Gelen bir son dakika haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan Ayasofya'yı ibadete açan kararı imzaladı. Danıştayın gerekçesinde, Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu, cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu belirtildi.
17.22: Ayasofya'nın ibadete açılmasının ardından ilk ezan okunuyor
17.17: Ayasofya Camisi'nin, yönetimi Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.
17.14: TBMM Başkanı Mustafa Şentop: Kararla birlikte tarihi bir gün. Camiyi müzeye çeviren karar yeniden eski haline camiye döndü. Ayasofya'nın ibadete açılması tarihi karar. Kararın uygulamasına dair, bütün camilerin yönetiminde olduğu gibi Ayasofya'nın yönetimi Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilmiştir. "Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın" bizim gençliğimizin sloganıdır, karar anlamlıdır.
17.03: Erdoğan, Ayasofya'nın Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilerek ibadete açılmasına yönelik Cumhurbaşkanlığı Kararını "hayırlı olsun" mesajıyla paylaştı
16.56: Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'tan Ayasofya paylaşımı: Elhamdülillah.
16.34: Ayasofya davasını açan avukat Selami Karaman: Yarın itibarıyla Ayasofya Camii'nin halka ibadet için açılması gerekiyor.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN 20.53'TE AÇIKLAMA YAPACAK
16.20: İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu akşam saat 20.53'de Millete Sesleniş konuşması yapacağını duyurdu. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, twitter hesabında bir mesaj paylaşarak, "Sayın Cumhurbaşkanımız bugün saat 20.53'te bir Millete Sesleniş konuşması gerçekleştireceklerdir" dedi.
16.19: Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın sosyal medya hesabından Ayasofya'nın bir fotoğrafını paylaştı.
16.15: Danıştay kararına hükümetten ilk tepki AK Parti Genel Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş'tan geldi. Twitter'dan paylaşım yapan Kurtulmuş, #ZincirlerKırıldıAyasofyaAçıldı etiketini kullandı.
16.02: Ve son dakika kararı geldi...
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştayda dava açtı.
Davayı duruşmalı inceleyen Daire, 2 Temmuz'daki duruşmada tarafları dinledi.
Duruşmanın ardından dosyayı inceleyen Danıştay 10. Daire kararını verdi.
Daire, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti.
GEREKÇELİ KARAR
Danıştay 10. Dairesinin, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptaline ilişkin kararının gerekçesinde, Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde bulunduğu, cami olarak kullanılması için toplumun hizmetine sunulduğu belirtildi.
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneğinin açtığı davada, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararının iptaline oy birliğiyle karar veren Danıştay 10. Dairesinin gerekçesi açıklandı.
Daire'nin 19 sayfalık gerekçesinde, dava konusu Bakanlar Kurulu kararının, ilgili mevzuat, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları kapsamında değerlendirildiği belirtildi.
Gerekçede, Ayasofya'nın, statüsü muhafaza edilerek, hukuk düzeninde güvence altına alınan özel hukuk tüzel kişiliğini haiz mazbut vakıf niteliğindeki Fatih Sultan Mehmet Han Vakfının mülkiyetinde olduğu kaydedildi.
Ayasofya'nın, vakfedenin iradesi gereği, sürekli şekilde cami olarak kullanılması için toplumun hizmetine sunulduğu, bedelsiz kamunun istifadesine terk edilmesi yönüyle hayrat taşınmaz niteliği taşıdığı, tapu belgesinde de cami vasfı ile tescilli bulunduğuna dikkati çekilen gerekçede, şu ifadeler yer aldı:
"Vakıf senedinin, hukuk kuralı etki değer ve gücünde olduğu, vakfedilen taşınmazın vakıf senedindeki niteliğinin ve kullanım amacının değiştirilemeyeceği, bu hususun tüm gerçek tüzel kişiler kişilerle birlikte davalı idare için de bağlayacı olduğu kuşkusuzdur. "
Türk hukuk sisteminde kadimden beri korunarak yaşatılan Vakfa ait taşınmaz ve hakların vakfiyesi doğrultusunda istifadesine bırakıldığı toplum tarafından kullanılmasına engel olunamayacağı, vakıf senedinde sürekli olarak tahsis edildiği cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır."
