Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
Bugüne kadar milletimize hep gelişme, büyüme, zenginlik, huzur, istikrar, aydınlık bir gelecek vadettik ve bunu da yaptık.
Türkiye yaşadığı bunca yaşadığı bunca sıkıntıya rağmen hamd olsun dimdik ayaktadır.
Unutmayalım ki, bu sonsuz, hesapsız bir kredi değildir. Bize verilen desteğin karşılığını icraat olarak sunmak zorundayız. Bir an önce milletin önüne somut başarılarla çıkmalıyız.
İstanbul ve Ankara'da vitrin anlamında kayıp yaşadık ama ilçe ve meclislerde seçimi kazandık.
"S-400'LERİ ALACAĞIZ DEMİYORUM, ALDIK!"
S-400 konusunda, "Türkiye bu sistemi alacaktır" demiyorum, "Türkiye bu sistemi almıştır!"
Böyle bir sistemi biz ABD'den istedik mi, istedik, verdin mi vermedin! Sayın Obama döneminden itibaren biz bu çalışmayı başlattık. Kongre müsaade etmiyormuş, biz de tabi ki başımızın çaresine bakacağız.
"S-400'LER İNŞALLAH KISA ZAMANDA GELİYOR"
S-400'ler uygun fiyatla olmanın yanında ortak üretime de geçebilme sözünü alarak sözleşmemizi imzaladık. İnşallah kısa zamanda da geliyor.
F-35 KONUSU: BİZ AYNI ZAMANDA ÜRETİM ORTAĞIYIZ
Türkiye F-35'lerin sadece müşterisi değil, aynı zamanda üretim ortağıdır.
Biz Başkan Sayın Trump'la ay sonu Japonya'da bir arada olacağız, orada zaten kendileriyle ayrıca görüşmemiz var. Orada da bu konuları inşallah karşılıklı olarak görüşeceğiz.
DOĞU AKDENİZ: TÜM SEÇENEKLER MASAMIZDA!
Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını, hukukunu, çıkarlarını gözetmeyen hiçbir adımın atılmasına izin vermeyeceğiz. Bu konuda tüm seçenekler masamızda olmaya devam edecektir.
Şu anda hidrokarbon arama olaylarında 4 gemiye sahip olduk. Tarihimiz boyunca böyle bir şeye sahip değildik. Çalışmalarımızı Deniz Kuvvetlerimizin refakatinde, oralardaki güvenliği sağlamak suretiyle yürütüyoruz.
"O KORİDORU DA PARAMPARÇA EDECEĞİZ, GÖRECEKSİNİZ!"
Suriye'de sınırlarımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu, Cerablus-Afrin hattında, Kuzey Irak sahasında nasıl kırdıysak Fırat'ın doğusunda da aynı şekilde paramparça edeceğiz.
Türkiye'ye ekonomik tuzaklarla diz çöktüreceklerini sananlar bu milleti hiç tanımamışlar. Biz gerektiğinde 'kan kusup kızılcık şerbeti içtik' diyen, gerektiğinde istiklali için canını ve malını ortaya koymaktan çekinmeyen bir milletin kendisiyiz.
YENİ ASKERLİK SİSTEMİ
Askerlikte devrim niteliğinde bir reformu hayata geçiriyoruz. Bu, yılların bir beklentisiydi. Bu yılların beklentisini şu anda biz devreye aldık.
Yeni askerlik kanunuyla yükümlülerin yarıya yakını hemen terhis olacak, kalanları görevlerine devam edecektir.
Yükümlü askerlikle ilgili sıkıntılar ve ihtiyaçlar varsa çözüm ürütmek, ülkenin yöneticileri olarak bizim asli görevimizdir.
Bu düzenleme bir yandan profesyonel askerliği yaygınlaştıracak, diğer yandan da bu ülkenin tüm evlatlarının temel askeri eğitimden geçmesini sağlayacak bir anlayışla hazırlanmıştır.
Ne ülkemiz sınırları içinde ne de KKTC başta olmak üzere ülkemiz sınırları dışında hiçbir aksaklık yaşanmayacaktır.
Altını çizerek ifade etmek istiyorum, yeni sistemle TSK'de zafiyet oluşacağı iddialarının hiçbir temeli yoktur.
Bugün toplamda 419 bin olan Türk Silahlı Kuvvetleri mevcudunun 200 bine yakını, yani yaklaşık yarısı subay, astsubay, yedek subay, uzman, sözleşmeli er ve erbaş kadrolarındaki muvazzaf personelden oluşmaktadır. Kritik görevlerde, özellikle terörle mücadelede vazife üstlenen tüm birliklerimiz muvazzaf askerlerden teşekkül etmektedir.
Yedek subaylık ve iki yıllık yüksekokul mezunları için bu kanunla gündeme gelen yedek astsubaylık uygulamaları da personel ihtiyacının karşılanmasında önemli bir imkandır