Bahadır ÇOBAN /TÜRKGÜN
GIDA-DER Başkanı Ali Uçak, Rusya’nın Türkiye’den aldığı domatese uyguladığı 200 bin tonajlı kota uygulamasının çiftçimizi mağdur ettiğini belirterek, kota sorununa çözüm bulunmaması hâlinde hem Türkiye’nin önemli bir ihracat gelirinden mahrum olacağını hem de yaş sebze meyve sektöründe çalışan binlerce vatandaşın işsiz kalacağını ifade etti.
Domates üreticilerinin sorunlarını ve çözüm önerilerini gazetemiz TÜRKGÜN’e değerlendiren GIDA-DER Başkanı Ali Uçak, arkadaşımız Bahadır Çoban’ın sorularını cevaplandırdı.
Pandemi süreci Türkiye tarımını nasıl etkiledi?
Pandemide Türkiye’de tarım daha çok ön plana çıktı. Her şerde bir hayır vardır. Pandemi vasıtasıyla hem Türkiye’mizde hem dünyada tarımın ne kadar önemli olduğu, ne kadar değerli olduğu bir kez daha meydana çıktı. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Çünkü üreticimiz gerçekten özveriyle çalışarak üretimini sürdürdü. Tabii burada başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün bakanlıklarımızın, özellikle İçişleri Bakanımızın tarımdaki çalışanı ve üreticiyi salgın yasaklarının dışında tutmasının büyük faydası oldu. Hiçbir üretim aksamadı onların sayesinde. ‘
KURAKLIK CİDDİ SONUÇLAR DOĞURABİLİR’
-Kuraklık beklentisi gerçekleşirse bu durum Türk tarımını nasıl etkileyecek?
Hava şartları bu şekilde devam ederse tarımda ciddi sonuçlar doğurabilir. Dua edeceğiz, inşallah hava şartları normallere döner ve kış mevsimini kış olarak yaşarız. Bol yağmur ve kar gerekli. Yer altı kaynaklarımız ve göletlerimizin dolması lazım. Bu sayede tarımın geleceği bir nebze de olsa garanti altına alınır. Ama olası bir kuraklık böyle devam ederse özellikle göletlerin daha da çoğaltılması, boşa akan akarsularımızın, gölet ve nehirlerimizin tarım için daha kullanılabilir bir şekle dönüştürülmesi lazım. En basit örneği Buldan ilçesindeki Menderes Nehri tamamen boşa akıyor. Birçok yerde kullanılmıyor.
Yazın belli dönemlerde pamukta ya da başka bir şeyde kullanılıyor, ondan sonra boşa akıyor. O su çok iyi bir şekilde özellikle Denizli tarafında, Manisa’nın Alaşehir ve Sarıgöl bölgelerinde tarımda kullanılabilir. Buna benzer bir sürü mutlaka boşa akan nehirlerimiz vardır. Bunları değerlendirmek lazım. Susuzluk çözülmez, kuraklık böyle devam eder ve ciddi anlamda sorun yaratırsa biz hiçbir üretim yapamayız. Üretim yapamadığımızda ne yapacağız? Dışarıdan getireceğiz. İthalat demek Türkiye ekonomisine zarar demek ve Allah korusun öyle bir durum olduğu zaman da insanımızın işsiz kalması demek.
DOMATESTE ÜRETİCİ MAĞDUR EDİLMEYECEK
Domatesin iç pazardaki durumuyla ilgili olarak Ali Uçak şunları söyledi: “İç pazarda tüketiliyor ama yetersiz. Bizim üretimimiz fazla, sadece iç pazara ve belli ülkelere pazarlamaya kalktığımız zaman yetersiz kalacak.”
DOMATES 100 BİN TON DAHA FAZLA SATILACAK
Talebimiz siyasi amaçlarla sürdürülen bu kotanın tamamen kaldırılması ve Türk domates üreticisinin mağdur edilmemesi. Kota kalktığında domates 100 bin ton daha fazla satılacak ve bunun geliri tamamen Türkiye’de kalacak.
-Rusya’nın Türk domatesine getirdiği 200 bin tonluk kota sınırının dolması sonucunda ihracat durdu. Domates yetiştiricisi nasıl bir çözüm bekliyor?
Yaşadığımız uçak krizinden sonra Rusya belli bir dönem Türkiye’den yaş meyve sebze ihracatını tamamen durdurdu. Daha sonra gerek Cumhurbaşkanlığımızın ve yetkili bakanlıklarımızın devreye girmesiyle o yasak kalktı ve ticaretimiz başladı. Fakat domates için ilk etapta 3 tane firmaya izin vererek 50 bin ton tonaj belirlemişlerdi, daha sonra bütün firmalara açıldı ve bu kota her dolduğunda 50 bin yükseltilerek şu anki 200 bin tona geldi. Bu 200 binlik tonluk kota da yılbaşından önce yani 2020’nin Aralık ayında doldu. Kota dolduktan sonra yurt dışına giden tonlarca domates şu an Rusya gümrüklerinden Türkiye’ye iade ediliyor. Hem kara yolundan giden hem de Samsun’dan gemiyle giden bütün domatesler şu an Türkiye’ye geri geliyor. Bu gerçekten çok ciddi bir sorun.