KARARIN ÖNCESİNDE YAŞANANLAR
Danıştay 10. Dairesinde, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açılan dava kapsamında duruşma yapıldı.
Duruşmaya, davacı Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneğinin Başkanı İsmail Kandemir, dernek avukatı Selami Karaman ve Cumhurbaşkanlığı avukatı katıldı.
Danıştay 10. Dairesi Başkanı Yılmaz Akçil, ilk olarak Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği avukatı Karaman'a söz verdi.
Karaman, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, iptalini istedi.
Danıştay'ın, İstanbul'daki Kariye Camisi'ni müzeye dönüştüren 1945'teki Bakanlar Kurulu kararını iptal ettiğini hatırlatan Karaman, bu kararın Ayasofya için de emsal teşkil ettiğini vurguladı.
Karaman, Ebu Fetih Sultan Mehmet Vakfına ait olan Ayasofya Camisi'nin Fatih Sultan Mehmet'in şahsi mülkü olduğunu bildirdi.
Ayasofya Camisi'nin vakfedenin iradesi dışında kullanılamayacağına işaret eden Karaman, Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yetki yönünden usule aykırı olduğunu savundu.
Söz konusu Bakanlar Kurulu kararındaki imzanın Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ait olmadığını düşündüklerini ifade eden Karaman, soyadı kanununun bu tarihten sonra çıktığını, farklı evraklarda farklı imzaların bulunduğu kaydetti.
Dernek Başkanı İsmail Kandemir ise Anayasa Mahkemesinin Atatürk'ün mirasına yönelik dokunulmazlık kararı verdiğini hatırlatarak, eşitlik ilkesi gereğince Fatih Sultan Mehmet'in mirası konusunda da bunun uygulanması gerektiğini dile getirdi. Kandemir, Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesinin mülkiyet hakkına aykırı olduğunu öne sürdü.
Daha sonra söz verilen Cumhurbaşkanlığı avukatı ise "Mahkemenin takdirine sunuyorum." dedi.
DANIŞTAY SAVCISININ GÖRÜŞÜ
Söz konusu Bakanlar Kurulu kararının verildiği tarih itibarıyla hukuka uygun olduğunu bildiren Danıştay Savcısı, görüşünde, "Ayasofya hakkındaki karar geçmişte Bakanlar Kurulu tarafından alınmıştır. Ayasofya'yı açmak Bakanlar Kurulu'nun yani Cumhurbaşkanlığının takdirindedir, bu nedenle davanın reddi gerekir." ifadesine yer verdi.
Danıştay Savcısı ayrıca Bakanlar Kurulu kararındaki Atatürk imzasına ilişkin de değerlendirmede bulunarak, farklı yerlerde de aynı imzanın kullanıldığını söyledi.
Tarafların dinlenilmesinin ardından Danıştay 10. Dairesi Başkanı Yılmaz Akçil, kararın daha sonra açıklanacağını belirterek, duruşmayı sonlandırdı.
Duruşmanın sonunda gazetecilere açıklama yapan Dernek Başkanı İsmail Kandemir, Ayasofya'nın müze olarak kullanılmasının vicdanları yaraladığını, mahkemenin kararını beklediklerini kaydetti.
AYASOFYA İLE İLGİLİ YARGISAL SÜREÇ
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya için ilk olarak 2005'te Danıştay'a dava açmıştı. Dernek, 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali ve yürütmenin durdurulmasını istemişti.
Danıştay 10. Dairesi, 24 Haziran 2005'te söz konusu Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurma istemini reddetmişti. Daire 2008'de ise Ayasofya Camisi'nin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığına işaret ederek, davayı reddetmişti.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Dairenin bu kararını onamıştı. Dernek, 2016'da tekrar Danıştay'a dava açmıştı.
Derneğin, Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvuru hakkında ise 2018'de karar verilmişti. Yüksek Mahkeme, Ayasofya'nın namaz kılınması için ibadete açılması yönündeki talebin reddedilmesi nedeniyle din ve vicdan hürriyetinin ihlal edildiği iddiasıyla yapılan başvuruyu, "incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez bulmuştu.