Yunanlılar onlara, onlar yunanlılara hayran!

          Avrupa Parlamentosunda (AP) Türk bayrağını yırtan Yunan milletvekili Ioannis Lagos isimli soytarı, ırkına, soyuna ve karakterine yakışan bir davranış sergilemiştir.

          Oysa, Türk milletinin asil karakterini yansıtan ve yaşatan Mustafa Kemal Atatürk’ün Yunan bayrağı karşısında ortaya koyduğu davranışı, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli geçtiğimiz günlerde, Yunan milletvekilinin yaptığı alçaklığa tepki gösterirken şöyle hatırlatmıştı: Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Eylül 1922’de önüne serilen Yunan bayrağını çiğnememiş, Yunan Kralı Konstantin’in aşağıların aşağısı durumuna düşmemişti. Ve demişti ki, “Bayrak bir milletin onurudur. Ne olursa olsun yerlere serilemez ve çiğnenemez.”

          Türk milleti işte böyle asildir, böyle şeref timsalidir. Dünyanın bütün milletlerine her yönüyle örnek bir millettir.

          Yunan birinin Türk bayrağına yönelik hakareti ve saldırısı bizleri elbette şaşırtmadı. Türk düşmanlığı adına tarihleri de, mazileri de ortadadır.

           Yunanlının yaptığını “Kış kışlığını, puşt puştluğunu gösterir.” atasözümüzle açıklarız da, ya içimizdeki Yunanlının Türk bayrağını yırtma alçaklığına susanlara ne demeli?

           Nedense Yunan milletvekilinin Türk bayrağına karşı yaptığı alçaklıkta aklıma iki isim geldi. Belki de onlarla ilgili hafızamda depolananlar yüzündendir.

          Birisi CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, diğeri de meşhur tatilci İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu...

Her ikisi de Yunanlının alçaklığına susmuştur. Neden, niçin?

         Bölücülüğe hizmet eden HDP’li Belediyelere kayyum atanmasına karşı çıkmak adına konuşuyorlar. Hatta Fransa’ya gidip Türkiye’yi şikâyet ediyorlar. Türk Ordusu’nun terör örgütlerine karşı yaptığı Barış Pınarı Harekâtına karşıtlık adına lafı eveleyip geveliyorlar. Terörist Demirtaş’a sahip çıkma adına her vakit konuşuyorlar. Ama ne hikmetse bu iki isim “dostlar alışverişte görsün” misali bile tepki gösteremiyorlar.

         CHP’yi HDP’nin yoldaşı, PKK’nın siyasi karargâhı haline getiren Kemal Kılıçdaroğlu bile “dostlar alışverişte görsün” misali Yunan milletvekiline tepki gösterdi ama kutsal şehir İstanbul’da etkili, yetkili olan bu CHP’liler nedense sessizliği tercih etti.

Yoksa bunların Yunanlılara, Yunanlıların bunlara olan sevdası mı sessizliklerinin ana nedeni?

         İstanbul’u Bizans’ın elinde iken fethettik ama şimdi İstanbul’u yönetenler Bizans ruhuna yakın bir davranış sergilemektedir.

          Bu sessizliklerini anlaşılır kılmak için isterseniz bazı hatırlatmalarda bulunalım. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra Yunanistan’ın Ethnos adlı gazetesi Ekrem İmamoğlu için “İstanbul'u fetheden Yunanlı” başlığını atmış ve “Pontus kökenleri taşıyan ve Yunanca konuşan Konstantinapolis’in yeni belediye başkanı Ekrem İmamoğlu…” yorumunda bulunmuştu.

         Ekrem İmamoğlu’na bu manşetler, haberler sorulduğunda "Tanımam, ne olduğu belirsiz kıytırık bir site" dediği Yunan gazetenin muhabiriyle bir gün dolaştığı ve kapak olan röportaj bile yaptığı ortaya çıkmıştı.

          Haberi yapan Yunan gazeteci Ioanna Kleftogianni ise Ekrem İmamoğlu’nu o günlerde yalanlayarak şu ifadeleri kullanmıştı: "Türkiye'deki seçimleri defalarca takip ettim. 31 Mart mahalli seçimlerini takip ederken de Sayın İmamoğlu'yla bir gün geçirerek kampanyasını yakından izleme fırsatı buldum ve izlenimlerimi yazdım."

