Kadir Yıldız / TÜRKGÜN
MHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Pelin Yılık, “Kadınlarımız kendilerini ne kadar güçlü ve güvende hissederse toplumsal gelişme ve çağdaşlaşma yolunda hayata o kadar derin katkı sunacaklardır” dedi. Kadın Hareketi Derneği Başkanı Mine Bayram, “Şiddetle ilgili ifadeedilecek sözler anlamını yitirmiştir. Artık zaman eyleme geçme ve kadınlarımızı hak ettikleri şekilde değerli kılma vaktidir.” diye konuştu.
Kadın Hareketi Derneği'nin tertiplediği "Şiddetin Anatomisi ve Kadına Yönelik Şiddet İnceleme Raporu" toplantısı açılış konuşmasını yapan MHP Aile, Kadın ve Engellilerden Sorumlu Genel
Başkan Yardımcısı Dr. Pelin Yılık, Fiziksel şiddet başta olmak üzere kadınlara yönelik cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet uygulandığını söyleyen Pelin Yılık, bu durumun toplum hayatında büyük yaralar açtığını söyledi.
‘BİZ HAZIRIZ’
Yılık, “Kadına yönelik şiddetin günümüzdeki anlamda bir sorun olarak ele alınması, önlenmeye çalışılması, mağdurun korunması, failin cezalandırılması için gerekli düzenlemeler ve çalışmalar biran evvel yapılarak kadına karşı şiddet vakalarına bir son verilmelidir. Cezaların caydırıcılığının sağlanması ve toplumumuzun bu konuda rehabilite edilmesi için Milliyetçi Hareket Partisi olarak şimdiye kadar yaptığımız ve yapacağımız çalışmalarla; bu mücadeleye destek olmaya hazırız. Kanayan bu yaranın tedavi edilmesi, kadınlarımızın daha mutlu, daha huzurlu ve daha güvenli bir yaşam sürmesi için var gücümüzle mücadeleye devam edeceğiz. Kadınlarımız kendilerini ne kadar güçlü ve güvende hissederse toplumsal gelişme ve çağdaşlaşma yolunda hayata o kadar derin katkı sunacaklardır. Kadın elinin değdiği yer güzelleşir, tazelenir. Bu nedenle kadına yönelik şiddet toplumsal bir sorun olarak ele alınıp, devletimizin ve toplumun tüm organlarının aktif katılımıyla toplumsal bir farkındalıkla
çözülebilecektir” dedi.
ARTIK EYLEME GEÇME ZAMANI
Kadın Hareketi Derneği Başkanı Mine Bayram yaptığı konuşmada; “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘dünya da gördüğünüz her şey kadının eseridir’’ sözünün ışığında onun verdiği hakları ve imkânları korumak gelecek nesillere aktarmak amacıyla yaptığımız tüm faaliyetler; türk kadınının sosyal, ekonomik ve siyasal yaşamdaki rolünün güçlendirilmesi içindir…” ifadelerini kullandı.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesine değinen Bayram, “Maalesef bizi ve toplumumuzu çok derinden üzen bu tür kabul edilmeyen ve hastalıklı düşüncenin ürünü olduğuna inandığımız fiziksel, psikolojik ve sözlü şiddeti toptan reddediyor, asla, kabul etmiyoruz” dedi. Bayram, “Kadına yönelik şiddet toplumları derinden yaralayan, aile bağlarının kopmasına yol açan, hane içerisindeki diğer bireyleri psikolojik olarak olumsuz etkileyen tedavi edilmesi gereken bir davranış biçimi olarak önümüze çıkmaktadır. Bunun önüne geçmenin yolu toplumda daha fazla farkındalık yaratmak ve kadına iş, sanat, siyaset ve sosyal cemiyet hayatının içerisinde daha çok yer vermekle olacaktır diye düşünüyoruz. İnsan varoluşundan beri çeşitli sosyal davranışlar içinde bulunur.
Doğası gereği çevresiyle, birbiriyle etkileşimde bulunmayı arzular. Bu sosyal davranışlar içerisinde aile bağları kurma, arkadaşlıklar kurma, yardımlaşma gibi birtakım olumlu aktiviteler var olurken diğer yandan saldırganlık gösterme de insanoğlunun davranışları içerisinde yer almaktadır. Diğer kişiye ya da varlığa zarar verme amacı taşıyan saldırganlık davranışı şiddet davranışının gösterilmesine neden olmaktadır. şiddet, yaygınlığı arttıkça bireylerin üstünde yarattığı yoğun travma, stres, kaygı ve korku sebebiyle onların ruh sağlığını korumasını ve sürdürmesini de olumsuz etkileyebilecek bir risk faktörüdür.”
4 ANA BAŞLIKTA ÇALIŞMA
Hazırlanan raporda kadına yönelik şiddetin azaltılmasına yönelik psikoloji, hukuk, medya ve sosyoloji alanlarında uzman kişiler tarafından kapsamlı bir çalışma yapıldı. Çalışmanın teması “Türk Kadınını Güçlendirme Planı” olarak belirlendi.