Ozan Ceyhun ve Şehit istismarcıları
Viyana Büyükelçiliği’ne atanması sonucu, Ozan Ceyhun üzerinde yıllardır yapılan tartışmalar yine alevlendi. Bu tartışmalar Ozan Ceyhun Türkiye’de siyaset yapma çabalarına girdiğinde de gündeme gelmişti.
Viyana Büyükelçiliği’ne atanması duyulur duyulmaz Ozan Ceyhun geç- tiğimiz günlerde sosyal medyada yine gündem oldu. Ülkücü şehidimiz Mustafa Erol’un katili olduğuna dair iddialar, Ermeni Soykırımında aktif rol aldığına dair suçlamalar Ozan Ceyhun gündeminin ilk sıralarında yer almıştır.
Ozan Ceyhun yıllardır Ülkücü şehidimiz Mustafa Erol’un katili olarak anılır, bilinir ve haber yapılır ama bugüne kadar bu konuyla ilgili hiç açıklama yapmamıştır. Geçtiğimiz günlerde tartışmalarda ana gündem olunca bu konularla ilgili yorum yapma mecburiyetinde kalmıştır.
Ülkücü şehidimiz Mustafa Erol’un katili olma suçlamasına önce sosyal medya hesabından “Bir insanı hiç işlemediği ve böyle olduğu da açıkça belgelenmiş bir konuda kendisi ile konuşma ihtiyacı bile duymadan suçlamak hangi vicdana sığar. Şimdiye kadar sustum. Ama yazılanları ve bu yalanlara inananları gördükçe şaşırıyorum.” açıklamasını, daha sonra başka bir açıklamasında da “Özellikle 1977 yılı kastedilerek adımın anıldığı menfur hadisenin yaşandığı iddia edildiği dönemde ben 16 yaşında bir insandım. Şahsen doğduğu günden 59 yaşımda olduğum bugüne kadar Adanalı olmama rağmen bir Adana Yurdu’nun da nerede olduğunu hiç bilmedim ve bilmiyorum.” ifadelerini kullandı.
Ozan Ceyhun’un bu konudaki açıklamaları ne kadar doğru, ortaya nasıl hukuki bir belge koyacak merakla bekliyoruz. Firar yıllarını, İnterpol tarafından aranma yılları her yönüyle izaha muhtaçtır. Ozan Ceyhun’un hepimiz için “Ülkücü şehit Mustafa Erol’un katili” olarak bilinen isminin bu olayın her boyutunda aydınlatılması tarihi ve vicdani bir meseledir. Ülkücü şehidimiz Mustafa Erol’un katilleri de kimse ortaya çıkarılmalıdır.
Çünkü Ülkücü Hareket için her bir şehit çok değerlidir. Onların hakkı, hukuku Ülkücü Hareket üzerinde kıyamete kadar var olacaktır. Çünkü Ülkücü Hareket şehitlerin manevi varlığı, gazilerin dualarıyla gücü korunan bir harekettir. Art niyetli istismarcıları ayırarak samimi Ülkücülerin Ozan Ceyhun’a tepkilerine de bu hassasiyet çerçevesinden bakmak gerekiyor.
Ermeni Soykırım tasarısını destekleme iddiasıyla ilgili de “ Üyesi olmadığım bir parlamentoda bırakın Ermeni karar tasarısını, herhangi bir konuda oy kullanmam da mümkün değildir. Tam tersine Berlin’de Ermeni karar tasarısı Federal Parlamento’da oylanırken ben saat 18.00’de Alman televizyonunda karşıma oturtulmuş olan Ermeni Toplumu Başkanına ülkemi savunmakla meşguldüm. İsteyenler bunu izleyebilirler. Ve aynı anda Berlin Parlamentosu önünde Türklerin yaptığı bir miting vardı, o mitingin organizasyonunu yapanlardan biriyim.” şeklinde konuştu. Ozan Ceyhun’un savunmasındaki bu sözleri ne kadar doğru diye arşivlere baktım. 19 Ekim 2000 tarihli Hürriyet gazetesinde “Ceyhun’un tepki istifası” başlıklı bir habere rastladım.
Haber içeriğinde Ermeni soykırımı iddialarına karşı mücadele ettiğinde dair şu cümleler vardı: “Yeşiller Partisi’nin Avrupa Parlamentosu üyesi olan Türk kökenli Alman parlamenter Ozan Ceyhun, partisinin Türkiye konusundaki tutarsızlığını öne sürerek SPD’ye geçti. Ceyhun bu değişiklikle AP Sosyalist Grubu’nun üyesi oldu.
