Akçay tepkisinde, “Her gittiği yerde protesto edildiği için programlarını yarıda kesen, hain denilerek yuhalanan Davutoğlu, içine düştüğü bunalımdan çıkmak ve geçmişteki ihanetlerini unutturmak için yalan ve iftira dolu zehirli diliyle liderimize saldırmıştır. Ahmet Davutoğlu ne yaparsa yapsın şimdiden siyasi mevta olmuş, siyaset çöplüğündeki yerini garantilemiştir.” ifadelerini kullandı.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay’ın açıklaması şöyle:
“Serok Ahmet şimdiden siyasi mevta olmuş, siyaset çöplüğündeki yerini almıştır.
Ahmet Davutoğlu Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve Liderimizi eleştirerek geçmişteki ihanetlerini unutturmaya çalışmaktadır. Ancak Ahmet Davutoğlu ne yaparsa yapsın şimdiden siyasi mevta olmuş, siyaset çöplüğündeki yerini garantilemiştir.
Her gittiği yerde protestolarla karşılaştığı için programlarını yarıda kesen, hain denilerek yuhalanan Davutoğlu içine düştüğü bunalımdan çıkmak için yalan ve iftira kokan diliyle yine liderimize saldırmıştır.
Serok Ahmet Türkiye’nin milli menfaatlerini yok saymıştır
Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlığı boyunca milli menfaatlerimizi yok sayarak Türkiye’yi ciddi sıkıntılara sokan Serok Ahmet’in “önce ülkem ve milletim” diyerek tüm varlığını Türk Milletine ve Türk Dünyasına adayan Liderimize saldırması kimseyi şaşırtmamıştır.
Serok Ahmet, pkk terör örgütünün ağzıyla konuşarak Kerkük’teki Türkmen varlığını görmezden gelmiş; Kıbrıs, Suriye, Ege, Akdeniz ve Kafkaslar’da Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk Milletinin haklarını yok saymıştır.
Serok Ahmet bölücülere çanak tutmuştur
Davutoğlu, terör örgütleri hendek kazarken terör elebaşına protokol muamelesi yapmış, Suriye ve Irak’ta pkk ve pyd’nin güçlenmesini sağlamıştır. Türkiye ve Türk Milleti, bugün Serok Ahmet’in yanlış politikalarının sıkıntılarını gidermektedir.
Askerimiz ve polisimiz şehit edilirken dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, Mardin’den bebek katilinin jargonuyla “Mezopotamya halkları, Anadolu halkları” diyerek, Türk Milletini inkar etmiş, pkk terör örgütüne açılım mesajları vermiştir.
HDP ve pkk’nın insanları sokağa döktüğü 6-8 Ekim 2014’te 2 polisimiz şehit edilip, 37 vatandaşımız hayatını kaybederken, 326 güvenlik görevlimiz ve 435 vatandaşımız yaralanırken, dönemin başbakanı Davutoğlu Aynel Arap’taki pkk’lı teröristlere selam göndermiştir.
Milli çıkarlarımıza sahip çıkmayan, İŞİD’e “öfkeli çocuklar” diyen, pkk ile müzakere hayalleri kuran, Demirtaş ile birlik olup “Kobani”ye selam gönderen ve fetöcülerin hamiliğini yapan Davutoğlu şimdi de kurduğu parti ile Türkiye’nin geleceğini rehin almaya çalışmaktadır.
Davutoğlu, açılım süreci bittikten sonra 5 Şubat 2016’da “Çukur kazacağınıza anayasa komisyonu kurduk, oraya gelin. Yeni bir anayasa ile yeni bir dönem.” diyerek pkk terör örgütü ile açılımı yeniden başlatmak istemiştir.
Davutoğlu, İmralı Canisinin ve pkk’nın talepleri doğrultusunda yerel yönetimlere özerklik verilmesini ve istişare meclisi kurulmasını istemiştir. Davutoğlu’nun yanlış politikaları yüzünden Türkiye geç kaldığı hamleleri ancak bugün yapabilmektedir.
Serok Ahmet “Önce ülkem ve milletim” diyerek ömrünü Türk Milletine adayan Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’yi eleştirmeye çalışırken bile beynindeki bölücülüğü zehirli diliyle saçarak etnik bölücülük yapmaktadır.
Davutoğlu bulunduğu makamları fetö yuvasına dönüştürmüş, devletin en önemli noktalarını hain fetöcülere teslim etmiştir.
