24 Kasım 2024
weather
15°
Twitter
Facebook
Instagram

Kazanan FETÖ, PKK ve Kılıçdaroğlu...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

         Geçtiğimiz gün, Bülent Arınç’ın çok kurnazca yaptığı “KHK, bir facia”  çıkışına ve FETÖ mücadelesinin haline dair bir yazı kaleme almış ve o yazı içinde “FETÖ mücadelesinde özellikle 15 Temmuz darbe girişiminde dahli, etkisi, görevi, katkısı olan kim varsa hiç kimseye acımadan en ağır cezalar verilmelidir. Ergenekon, Balyoz gibi Türk ordusuna yönelik kurulan kumpas ve tezgâhlarda yer alan FETÖ’cü yargı, siyasi, medya mensubu kim varsa onlara da aynı ağır cezalar verilmelidir.” cümlelerini kurmuştum.

        Yazımı saat 15.00 gibi gazeteye gönderdim. Türkgün gazetesi baskı sırasında iken yazım içindeki tarife en çok uyan kişilerden Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan’ın tahliye, Mehmet Altan’ın da beraat kararını tüm Türkiye duydu.

           Haberi duyduğumda da tepki olarak sosyal medya hesabımdan “Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak gibi isimler tahliye edildikten sonra birçok FETÖ’cü için artık umut ışığı yanmıştır! 15 Temmuz darbe girişimini önceden bilen ve bunun propagandasını yapanlar serbest kalıyorsa, 15 Temmuz şehitlerinin ruhuna ve ailelerine yapılan hakarettir bu! Yarın çıkacak yazımdaki cümle “Ergenekon, Balyoz gibi Türk ordusuna yönelik kurulan kumpas ve tezgâhlarda yer alan FETÖ’cü yargı, siyasi, medya mensubu kim varsa onlara da aynı ağır cezalar verilmelidir.” şeklindeydi ama yazımızı havada bırakan düzen utansın! “ cümlelerini yazdım.

           Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında birçok Türk askerinin hayatını karartan, Türk ordusuna kurulan tezgâhların propagandasını yapan, 15 Temmuz darbe girişimi öncesi televizyonlarda darbenin ayak seslerini ballandıra ballandıra anlatanların serbest bırakılması, Türkiye düşmanlarını cesaretlendirmekten başka bir amaca hizmet etmeyecektir.

         15 Temmuz hain darbe girişiminden bir gün önce FETÖ’nün TV kanalında “Türkiye’de gerçekleşmiş askeri darbelerin önünü açan gelişmeler her ne ise, Erdoğan bugün aynı kararları vererek teker teker o yolları açıyor.” diyen, Ahmet Altan’a neyin ödülü verildi?

         Aynı programda “Türkiye’yi bu karanlıktan çıkaracağız. Bakın karanlıktan çıktıkları vakit konuşalım bunu tekrar. O zaman göreceğiz, yani inansınlar bir kere çıkacaklar ve bu mücadele sayesinde çıkacaklar. Hepimiz susup otursak, hepimiz kendimizi çaresiz hissetsek o zaman hedefe varamayız.” diyen Nazlı Ilıcak, 15 Temmuz’u bilmiyor muydu?

          Mehmet Altan ” Erdoğan seçimden önce de gidebilir.” diyerek Ahmet Altan’ı ve Nazlı Ilıcak’ı 15 Temmuz darbe girişimini duyurma noktasında desteklerken şimdi bu tahliyeleri, beraatları FETÖ mücadelesinin neresine koyacaksınız?

15 Temmuz şehitlerinin ruhuna ızdırap değil mi bu?

            15 Temmuz günü vatan için şehit olanların anasına, babasına, kardeşine, evladına, eşine ne cevap verilecektir?

          “Evet. Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak, 15 Temmuz darbe girişimini biliyorlardı ama demokrasi, özgürlük için onları serbest bıraktık” savunması mı yapacaksınız?

          Ahmet Altan’ın, Taraf gazetesinde Türk ordusuna yönelik kumpaslarda, tezgâhlarda hangi manşetleri attığı, hangi yazıları yazdığı ortada değil mi?

Ahmet Altan sadece terör örgütü FETÖ’ye değil, terör örgütü PKK’ya da yakın biridir.

          Ahmet Altan, Kandil’de PKK’lı teröristlerle beraber yaşadığı anıları “…Salih beni sanki oğlummuş gibi kucaklıyor. Ben de ona sarılıyorum... Her üniformanın altında bir insan olduğunu biliyorum... Ben o köy evinin kapısında PKK’lılar bırakmadım; aynı odayı paylaştığım, konuştuğum şakalaştığım insanları bıraktım. Salih’i, Bozan’ı, Mizgin’i, Jiyan’ı, Roj’u, Adem’i bıraktım. Bir daha operasyon olursa eğer, sonuçlarını içim titreyerek okuyacağımı biliyorum; tanıdık bir isme rastlamaktan korkarak...”  şeklinde kaleme almıştı. Şu cümlelerdeki terörist seviciliğine ve onlara duyulan şefkate bakar mısınız?

          Ahmet Altan’ın, Nazlı Ilıcak’ın tahliyesinden ve Mehmet Altan’ın beraat etmesinden kazanan terör örgütü PKK, FETÖ olmuştur. Ayrıca diğer kazanan da Kemal Kılıçdaroğlu'dur.

          Hatırlarsanız CHP’yi terör örgütlerinin sözcüsü ve avukatı haline getiren Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminden 4-5 ay sonra Adana’da düzenlediği mitingde FETÖ ve PKK propagandası yapmak ve üyesi olmaktan cezaevinde yatan bazı gazetecilerin ismini tek tek sayarak serbest bırakılmasını istemişti. O isimler içinde Ahmet Altan’ın, Nazlı Ilıcak’ın ve Mehmet Altan’ın ismi de vardı. “Bu isimler niçin içeride, serbest bırakın” çağrısında bulunuyordu. Daha sonra bu çağrısını Meclis konuşmalarında, televizyon programlarında da devam ettirdi. Ve nihayet muradına erdi. O yüzden bu tahliyeler karşısında kazananlar bellidir.

Kazanan FETÖ, PKK ve Kemal Kılıçdaroğlu olduğuna göre, kaybeden Türkiye demektir.

          Bu vicdanları kanatan karara imza atarak terör örgütü PKK ve FETÖ tarafından şehit edilenlerin ruhunu incitenler utansın…

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *