MHP lideri Devlet Bahçeli, İstanbul'un fethinin yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda, "566 yıl önce Türk milleti Efendimiz tarafından fethi müjdelenen İstanbul’a bileğinin hakkıyla,aklının marifetiyle,inanmışlığının lütfuyla mührünü vurmuştur. Bu mührün sökülmesi, bu mührün silinmesi imkansız olduğu gibi, bunu düşünenler vahim bir sapmanın ve sapkınlığın içindedir."dedi.
İşte MHP Lideri Bahçeli'nin o mesajı:
Fetih, muazzam bir sıçrama hali, müstesna bir yükseliş hamlesi, mübarek bir mücadelenin mükâfatıdır. Fazilet olmadan, Fatih bulunmadan, fedakârlık gösterilmeden, fakih ve falih bir irade sergilenmeden muktedir ve mutlak bir fethin gerçekleşmesi mümkün değildir.
Fetih canlı ve dinamik bir süreçtir. Nitekim büyük fetihlerin sonuçları asırlar boyunca yankı bulmuş, çağların akış ve ilerleyişini temelinden etkilemiştir.
Her fetih tarihin rotasını değiştirmiş, beşeriyetin kaderine tesir etmiş, dünyanın siyasi ve stratejik yapısında derin izler bırakmıştır.
Tarihte hiçbir başarının, hiçbir fethin, hiçbir zaferin tesadüfi ve sürpriz olmadığı bilinen bir gerçektir. Fethin olması için önce onu hak eden bir ruhun, fethe odaklanan bir inanmışlığın, muhtevalı bir hazırlığın, müessir bir stratejinin varlığı elbet şarttır.
Fetih, muazzam bir sıçrama hali, müstesna bir yükseliş hamlesi, mübarek bir mücadelenin mükâfatıdır. Fazilet olmadan, Fatih bulunmadan, fedakârlık gösterilmeden, fakih ve falih bir irade sergilenmeden muktedir ve mutlak bir fethin gerçekleşmesi mümkün değildir.
Fetih sadece askeri sefer, silaha ve güce dayalı bir seferberlik değildir. Gönüllere girmeyi hedeflemeden, adaletle yönetmeyi gözetmeden,insanlık onuruna hürmet etmeden ulaşılacak askeri sonuçlar başarı olsa bile fetih sayılamayacaktır.Nitekim fetih çok boyutlu bir sürecin adıdır.
İstanbul’un fethi, gelmiş geçmiş en büyük, en görkemli, en göz alıcı fetihlerden birisidir. Bu sayede tarihin aktığı yatakla birlikte, insanlık, coğrafyalar, medeniyet ve kültürler değişime uğramıştır. Fetih bir işgal ve istila değil; sabrın, sevginin, imanın iradesidir.
İstanbul’un fethi, gelmiş geçmiş en büyük, en görkemli, en göz alıcı fetihlerden birisidir. Bu sayede tarihin aktığı yatakla birlikte, insanlık, coğrafyalar, medeniyet ve kültürler değişime uğramıştır. Fetih bir işgal ve istila değil; sabrın, sevginin, imanın iradesidir.
566 yıl önce Türk milleti Efendimiz tarafından fethi müjdelenen İstanbul’a bileğinin hakkıyla,aklının marifetiyle,inanmışlığının lütfuyla mührünü vurmuştur. Bu mührün sökülmesi, bu mührün silinmesi imkansız olduğu gibi, bunu düşünenler vahim bir sapmanın ve sapkınlığın içindedir.
Mehmedimizi Fatih, Konstantinopolis’i İstanbul yapan; hilali haçın önüne çıkaran, çan seslerini susturup ezanımızı yücelten fetih, Türk milletinin muhteşem bir kazanım ve iftiharıdır. Fethimiz uzun bir hazırlık devresinin, yüzyılları bulan arayış ve ülkünün kutlu bir mahsulüdür.
Fetih hareketiyle birlikte zulüm bitmiş, köhnelik son bulmuş, karanlığın perdesi inmiş, kalleş ve kötürüm emeller çöpe gitmiş; mukaddes ümitler, muzaffer özlemler, harcı muzafferlik ve muvaffakiyetle karılmış Türklüğün mukadderatı hamd olsun kazanmıştır.
İstanbul’un fethinin 566. yıldönümünde cihangir hükümdarımız Fatih’i, fetihte görev alan kahraman ecdadımızı, kanlarıyla bu toprakları sulayan muhterem şehitlerimizi rahmetle, hürmetle anıyorum.
Ruhları şad olsun, Rabbim hepsinden razı olsun. Fethimiz kutlu olsun.