CHP-HDP eklemli bayan, Başbuğ Türkeş ile bağın nedir?
Yazmayayım yazmayayım diyorum, Türkiye’nin bölgesinde birçok meselesi var, ülkemizi ilgilendiren daha ciddi konular var, onlara değineyim diyorum. Ama illa “bu kadar stres içinde eğlenceye de ihtiyacın var” diyerek sürekli malzeme verip, bizleri tahrik ediyorlar. Kimden bahsettiğimi isim vermeden dahi anladınız değil mi?
Evet, bildiğiniz o isim: Meral Akşener…
Geçen gün partisinin bir programında konuşmuş: Mansur başkan siz, bizlerin projesiydiniz. Biz, Başbuğ'umuzu cumhurbaşkanı, başbakan yapamadık. Şimdi diyorlar ya 'Yavaş'ın seçilmesine Akşener sevindirik oldu', sevindirik oldum başkanım. Evet sevindim. Elbette CHP’nin Sayın Genel Başkanı'na teşekkür borçluyum.
Şimdi buna “Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı” dışında verilecek cevap var mı?
“Biz Başbuğ'umuzu cumhurbaşkanı, başbakan yapamadık”
“Mansur Yavaş kazandı, sevindirik olduk”
“Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ederim”
Şimdi bu cümleler arasında alâka nedir?
Ne zaman Başbuğ Türkeş’in yanında yer aldın ki, Başbuğ'umuzu cumhurbaşkanı, başbakan yapma uğraşın oldu?
Mansur Yavaş CHP, HDP, İP ittifakıyla seçilmişken, Başbuğ Türkeş’le kıyaslamak nasıl bir mantık?
“Başbuğ'umuzu cumhurbaşkanı, başbakan yapamadık” diye başlayan cümle, CHP’yi PKK’nın siyasi temsilcisi haline getirmiş Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan teşekkürle nasıl noktalanıyor?
Nereden bakarsanız bakın büyük tutarsızlık…
Mansur Yavaş’a sevindirdik olabilir, siyasi patronu Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür edebilir. O, onun meselesidir.
Ama Başbuğ Türkeş’in ismini ne hakla ağzına alabiliyor?
Meral Akşener siyasi olarak Başbuğ'umuz Türkeş ile hiçbir zaman yan yana gelmemiştir. Başbuğ Türkeş’le bir tane fotoğrafı bile yoktur. DYP’den istifa ettiğinde önce Anavatan Partisinin kapısına, sonra AKP’nin kuruluş günlerine gitmiş ve burada “Ülkücü değilim, demokratım” açıklamasını yapmıştı.
Meral Akşener, DYP’de siyaset yaparken anket şirketinde karşılaştığı MHP belediye başkan adayına “MHP, Ülkücü Hareket diye bir şey mi kaldı?” dediği ortaya çıkan, DYP Genel Başkan Yardımcısı iken kendisine Bozkurt işareti yapan çocuklara “O işareti yapmayın, DYP işareti yapın” dediği gazete arşivlerinde olan, DYP’ye bağlılığını "Uzun süredir DYP'yi bırakıp başka bir partiye geçeceğim yolunda spekülasyonlar yapılıyor. Ben 1993 yılı kasımında DYP'ye üye olup, nikâh kıydım. Benim nikâhım "Katolik Nikâhı" gibi boşanması olmayan bir nikahtır. DYP üyesi olmayı şeref sayıyorum. Benim evladıma bırakacağım tek miras DYP'dir" sözleriyle ifade eden, merhum abisi MHP İl Başkanlığı yaptığı halde 1980 sonrası yine onun gibi “MHP, Ülkücü Hareket diye bir şey mi kaldı?” düşüncesiyle MHP’nin kapısına adım atmadığı gibi, gidip Anavatan ve DYP’de siyaset yapan biriyken, nasıl oluyor da Meral Akşener “Başbuğ'umuzu cumhurbaşkanı, başbakan yapamadık” diyebiliyor?
Pişkinlik, yüzsüzlük, utanmazlık olunca diyebiliyor demek ki?
Meral Akşener’in Başbuğ'umuz Türkeş zamanı, MHP ve Ülkücü Hareketle hiçbir alakası yoktu. Hatta o dönem Fethullah Gülen’e, Tansu Çiller’e, Özer Çiller’e yaptığı güzellemelerin yüzde birini Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş’e yapmışlığı da yoktu. Hatta Başbuğ Türkeş’in dönemindeki MHP’den uzak durmak için her söylemi pervasızca kullanıyordu. İşte siyasetin kötü kaderi olarak yıllar sonra MHP’ye geldi, burada da projelerin figüranı olup ayrılmak zorunda kaldı.
Mansur Yavaş konusunda haklı olabilir. Ancak böylelerin projesi olduğu için MHP’yi CHP’leşmekle suçlamış, Engin Alan’ın MHP’ye katılmasına tepki göstermiş, FETÖ’nün çok önem verdiği 12 Eylül 2010 referandumuna MHP karşı çıktığı için gidip CHP’nin belediye başkan adayı olmuştu. Mansur Yavaş proje olmasa, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli “Mansur Yavaş bilecek ki eğer seçilmişse HDP oyları ile seçilmiştir.” der miydi?
Hepsi birbirini bir proje etrafında bulmuş, Meral Akşener gibilere de böyle masal anlatmak düşmüştür.
HDP ile ittifak yapan, HDP’yi “Kürtlerin siyasal temsilcisi” yapan, PKK-YPG çizgisindeki CHP’yi siyasi patronu haline getiren Meral Akşener, Türk milliyetçiliğinin sembol isim ve kavramlarını ağzına alıp, tribünlere oynama huyunu bırakmalıdır.
Bu tür siyasi projelerin bir çukurluk seviyesi olmalıdır. Aşırısı artık kabak tadı veriyor.