaf doğabilmesinin muhtemel olması nedeniyle Anayasa ve kanunlara uygun hareketlerin yanında, her zaman iyi bir iletişimin saklanabileceğina da ihtiyaç bulunmaktadır" dedi.
AYM Yüce Divan Salonu'nda düzenlenen AYM'nin 62'nci kuruluş yıl dönümü ve yeni üye Ömer Çınar'ın ant törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, milletvekilleri, yüksek yargı üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. AYM Başkanı Kadir Özkaya, açılış konuşmasında bütün yargısal çabaların gayesinin adaleti tesis etmek olduğunu söyledi. Özkaya, "Adalet esasen bir dengeyi ifade etmektedir. Adalet mutlak eşitlik değil, hak ettiği ölçüde davranılmayı anlatmaktadır. Adalet en yüce evrensellik, evren ve hayat üzerinde yürüdüğü temeldir. Bununla birlikte hakkın ayakta durması ve adaletin işleyişinin esaslarına ilişkin en önemli sorumluluk hakimlere düşmektedir. Hakimin terazisi Aynı biçimde, hiçbir ayrım yapmadan, hep doğru tartılmalıdır. Hiçbir neden, onları ayakta tutmaktan hiçbir zaman kaçınmamalı, adaletsiz davranmaya yönelmemelidir.Çekinmeden, endişe duymadan, iç dünyalardaki kişisel duygu ve sahip olmak de dahil olmak üzere herhangi bir dışsal etki altında kalan bir tutumla özgürce karar vermemelidir ki anayasal varlığımızı oluşturan ilke. ve değerlerin en önemli güvencesi olan bağımsız ve bağımsız yargının varlığı ancak bağımsız ve adil olanların varlığıyla mümkün" dedi.
"AİHM'E YAPILAN BAŞVURULAR AZALMIŞTIR"
Özkaya, Anayasa'nın AYM'ye diğerlerinin yanında bazı normların Anayasa'ya uygunluğu ve bireysel başvuruları karara çıkarma görev ve yetkilini verdiğine işaret ederek, "Türk yargı kurumlarının en büyük reformlarından biri olan bireysel başvuru, 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizin hukuk sistemimize ilişkin en büyük Bu kurumların kabul edilmesindeki amaç, Anayasa koyucunun ifadesiyle elde edilebilecek temel hak ve özgürlüklerin daha iyi korunmasını sağlamak ve sorunu çözmek suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan başvuru sayısını azaltmaktır. Kapsamlı yaşama hakkında özgürlüğe, özgürlük hakkında özgürlüğe, hak ve özgürlüklerle ilgili olarak 100 binlerce karar izni. Mahkememizin bireysel başvuruları karara bağladığı yaklaşık 12 yıllık süreçte, genel olarak AİHM'e yapılan başvurular önemli ölçüde azalmış bulunmaktadır. Toplam 601 bin 726 bireysel başvuru yapılmış olup, bunların 499 bin 737'si yani yüzde 83'ü sonuçlandırılmıştır. 2023 yılında ortaya çıkan işlemin gelen işlemi karşılama oranı yüzde 101 olarak taşınabilir. Bununla birlikte bugün için önümüzde derdest halde 101 bin 983 bireysel başvuru bulunmaktadır. 23 Eylül 2012 tarihinde güncellenene kadar makul sürede yargılanma hakkı hariç, karara bağlanan yaklaşık 355 bin başvurudan 16 bin 646'sında başvurucuların temel hak ve özgürlüklerinden en az 1'inin üretildiği görülmektedir. 16 bin 646 kırılmanın önemli bir parçası da usul güvencelerinden üretilen kırılmaların gözetlenip ortaya çıktığı, esaslı kırılmaların yaklaşık yüzde 3-3,5 oranında denk geldiğini görüyorsunuz. Sonuç olarak AYM, günün kararlarıyla adalet, hukukun üstünlüğü, temel hak ve hürriyetler gibi değerlerin gerçekleşmesine katkı sağlar" diye konuştu.
Özkaya, kuvvetler ayrılığı ilkesinin kendi anayasal sınırından iş birliği içinde çalışmayı gerektirmesi ifade ifade, "Anayasa'nın başlangıç bölümünde de kuvvetler ayrılığının medeni bir iş bölümü ve iş birliği olduğu ifade edilmiştir. Anayasa'ya göre yasama, yürütme ve yargı organları arasında teknolojik bir ilişki olmadığı gibi yüksek yargı organları arasında da böyle bir ilişki yoktur. Her birinin görev ve yetkileri, işleyiş biçimleri, kararlarının anayasa ve kanunlarda açık bir biçimde düzenlenmesi, her birinde kayıtlı, anayasa ve kanunlarda kendilerine verilen yetki, anayasa ve kanunlara uygun şekilde yerine getirilmesi normaldir. Bununla birlikte anayasal organlar, Anayasa Mahkemesi ile diğer yargı organları, yasama ve idame arasında iş birliği, düzen ve uyumun sağlanabilmesi için, bu organların kayıtlı müteşekkil olması, insanın bulunduğu yerde her zaman için farklı bölgelerin, farklı üyelerin oluşabilmesinin ve ihtilafın doğabilmesinin olası olması nedeniyle Anayasa ve kanunlara uygun hareketlerin yanında, aralarında daima iyi bir iletişimin bulunduğuna da ihtiyaç bulunmaktadır. Bu yaklaşımla geliştirilecek çözümlerin milletimizin genel olarak yönetimine ve tek tek anayasal organlara güvenini artıracağına olan inancımı da paylaşmak isterim" dedi.
Özkaya'nın konuşmasının ardından yeni üye Ömer Çınar, içti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çınar'ı tebrik etti.