MHP lideri Devlet Bahçeli, Meclis'te partisinin grup toplantısında konuştu.
MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkay'nın görevden alınmasına ilişkin yapılan eleştirilere "Merkez Bankası Başkanı'nın görevden alınmasıyla başlayan tartışmaların kaos bekçilerinin ortaya çıktıkları görülmektedir. Bir bürokrattır. Hiçbir bürokrat imtiyazlı değildir. Görevini yapan kalır, yapamayan gider. Merkez Bankası Başkanı'nı siper yapıp, ekonomide felaket tellallığı yapanlar utanmazlığını kaybetmişlerdir" ifadeleri ile tepkisini dile getirdi.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:
Türk milleti zorlu bir coğrafyayı, üzerinde hesap yapılan bereketli toprakları vatan yaptı. Bir vatana sahip olmanın ağır bedelleri vardı, bu bedeller de destanlaşan şehadetlerle ödendi.
Milli ruh asırları kavramış, cihanı kuşatmış, beşeriyeti kendisine hayran bırakmıştır. Türk milleti, üzerinde yaşadığı aziz vatana tutunarak geleceğin yol haritasını çizmiştir.
Hükmedilen değil hükmeden, istikamet verilen değil istikamet veren ülke olmanın hedefiyle mücadelemizi sürdürüyoruz.
Bizim meselemiz arayışların hiç bitmeyişi. Sözde reformcu nazırlar arasında bitmeyen kavgalar, emperyalist ülkelerin komploları devlet ve millet hayatını rehin almıştır. Tarihten ibret aldığını söyleyenlere sormak isterim ki, hiç ibret alınsaydı tarih tekerrür eder miydi?
İç bütünlük sağlanamayınca dış etkiler sonuç vermiş, Osmanlı İmparatorluğu sakin limana bir türlü yanaşamamıştır. Tanzimat, Islahat, Meşruiyet ve Cumhuriyet Türk milletinin var oluş mücadelesinin karar duraklarıdır. Bir devleti pansuman tedbirlerle hayatta tutmaya çalışmak boşa gayrettir. Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacaktır. Tarihten çıkardığımız derslerle önümüze bakmazsak, geçmiştekinden daha ağır sonuçlar çıkacaktır. Başka başkentlerin büyüsüne kapılarak Türk tarihinin çekim alanından koparsak, derin uçurumların açıldığını görmemiz kaçınılmaz hale gelecektir.
"Sistem değişikliği gerekiyordu"
Türk milletinin birinci hedefi bekasını korumak olmalıdır.
15 Temmuz'da yaşananlar tarihimizin çağrısını tekrar hatırlatmıştır. Demek ki Türk vatanını işgal emelleri hala bitmemiştir. Demek ki küresel odakların mütecaviz akımları hala kesilmemiş, daha doğru bir ifadeyle kesilmeyecektir. Bu nedenle hükümet sisteminin değişmesi gerekiyordu. Siyasetteki itiş-kakış son bulmalıydı. Kutuplaşma en aza çekilmeliydi. Cephe siyaseti değil, kaynaştırıcı bir anlayışın kök salması temin edilmeliydi.
Parlamenter sistemden kaynaklanıp siyaset hayatımızı doğrudan kuşatan krizlerin milli mutabakatla bitirilmesi, değilse bile azaltılması en acil gündemdi.
Tarihimize ve kültürümüze en uygun modele intikal sağlanmış, Türkiye Cumhuriyeti de 3. evresine eklemlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milli misyon ve vizyonumuzla 2053 ve 2071 hedeflerimizi zemin hazırlayacaktır.
Biz karanlığı gördük, bunu dert ettik sonra da bir mum yakıp etrafı aydınlattık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi geleceğin büyük ve güçlü Türkiye'sinin teminatıdır. Yeni sistemi alışma evresi de son derece uyumlu geçmiştir. Hükümet krizleri yoktur, koalisyon çatlakları yoktur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye'nin önünü açmıştır. Kararların alınmasını kolaylaştırmış, devlette çift başlılığı neşter vurmuştur. Yeni sistemle birlikte kalıcı siyasi istikrarın kilidi açılmıştır.
