17 Kasım 2024
weather
12°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Gündem 'Beni bırak git' dedi ama o canını hiçe saydı! Şefini alevlerden kurtardı

'Beni bırak git' dedi ama o canını hiçe saydı! Şefini alevlerden kurtardı

Bolu'nun Göynük ilçesinde kontrol altına alınan orman yangınına müdahale eden orman işçisinin, şefini alevlerin arasından kurtarmadan bölgeden ayrılmadığı öğrenildi. Yangını söndürme çalışmalarının ikinci gününde çalışma arkadaşlarıyla alevlerin arasında kalan işçinin yoğun duman nedeniyle nefes almakta zorlanan şefinin 'Beni bırak git' demesine rağmen onu alevlerden kurtardığı belirtildi.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
'Beni bırak git' dedi ama o canını hiçe saydı! Şefini alevlerden kurtardı
KAYNAK: Anadolu Ajansı

Mengen Orman İşletme Müdürlüğünde görev yapan Mustafa Nazlı, Bekirfakılar köyü mevkisindeki ormanlık alanda 15 Ağustos'ta öğle saatlerinde başlayan, ekiplerin havadan ve karadan müdahalesiyle yaklaşık 72 saatte kontrol altına alınan yangını söndürme çalışmalarına destek için bölgeye gitti.

YARDIM ETMEK İÇİN GERİ DÖNDÜ

Şefi Ali Yiğenoğlu ve diğer personel ile yangına müdahale eden Nazlı, söndürme çalışmalarının ikinci gününde çalışma arkadaşlarıyla alevlerin arasında kaldı.

Personel ile alevlerden kaçarken yorulan şefinin gelemediğini fark eden Nazlı, yardım etmek için geri döndü.

Nazlı, yoğun duman nedeniyle nefes almakta zorlanan şefinin "Beni bırak git." demesine rağmen onu alevlerden kurtardı.

“MÜDÜR YARDIMCIMIZ KAÇIN DİYE BAĞIRDI”

Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Mustafa Nazlı, yangın haberini alır almaz bölgeye intikal ettiklerini söyledi.

Alevlere müdahale edebilecekleri alanı belirleyerek yangını söndüre söndüre ilerlediklerini, bir noktada ateşin harlandığını belirten Nazlı, "Bir baktık müdür yardımcımız 'Kaçın kaçın!' diye bağırdı." dedi.

“MUSTAFA BEN GELEMİYORUM”

Nazlı, alevlerden kaçmaya çalıştıklarını dile getirerek, "Aşağıdan bir ses geldi. Bir arkadaşımız şefimize 'Bizi burada bırakmayın, korkuyoruz.' dedi. Bundan sonra bekledik şefimizle. O arkadaş çıktı. Bir daha koştum yukarı doğru. Bu sefer şefim, 'Mustafa ben gelemiyorum.' dedi. Hemen aşağı döndüm şefimin yanına." diye konuştu.

"ÇOK DUMAN VARDI"

Rüzgar nedeniyle alevlerin çok yükseldiğini aktaran Nazlı, "Alevler etrafımızı çevirdi. Çok duman vardı. Yukarı seslendim, arkadaşlardan kimse gelmedi. Zaten herkes korkudan kaçtı çünkü alevler vardı. 3-4 katlı binanın büyüklüğünde alev topu geliyordu." ifadesini kullandı.


Nazlı, şefinin koluna girerek taşımaya çalıştığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu şekilde yukarı çıktık biraz. Ama benim de gücüm bitti çünkü 400-500 metre aşağı inmişiz. 'Şefim, herhalde yolun sonuna geldik.' dedim. Şefim, 'Kardeş sen beni burada bırak git, canını kurtar. Ben gelemeyeceğim, gözlerim karardı.' dedi. 'Şefim ya beraber çıkacağız ya da yanacağız, ben seni burada bırakmam.' dedim. Ondan sonra Allah güç kuvvet verdi. Mecbur böyle yanan yere doğru gittik. Telsizimiz ateşe düştü. Telefon da çekmiyor. Kimseye haber de veremedik. Yukarı çıkmamız bir 20-25 dakika sürdü. Gücümüz bitti, suyumuz yok, korku çok. O anları anlatamam. Ben dedim ki yani öldük burada."

“YAŞADIKLARIMI UNUTAMIYORUM”

Şebekenin çektiği noktada cep telefonuyla yardım istediklerini, bulundukları yere gelen araçla götürüldükleri ambulansın kendilerini hastaneye ulaştırdığını kaydeden Nazlı, "Yaşadıklarımı unutamıyorum. O anları anlatamam, hayal de edemezsiniz. Tarif de edemiyorum ama çok kötüydü. En son 20-25 dakika mücadeleden sonra şefimizle yanan yerin içinde oturduk mecburen çünkü gücümüz kalmadı, konuşamıyoruz." şeklinde konuştu.

"Her şeyin bittiğini" düşündüklerini söyleyen Nazlı, "Şefimi bıraksam gitsem ömür boyu vicdan azabı çekerdim. O an yaşadıklarımızı anlatamam." dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
DSÖ'den maymun çiçeği açıklaması: "COVID-19 değil"

DSÖ'den maymun çiçeği açıklaması: "COVID-19 değil"