Ah Ünal hocam!
Olmuyor işte… Bu kadar inat etmenin anlamı ne Ünal hoca… Bir kere bu Obi Mikel güçsüz, kondüsyonu yetersiz, isteksiz, moralsız. Belli ki, uyum sağlayamamış, üç maç, onun hatasından üç gol…
Yazdık, özellikle Avrupa maçlarında tandem bozulmaz diye. Yine dinletemedik, işte dün sonucu gördün. Bir takım için en önemli bölge savunma, çalışarak, birlikte oynayarak olur. Deneme yanılmayla olmaz.
Stoperler dökülünce, kanatlar da ne yapacağını şaşırıyor. Ne Fernandes, ne de Campi, birlikte oynamaya hazır değil !
Anlıyoruz, maç tecrübeleri artsın diye oynatıyorsun. Nasıl olsa ilk maçın skoru da iyi diye düşünüyorsun ama “Kazın ayağı hiç de öyle değil…”
Elin adamı çıkıyor, ümidini kesmeden “Takır-takır” topunu oynuyor. Sen de böyle bir maçta, sahadan yenik ayrılıyorsun, Abdülkadir Ömür’ü kaybediyorsun, Yusuf Sarı’nın moralini sıfırlıyorsun, tribünleri dolduran yaklaşık 40 bin kişinin “yüreğini ağzına getiriyorsun…”
Ah Ünal hocam, ah! Allah’tan skor yetmedi de, gruplara kalındı…
Yoksa çok sıkıntı olurdu, çok!