Çünkü bizde tarımda yaş meyve sebze üretiminin ana kalemi domatestir. Eğer domateste bu sıkıntılar devam ederse öbür ürünleri de etkiler. Çünkü yurtdışındaki müşterimiz bir tır domates istediği zaman, bir tır 26 palet ürün alıyorsa bunun içine 15 palet domates isterken geri kalanını da biber, patlıcan, salatalık, kabak gibi ürünlerle karışım olarak istiyor. Domatesin kotası dolduğundan dolayı ihracat yapamadığımız zaman müşteri öbür ürünleri de almıyor. Çünkü tır bazında çok geliyor, satılmıyor ve çürüyor.
‘KOTA TÜRK ÇİFTÇİSİNİ MAĞDUR EDİYOR’
-Tarımda kota sorunu neden çözülemiyor?
İnanın bu sorun neden ve nasıl aşılamıyor anlayabilmiş değiliz. Türkiye ve Rusya’nın diyalogları bu kadar iyiyken, Türkiye milyarlarca dolar ödeyerek Rusya’nın S-400 füzesini alırken, ortak aşı çalışmaları yapılırken domatesin kotaya takılması Türk üreticisini mağdur etmekten başka bir sonuç vermiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız burada devreye girse ve Sayın Putin’i arasa biz eminiz ki bir telefon görüşmesiyle bu kota problemi ortadan kalkacaktır.
Çünkü meselenin Rusya’nın kendi domates üreticisini korumakla falan da alakası yok. Kota ne için konur? Kendi ürünün varsa belli bir tarih koyarsın ve “Şu tarihten şu tarihe kadar ben Türkiye’den şu kadar ürün alacağım. Bu tarihten sonra ileriki bir tarihe kadar almayacağım” dersin. O zaman anlarız ki o ülkenin kendi üretimi var ve kendi üreticisini koruyor. Rusya diyor ki “Sana 50 bin ton kota açtım. Bunu ister 10 günde doldur, ister 10 yılda doldur.” Şimdi bu ne demektir? Olayın kendi üreticisini korumakla hiç bir alakası yok demektir. Bu tamamen siyasi bir karardır. Bu, tamamen Türkiye’deki çiftçiye çektirilen bir eziyettir. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın devreye girmesini bekliyoruz.
-Bu mağduriyet giderilmediği takdirde nasıl sonuçları olacak?
Hepimizin bildiği üzere tarımda çalışan insanlarımız genelde başka bir meslek sahibi olmayan insanlar, özellikle domates paketlemesinde ve domates yetiştiriciliğinde çalışanların tahsili yok, başka bir mesleği yok, yabancı dili yok. Ne yapıyor bu insanlar, tarımda çalışıyor. Ekmeğini kazanıyor, çoluk çocuğuna bakıyor.
Domates durduğu zaman bu insanların hepsi işsiz kalacak. Binlerce insan Güneydoğu’dan, Doğu’dan ve değişik illerimizden gelip domates üretim bölgelerinde hem üretim yapıyorlar hem paketlemede çalışıyorlar. Bu insanların hepsi işsiz kalacak. Elinde hiçbir mesleği olmayan bir insan işsiz kaldığında ne yapar, karnını neyle doyurur?
GIDA-DER Başkanı Ali Uçak, “Tarımda çalışan insanlarımız genelde başka bir meslek sahibi olmayan insanlar, özellikle domates paketlemesinde ve domates yetiştiriciliğinde çalışanların, tahsili yok, başka bir mesleği yok, yabancı dili yok. Domates durduğu zaman bu insanların hepsi işsiz kalacak” dedi.
‘DOMATES İÇİN EN UYGUN PAZAR RUSYA’
Rusya’dan başka alternatif yok mu domatesleri satmak için?
Birçok ülkeye domates ihracatı yapılıyor. Ancak en büyük pazar Rusya. Nedeni de nüfus kalabalıklığı ve oradaki Rus vatandaşın tüketim özellikleri. Tabii lojistik olarak Türkiye’ye yakın olması da çok önemli bir konu.
Domates hassas bir üründür. Dalından koptuktan sonra soğuk hava zinciriyle 1 hafta-10 gün yol gittikten sonra oradaki market reyonlarında 3-4 gün içinde, yani toplamda 15 gün içinde tüketilmesi gereken bir ürün. Bunun için de bu süre zarfında bize en yakın ülkeler, başta Rusya olmak üzere Ukrayna, Belarus, Romanya, Polonya gibi ülkeler. Bunlar gibi birçok ülkeye ihracat yapıyoruz ama kalkıp da bir Kanada’ya bir Dubai’ye ya da Uzak Doğu ülkelerine yapamıyoruz.
Çünkü domatesin raf ömrü yetmiyor ve lojistik yok. Tırla gönderemiyorsun. Konteynır gemisiyle gönderdiğin zaman 1 ay-40 gün sürüyor. Bu sürelere hiçbir domates dayanmaz, çöpe gider. O yüzden Rusya çok önemli bizler için.
Bazen yetkililerle görüşüyoruz, “Neden Rusya?” diyorlar. Domateste Türkiye tarımını kalkındıracak özellikler sadece Rusya’da var. Zaten 1 hafta-10 günlük yol süresi olan ülkelerin tamamına biz ihracat yapıyoruz, domatesi gönderiyoruz ama Rusya bir tarafa öbür ülkelerin hepsi bir tarafa. Çünkü yüzde 50 Rusya, yüzde 50 diğer ülkelere gidiyor domates.