         Yunanlılar Ekrem İmamoğlu’na “Bizim Çocuk” muamelesi yaparken, Ekrem İmamoğlu’nun Pontus haritası altında, gayet mutlu ve neşeli pozları da o günlerde ortaya çıkmıştı.

         Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, 2019 yılının son günlerinde Fener Rum Patrikhanesi'nde düzenlenen Noel Ayinine katılmak için geldiğinde Ekrem İmamoğlu da oradaydı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, ziyaretine dair bazı fotoğraflarını sosyal medyada paylaşırken Ekrem İmamoğlu için "İstanbul Belediye Başkanı" yerine "Konstantinopol Belediye Başkanı" ifadesini kullanmıştı. Ekrem İmamoğlu’da Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın yanında oldukça mutlu pozlar veriyordu.

          Yunanlılarla böyle ilişkileri, diyalogları olan Ekrem İmamoğlu, Türk bayrağının Yunanlı tarafından alçak bir saldırıya uğraması karşısında susuyor. Her konuda konuşan biri söz konusu Yunanlı olunca niye susmaktadır?

         Kendisine bir siyasi proje olduğunu söyleyenlere “Evet ben bir projeyim, Atatürk cumhuriyetinin bir projesiyim.” cevabını veren Ekrem İmamoğlu, madem Atatürk cumhuriyetinin bir projesi, neden Yunanlı soytarıya en azından Atatürk’ün Yunan bayrağının çiğnenmesi teklif edildiğinde verdiği asil cevabı paylaşarak bu konuda tepki göstermiş olmuyor? Düşünün onu dahi yapamadı.

         Terörist Demirtaş’ın siyasetteki çizgisini beğeniyor ve bunu da her manada gösteriyor da, niçin Atatürk’ün çizgisine dair bir duruş gösteremiyor?

         Gelelim CHP’li diğer isim olan Canan Kaftancıoğlu’na… O da Yunan’ın alçaklığına suskun ve bir tepki gösteremedi. Yunanistan’ı ziyarete gittiklerinde kocası kızlarının Yunan Bayrağı önünde fotoğraflarını paylaşmış ve fotoğrafın üzerine “Yunanistan'daki partizanlara selam olsun” yazmıştı. Bu fotoğraf ve yazı sorulduğunda Canan Kaftancıoğlu  “Ailemle Yunanistan'a gittiğimizde çekilen bir fotoğraf… Eşim, bir müzenin önünde kızımın selam verirken çekilmiş bir fotoğrafını çekmiş. Fotoğrafta Yunanistan bayrağı da görülüyor. O zaman 6 yaşında olan çocuğumun bu görüntüsü için ‘Yunanistan'daki partizanlara selam olsun' yazılmış. Biz, kime  selam verip verilmeyeceğini çok iyi biliriz.” açıklamasını yapmıştı.

          “Biz, kime selam verip verilmeyeceğini çok iyi biliriz.” diyen Canan Kaftancıoğlu MLKP terör örgütünün sözde önderlerinden biri için “Hasan Ocak yaşıyor. Komutana bin selam!” twitini atan kişidir. Teröriste selam twiti hala sosyal medya sayfasında durmaktadır. Teröristbaşı Sakine Cansız’a dair aşkı, terörist Demirtaş’a sevdası, Ermeni Soykırım yalanlarına desteği, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganına alerjisi ortada olan birisi Yunanlı soytarıya sizce bir tepki gösterebilir mi?

          Önümüzdeki CHP sürecinde bu iki ismin adı CHP Genel Başkanlığı için geçmektedir. CHP bu zihniyetin hâkimiyeti ve işgali altındadır. Ve gerçekten CHP Genel Başkanlığını kazanacak güçtedirler. Onlara bu alanı açan kişi de Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Atatürk dirilse bu CHP içinde kongrede CHP Genel Başkanlığı kazanması mümkün değildir.

          Ekrem İmamoğlu’nun ve Canan Kaftancıoğlu’nun Yunan sevdası ve Yunan alçaklığı karşısındaki suskunluğu bariz ortadadır.

         Allah Türkiye Cumhuriyetini bu zihniyetin elinden korusun. CHP’yi de bir an önce bunların işgalinden kurtarsın, Atatürk zihniyetine kavuştursun. Amin.