Terör örgütlerini müttefik ve stratejik ortak yapan ABD!
Sorsan, adı Türkiye’nin stratejik ortağı, müttefiki… Ama yıllardır Türkiye’ye yapmadığı emperyalist kahpelik kalmadı. ABD’nin meselesi, başına kimin geldiğinden ziyade, karakterinin bu kahpeliklere müsait olmasıdır. Şimdi her şeyi akli dengesi bozuk, ruh hastası görünümü veren Trump’a yüklemek haksızlık olur.
Geriye dönük ABD başkanlarına baktığınızda da hep Türkiye’ye düşmanlıklarını görürsünüz. Bir önceki ABD Başkanı Obama, Trump’a göre aklı başında görünüyordu da ne yaptı? Hatta “Adı Hüseyin, Müslüman biri ABD’ye başkan oldu” diye Türkiye’de kurban kesenler bile olmuştu. O da başkanlığı sırasında terör örgütü PKK’ya sahip çıktı, o da Ermeni soykırım iddialarında Türkiye’yi suçladı. Geriye dönük ABD başkanlarının siciline bakın, hiçbir konuda Türkiye’nin ne stratejik ortağı olmuşlar, ne de müttefik gibi davranmışlardır.
Trump sadece ABD’nin klasik politikalarını uyguluyor. Karakterinde ve akıl sağlığında bozukluklar olduğu için, onunkiler daha çok dikkat çekiyor.
ABD yıllardır terör örgütü PKK’yı koruyor, besliyor ve yönlendiriyor. Ama eskiden bunu gizli saklı yapmaya çalışıyordu. Trump dönemi ile birlikte bu gizlilik tamamen ortadan kalktı. Trump göreve gelir gelmez, terör örgütü PKK’ya konvoylarla tonlarca silah yardımı yaptı. Terör örgütü PKK’ya ordu kurmaktan bahsetti. Bu tutumu da aynen devam ediyor.
ABD, terör örgütü PKK’yı ABD ordusunun bir parçası görüyor.
ABD, Barış Pınarı Harekâtı'nda YPG’li köpeklerinin fazla zayiat vermemesi için telaşla Türkiye ile masaya oturarak, YPG’den yana safını bir kez daha göstermiştir.
Türkiye “güvenli bölge” adına istediği sınırları aldı ama ABD geri çektiği terör örgütü YPG’yi yine besleyecek, yine koruyacak ve Suriye’deki dengeler adına yine kullanacaktır.
ABD artık bir terör örgütünün stratejik ortağı, onların müttefiki durumundadır. Düşünün ki, koskoca ABD’nin başkanı Trump, teröristbaşı Öcalan’ın “manevi oğlum” dediği, “Şahin Cilo” kod adıyla da bilinen teröristbaşı ile telefonda görüşme gerçekleştiriyor ve Türkiye’ye karşı nasıl bir pozisyon alacaklarını konuşuyorlar. Herhalde teröristbaşı Şahin Cilo’nun yeni manevi babası Trump oldu. ABD’nin şu pespayeliğine bakar mısınız, teröristlerle düşüp kalkıyor.
Trump bir de utanmadan “Terörizmi yenilgiye uğratalım” diye twit atıyor. Teröristleri kucağında beslerken, terörizmi nasıl yenilgiye uğratacaksa…
Trump terörizm olarak DEAŞ’ı (IŞİD) işaret ediyor. Ama ABD Başkanı seçilmeden önce DEAŞ'ı(IŞİD) ABD'nin kurduğunu ifade eden şu cümleleri kuruyordu: "IŞİD'in kurucusu o. Obama IŞİD'i kurdu. Ve şunu da söylemeliyim, yardımcılığını da ezik Hillary Clinton yaptı."
Şimdi ise DEAŞ’ın varlığı üzerinden YPG’yi meşrulaştırmaya ve Türkiye karşısında terör örgütü YPG’yi korumayı tercih ediyor.
Dünyadaki hangi terör örgütüne bakarsanız bakın ucu muhakkak ABD’de çıkacaktır. Kuran da odur, besleyen de odur, yöneten ve yönlendiren de odur.
Bir gecede IŞİD’i kurdular, daha sonra “IŞİD’in panzehiri YPG” propagandasıyla dünyayı etki altına almaya çalıştılar. Hâlâ da bu propaganda üzerinden YPG’yi koruyorlar ve Türkiye’yi bir terör örgütüne değişiyorlar.
ABD asla Türkiye’nin bir stratejik ortağı ve müttefiki değildir. Rezillik, nankörlük, hançer saplama ABD’nin Türkiye ilişkilerini özetleyen kelimelerdir.
Orta Doğu bölgesinin en güçlü ülkelerinden biri olan Türkiye’ye düşmanlık yapan, karşısına alan ve terör örgütü YPG’yi kendine müttefik yapan ABD’nin karakteri bozuk olduğu gibi, Trump’la birlikte akli dengesini de iyice kaybetmektedir.
Böyle bir ABD karşısında Türkiye duruşunu bozmamalıdır. Asla taviz vermemelidir. ABD’nin karakteri ve akli dengesi görüldüğü gibi ortadadır.
Terör örgütlerini kendine müttefik ve stratejik ortak yapan ABD’nin ipiyle kuyuya inilmeyeceğini defalarca tecrübe edindik.
Türkiye kendi ayakları üstüne basmayı öğrenmeli ve tedbirlerini almalıdır. Terörle mücadelede ABD’den destek değil, tamamen ihanet geleceğini artık tamamen görmelidir.
Türkiye PKK, DEAŞ ve FETÖ gibi üç terör örgütü ile mücadele ediyor. Bu üç terör örgütünün ipini de ABD tutuyor. ABD dostmuş, müttefikmiş, stratejik ortakmış… Hadi oradan…