Eğer Muriqi’in varsa, işin çok kolay...

FUTBOL oynama iştahın olunca, galibiyete de şartlanınca, skor kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Hele bir de Vedat Muriqi gibi bir golcün varsa...

Adam kafayla atıyor, sağ, sol ayakla atıyor, dün bir de rakibin ayağından sökerek aldığı topla attı golünü. Golcü dediğin böyle olmalı. Yani sadece gol atmak için beklememeli, mücadele de etmeli, topu takip de etmeli, nerede durması gerektiğini de bilmeli, nasıl pres yapması gerektiğini de bilmeli. Vuruşu nasıl yapması gerektiğini biliyor nasıl olsa...

Helal olsun Muriqi’e. Fenerbahçe için çok önemli bir futbolcu Vedat. O olduğu zaman takım farklı oynuyor, arkadaşlarına bir güven geliyor. Bu gidişle çok gol atar Kosovalı.

Aslında Fenerbahçe’de görevini yapmayan, sırıtan futbolcu yoktu. Özellikle Gustavo, kaptan Emre ile birlikte oyunu çok iyi organize etti. Ancak ikinci yarı ile birlikte Gustavo sakatlanan Serdar Aziz’in yerine stopere geçti. Oyun içerisinde tam bir joker Gustavo, nereye koysan orada oynuyor. Rodrigues kanattta çok etkili ama eline geçirdiği pozisyonları gole çevirme becerisi de gösterse, takıma katkısı daha çok olacak. Sakatlıktan yeni çıkan Kruse sonunda golü buldu, rahatladı. Alman futbolcu, Vedat Muriqi’in tam “ağzına layık” bir partner, iyi anlaşıyorlar. İsla, Hasan Ali, Sadık ve Ozan görevlerini layıkıyla yaptılar. Zaman zaman hatalar da yapsa, Altay kesinlikle bu takımın birinci kalecisi. Genç yaşına rağmen hem yaptığı kurtarışlarla, hem de oyunun kurulmasına yaptığı katkıyla her geçen gün devleşiyor kalesinde.

Ve taraftarın sürekli oynamasını istediği genç yıldız adayı Ferdi.

Yine süre buldu ve yine mükemmel bir gole imza atarak takımını rahatlattı. Ama ne olursa olsun, aslında Ersun hoca doğru söylüyor. Acele etmemeli Ferdi, yavaş yavaş çıkmalı merdivenlerden. Şans verildikçe, hem tecrübe kazanmalı, hem de kendisini geliştirmeli. Kumaşının iyi olduğunu herkes gibi Ersun Yanal da biliyor ama acele edip genç futbolcuyu kaybetmek istemiyor. Ferdi’nin yolu çok açık...

Fenerbahçe son haftalardaki skor sıkıntısını, açık oynamayı tercih eden ve iki gol atmayı başaran Gençlerbirliği’ni farklı yenerek atlattı. Şampiyonluk yarışının içerisinde olacağını da net olarak gösterdi.

Tabi deplasman sendromu hala Sarı-Lacivertli takımın önünde duruyor...

Bakalım Sivasspor karşısında o sendrom aşılabilecek mi, göreceğiz...

Son bir not...

Pozisyonlar, kartlar, verilen, verilmeyen fauller bir tarafa. Gençlerbirliği kalecisi Ertaç’ın topla dışarı çıkmasını bir yardımcı hakem nasıl görmez, anlamakta zorlanıyoruz