Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından koruma altına alınan ve koparmasının 60 bin lira cezası bulanan nesli tükenmek üzere olan Eber Sarısı çiçeği, dünyada bir tek Eber Gölü etrafında yetişiyor.
Eber Sarısı, nesli tükenmekte olan bitkiler arasında yer alıyor. Türkiye'de sadece Eber Gölü etrafında yaşayan Eber Sarısı, tamamen doğal bir yetişme alanına sahip. Yakın zamanda Doğa Koruma ve Milli Parklar tarafından koruma altına alınan çiçek için koparma cezası getirilerek koparan kişiye 60 bin TL ceza kesilmesi öngörüldü.
“Eber Sarısı 10 yıl önce bulundu”
Eber Gölü Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ömer Faruk Kalay, Eber Sarısı çiceğinin 10 yıl önce jeoloji mühendisleri tarafından keşfedildiğini belirterek endemik bitki türü olduğuna dikkat çekti.
Kalay, “Bundan 10 yıl önce Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu Eber Gölü Kurtarma Projesi hazırlanırken burada jeoloji mühendisleri endemik bir bitki türüne denk geldi. Bu dünyada tek bir bitki türü olan ve eşi benzeri olmayan Eber Sarısı adı altında tescillendi. Eber Sarısı endemik bir bitki türü. Sadece Bolvadin Eber Gölü kenarında yetişen gölün nemini seven bir bitki türü. Bu bitki türü üniversitelerde araştırıldı, baklagiller sınıfına giriyor. Baklagiller sınıfına giren bu bitki türü endemik bir tohum türü. Bu ne işe yarıyor dersek; baklagiller diyelim ki fasulye, nohut çiçeğinden bir tane fasulye, bir tane nohut alınırken bu Eber Sarısıyla, fasulyenin, nohudun, mercimeğin genetik yapıları birleştirildiğinde 1’e 400 ürün artışı oluyor. Bu Eber Sarısı gerçekten bir hazine ve önemli bir tohum türü” dedi.
''Bu bitkiye gözümüz gibi bakmalıyız''
Eber Sarısı’nın koruma altında olduğunu ve koparana ya da tahrip edene 60 bin liraya kadar para cezası uygulandığına dikkat çeken Kalay, “Eber Sarısı şuanda koruma altında Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından. Ayrıca ilgili birimlerimiz bunu yok etmek isteyenlere veya bilinçsiz şekilde tahribat eden kişilere cezai işlem uygulanıyor. 60 bin TL’ye kadar bir para cezası var bunu koparıp ta yok etmek isteyen kişilere. Bunan aslında parayla hiçbir zaman değeri ölçülemez. Bunun maddiyattan ziyade manevi değeri çok çok önemli bir bitki türü. Bu bitki türünü gözümüz gibi, yani bir çocuğumuz gibi elimizden geldiği kadar hassasiyetimizi göstererek korumamız lazım, yaşatmamız lazım. İlerdeki nesillerimize bu bitki türünü, bu geni aktarmamız lazım” diye konuştu.