Bulunduğu makamları Fetö yuvasına dönüştüren, Dışişleri Bakanlığında fetö’cüleri büyükelçi ve özel kalem müdürü yaparak devletin önemli noktalarını fetö’cülere teslim eden, yurtdışında güçlenmesi için fetö’ye her türlü desteği veren Serok Ahmet hangi yüzle konuşmaktadır?
Siyasi başarıdan bahseden Serok Ahmet’e hatırlatmak gerekir: Cumhur İttifakı, senin Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığın döneminde basiretsizliğinle Türkiye’nin milli çıkarlarına verdiğin zararları tamir etmek için gece gündüz çalışmaktadır.
Serok Ahmet siyasi kundakçıdır
Yoldaşını yarı yolda bırakmaktan ve siyasi kundakçılıktan bahseden Serok Ahmet’e sormak gerekir: Liderine ihanet eden, kendi partisine siyasi kundakçılık yapan sen değil misin? Teröristlere selam gönderip, fetöcü hainleri devletin en mahrem noktalarına getiren sen değil misin?
Liderimizin yüreğinde ve aklında ne varsa dilinde de o vardır
Liderimizin yüreğinde ve aklında ne varsa dilinde de o vardır. Davutoğlu ise gittiği her yerde kılıktan kılığa girmekte, bazen teröristlere yoldaşlık yapmakta, bazen milliyetçilik taslamakta, kimi yerlerde fetöcülere abilik yapmakta, Türkiye düşmanlarıyla kardeş olmaktadır.
Her gittiği yerde hain denilerek yuhalanan, protestolar nedeniyle sokaklarda yürüyemeyen, apar topar kaçarak ziyaretlerini yarıda kestiği için psikolojik bunalıma giren Serok Ahmet içinde bulunduğu durumu psikolojideki yansıtma hastalığıyla üzerinden atmaya çalışmaktadır.
Serok Ahmet Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’yi eleştirmeye çalıştığı açıklamasında bile kalbindeki ve aklındaki zehirli fikirleri diliyle ikrar etmiştir. İfade özgürlüğü maskesiyle bölücülüğü, demokrasi maskesiyle yerel yönetimlere özerkliği, kayyuma karşıyım diyerek pkk terör örgütünü ve HDP’yi savunmuştur.
Pkk’ya terör örgütü diyemiyor
Serok Ahmet Liderimizin pkk, ypg ve fetö terör örgütüyle ilgili açıklamalarından bahsederken bile “bir takım örgütlerden bahsediyorsunuz” demektedir. Pkk’ya ypg’ye ve fetö’ye açıkça terör örgütü diyemeyen birinin Türk Milletine söyleyecek hiçbir sözü olamaz. Bir teröristin mektubunun televizyonda yayınlanmasıyla ilgili Liderimizin tavrını tüm Türkiye bilip takdir ederken, Liderimizi seçim kazanmak için bu konuda taviz vermekle suçlamaya çalışmak en basit deyimiyle utanmazlıktır.
Serok Ahmet gibilere karşı dilimiz ser, tavrımız ve duruşumuz nettir
Serok Ahmet Liderimizin “mandacı” ifadesinden alınarak “Büyükelçiliğim, Dışişleri ve Başbakanlığım dönemimde Türkiye’yi nasıl temsil ettiğimi herkes bilir.” demiş. Türk Milleti, Türkiye’nin milli menfaatleri aleyhine nasıl davrandığınızı çok iyi bilmektedir.
Davutoğlu, liderimizin kendisiyle ilgili eleştirilerinden rahatsız olmuş. Serok Ahmet gibi terör örgütlerine sahip çıkan, milli çıkarlarımıza muhalefet eden ve Cumhuriyetimizin temel ilkelerine savaş açanlara dilimiz sert, tavrımız ve duruşumuz nettir.
Zillet ittifakını hangi güç bir araya getirdi?
Kemal Kılıçdaroğlu, Serok Ahmet’i “Türkiye’yi herkesle kavgalı hale getiren gelmiş geçmiş en çapsız bakan. En ileri derecede geri zekâlı. Alçağın da altında çukur!” şeklinde tanımlamıştır.
Serok Ahmet de Kemal Kılıçdaroğlu’nu “Operasyonla genel başkan olan, CHP’yi fetö’ye teslim eden, fetö’nün sözcüsü, seviyesiz, adam olmayan, tedaviye muhtaç patolojik vaka, ahlaki dersten geçmesi gereken hasta adam” olarak tanımlamıştır.
Serok Ahmet’e sormak gerekir: Dün “fetöcü, tedaviye muhtaç patolojik vaka” dediğiniz Kılıçdaroğlu ile bugün sizi hemfikir yapan hangi güçtür? Kandil mi? Pensilvanya mı? Beyaz Saray mı?