O dönem bitti
Sayın Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini söylüyor. Sayın Kılıçdaroğlu, cumhuriyet tarihinde bize tek tarafsız cumhurbaşkanı göstersin. Devlet demek hukuk demektir. Hukukun üstünlüğü herkes için bağlayıcıdır. Bununla birlikte her devlet adamı hukuka uymakla mükelleftir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle sahnenin önünde tarafsız, arkasında siyasi ve ideolojik saiklerle hareket eden o dönem bitti.
Kılıçdaroğlu için çember daralıyor
Sayın Kılıçdaroğlu'nun kıvranması amaçsız ve çarpık siyaset hastalığıdır. CHP Genel Başkanı şafak vakti başka karanlık basınca başka konuşmaktadır. Kılıçdaroğlu için bazen hüzünleniyorum. Gidişat hayra alamet değildir. Sayın Kılıçdaroğlu için çember daralıyor.
Genel Başkan'dan rol kapmak için fırsat gözleyen İBB Başkanı da boş zamanlarda makamına uğrarken, diğer zamanlarda vazife olmayan işlerle uğraşmaktadır. Dilinin altındaki baklayı çıkarmış; "Yarınlarda siyasetlerde başka alanlarda başarı elde edebilir miyim, İstanbul'daki başarımdır." Bu toplumda, bu millette küslük, dargınlık olmadığı için barış sözleri tehlikelidir. Şeytani bir üsluptur. Yeni sistem olmuştur, yeni sistemin stratejisi Türk milletinin tamamını kucaklayacaktır. CHP'nin takoz hedefleri ters tepecektir.
15 Temmuz milattı. Tanzimat dönemindeki hataları tekrarlayamazdık. Milli bekamıza pusu kuran alçaklarla mücadele etmekten korkmadık, kaçmadık. Aynı yoldan farklı sonuca ulaşılacağını düşünemeyiz. Kendi içimizde bir olmazsak, bölünüp parçalanmamız kesindir.
MHP ve Cumhur İttifakı kahramanlığın ilelebet dalgalanması konusunda son ferdine kadar sorumludur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin birinci yılını heyecanla kutluyorum.
ERGENEKON DAVASI KARARI
Türkiye sistem tartışmalarını uzlaşmayla bağlamış, seçim süreçlerini huzurla tamamlamıştır. MHP bu süreçte Cumhur İttifakı'nın varlığını müdafaa için demokrasi mücadelesini sürdürecektir. Ergenekon Davası'nda mahkeme tüm sanıklar için beraat kararı vermiştir. Darbe hazırlığı yapan, darbeye niyetlenen kim varsa haklarında tüm cezai tahkikatın yapılması mecburidir. Ergenekon Davası'nın ilerleyen safhalarında görülmüştür ki TSK üzerinde hain planlar yapılmıştır. FETÖ'cülerin yargı ve hukuk alanındaki ihanetleri hazin mahkumiyetlere neden olmuştur. FETÖ'cü alçaklar şerefli Türk askerine kara çalmak için adeta saldırıya geçmiştir. Bu dönem geride kalmıştır. Hiçbir kurum ve kuruluş milli iradenin üstünde değildir.
MERKEZ BANKASI KARARINA İLK YORUM
Merkez Bankası Başkanı'nın görevden alınmasıyla başlayan tartışmaların kaos bekçilerinin ortaya çıktıkları görülmektedir. Bir bürokrattır. Hiçbir bürokrat imtiyazlı değildir. Görevini yapan kalır, yapamayan gider. Merkez Bankası Başkanı'nı siper yapıp, ekonomide felaket tellallığı yapanlar utanmazlığını kaybetmişlerdir.Merkez Bankası'nın bağımsızlığı başka bir şey, başkanının görevden alınması başka bir şeydir. Merkez Bankası Başkanı ayrıcalıklı değildir. Enflasyonla mücadele tekliyorsa, banka kendini gözden geçirmek zorundadır.