Terör örgütlerine Pençe, teröristlere Kıran girdi
Türkiye, malumunuz terör örgütlerinin hedefinde olan bir ülkedir. Yıllardır her türlü terör örgütüyle mücadele ediyor. PKK, DHKP-C, FETÖ, DEAŞ ve bunların uzantısı olan terör örgütleri çok canlar yaktı. On binlerce eve ateş düşürdü. Yetim kalanlar, öksüz kalanlar, eşini, çocuğunu kaybedenler, kolunu, bacağını, gözünü, yüzünü kaybedenler…
Velhasıl terörün ülkemize verdiği maddi ve manevi acı ve ödettiği bedel çok…
Emperyalizmin Türkiye ve bölgedeki hedefleri devam ettiği sürece maalesef terör örgütleri hep olacak. Zaman zaman isimleri değişse de, hedefleri asla değişmeyecek…
Terör örgütleri Türkiye’de acılar yaşatsa da, bugüne kadar ülkeyi bölme, parçalama adına bir arpa boyu yol alamadı. Türk milletindeki bu kararlılık ve inanç olduğu müddetçe yol alması da asla mümkün değildir. Türk milletinin tüm fertlerinde “Bir ölür, bin diriliriz” imanı vardır.
Türkiye’nin son yıllardaki terörle mücadeledeki kararlılığı somut olarak ortadadır. Gerek yurt içinde, gerek yurt dışında son üç yılda yirmi bine yakın terörist etkisiz hale getirilmiştir. Halen Irak’ın kuzeyinde Pençe 1-2-3 olarak seri şekilde devam eden operasyonlarda ve Türkiye içinde Kıran 1-2-3-4 şeklinde devam eden operasyonlarda terör örgütlerine karşı büyük temizlik operasyonu yapılmaktadır.
Terörle mücadele karşısında kimsenin inkâr edemeyeceği bir kararlılık ve başarı vardır.
Bir dönem elini kolunu sallayarak Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok ilde bombalı eylem düzenleyen terör örgütleri, şimdi ininde yok edildiği için nefes alamıyor. Elbette bundan sonra hiç olmayacak, tamamen bitti denilemez. Çünkü yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi bu ülke, terörün yıllardır zemin bulduğu bir ülkedir.
Özellikle şehir sınırları ve içlerinde yapılan yol-kimlik kontrolleri bu bombalı saldırıları önlemede caydırıcı bir etken ve önlem olmaktadır.
Şimdi Türkiye’nin her yerinde bu kontroller oldukça sık yapılmaktadır.
Hiçbir vatandaş bu kontrollerden sıkıldığını, bunaldığını söyleme hakkına sahip değildir. Çünkü terör ülkesinde yapılan her kontrol, canları korumak adına yapılan önemli bir tedbir çalışmasıdır.
Bazıları da var “ben şuyum, ben buyum” diyerek askerimize, polisimize zorluk çıkartıp kimlik göstermiyor, aracını aratmıyor. Oysa bu konu güvenlik konusudur ve herkes kolaylık göstermelidir.
Eğer zorluk çıkarıyorsan ya sakladığın bir suçun var, ya da bastıramadığın bir ruh hastalığın var…
Kimse kimlik gösterince, aracını aratınca kişiliğini kaybetmez. Sadece güvenliğimizi sağlamaya çalışan askerimize, polisimize yardımcı olmuş olur.
Geçmişte MHP ve lideri Devlet Bahçeli hakkındaki sözlerini, çözüm sürecindeki açıklamalarını çok ağır eleştirdiğim İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun bakanlık görevine geldiği günden itibaren terörle mücadele konusundaki tutumunu çok destekliyor ve takdir ediyorum. Duruşu güvenlik güçlerimize büyük moral olmaktadır. Türkiye genelinde aldırdığı önlemler, çok büyük bombalı terör eylemlerini engellemiştir.
Bu konudaki tehlike her zaman vardır. O yüzden Türk devletinin kararlı terörle mücadelesine yardımcı olmak her vatandaşın görevidir.
Türkiye terör belasından kurtulunca üzerinden çok büyük yük kalkacaktır.
Bir zamanlar doğu ve güneydoğuda silahlı terör eylemleriyle otorite kuran PKK, bugün tabanını kaybetmeye başlamıştır. Türkiye’nin birliği, bütünlüğü, kardeşliği adına bu çok önemlidir. Geçtiğimiz haftalarda ellerinde Türk bayrakları, dillerinde “Kahrolsun PKK” sloganlarıyla yürüyen bölge halkı, bu manada somut bir örnektir.
Türk devletini yöneten kadrolar terörle mücadelede doğru yöntemi uygulamaya başlamıştır.
Cumhur İttifakı'nın ruhu, terörle mücadelede doğru yoldadır. Kandil’deki teröristbaşlarının bizzat ismini vererek saldırdığı Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olması zaten bunun işaretidir.
Türk milleti olarak her manada bütünleşirsek, emin olun terör örgütlerinin köklerini kazıyacağız.
Pençe ve Kıran Operasyonları, terör örgütü PKK’ya kan kusturuyor. Bu kararlılık tüm teröristlerin sonlarını getirecek…