Yeşil lider Daniel Cohn-Bendit Ceyhun’u onursuzlukla suçladı. Ceyhun ise bu yaklaşıma, ‘Daniel-Cohn Bendit, onur sözünü ağzına alacak en son parlamenterdir’ şeklinde cevap verdi. Daniel Cohn-Bendit geçen hafta Avrupa Parlamentosu’nun Dış İlişkiler Komisyonu’nda ele alınan Türkiye raporuna sözde Ermeni soykırımı iddialarını eklemek istemiş ancak gördüğü tepki üzerine bu girişimden geri adım atmıştı. Cohn-Bendit’in bu tavrı, Ceyhun tarafından yoğun bir şekilde eleştirilmişti.”
Ozan Ceyhun’la ilgili 2000 yılına ait haber bu. Ozan Ceyhun yine Alman Ye- şiller Partisi Eş Başkanı olan ve Ermeni Soykırımının tanımasını için herşeyi yapan Cem Özdemir’le mi karıştırılıyor acaba? Çünkü o “Ermeni Soykırımı ko- nusunun ders kitaplarımıza dahil etme zamanı geldi” diyen bir müptezeldir.
Ve PKK paçavraları altında HDP’ye oy isteyen bir haindir. Ozan Ceyhun’la ilgili bu konuda iftira mı atılıyor, isim karışıklığı mı yaşanıyor iddiayı ortaya atanlar bunu netleştirmelidir.
Yoksa Ülkücü şehidimizin katili olma ve Ermeni Soykırım tasarısını destekleme iddiası doğruysa Ozan Ceyhun idam edilse dönüp yüzüne bakmayız. “Ülkücü şehidin katili ve Ermeni Soykırım Tasarısı’nın destekçisi” sıfatı Ozan Ceyhun’a yapışmış durumdadır. Bu konulardaki durumunu netleştirecek ve olayları aydınlatacak da bizzat kendisidir. Bekleyip göreceğiz.
PKK İLE YOL YÜRÜYEN ŞEHİT İSTİSMARCILARI
Öncelikle Ozan Ceyhun’un Viyana Büyükelçiliği’ne atanması duyulur du- yulmaz tamamen samimiyeti ve hassasiyeti adına tepki gösteren, sorgu- layan, irdeleyen Ülküdaşlarıma teşekkür ederek, yapılan istismarlara ve ikiyüzlülüklere de değinmek istiyorum. Ozan Ceyhun’un Viyana Büyükelçisi olmasına yönelik ikiyüzlülük yapan, istismarı başlatan, buradan Cumhur İttifakına zarar verme gayesi güden İP isimli parti olmuştur. İP’li Ümit Özdağ, Koray Aydın, Yavuz Ağiralioğlu ve Müsavat Dervişoğlu kendilerinin ve partilerinin kiminle yol yürüdüğüne bakmadan, şehit istismarına soyunan ve ilk açıklamaları yapan olmuşlardır. Daha sonra tüm İP’liler bu konuda seferberlik başlatmış, FETÖ’nün, CHP’nin sosyal medya desteğiyle birlikte algı çalışması yapma gayretine girmişlerdir. “Şehit” diyorlar, “Ermeni Soykırımı Tasarısı” diyorlar ama onbinlerce şehidimizin katilleriyle, Ermeni Soykırım iftiralarına destek verenlerle yol yürüyorlar. Ben o gün akşam Ozan Ceyhun konusu istismar edilerek, başka mecralara çekileceğini anlayınca sosyal medya hesabımdan “CHP- PKK ittifakında figüran olanların, on binlerce asker, polis ve Ülkücü şehidimizin katillerine proje yancılık yapanların hiçbir konuda MHP ve Ülkücü Harekete yol ve refleks belirleme hakkı yoktur. Biz sevdalarımızı, mazimizi, ülkülerimizi bu alçakların tanımına göre bilmiyoruz” mesajını atmıştım.
Düşünün ki, 15 Temmuz hain darbe girişiminde 252 vatan evladını şehit eden alçak FETÖ’nün sosyal medya hesapları, sanki şehitlerimiz konusunda çok hassas gibi, Ozan Ceyhun konusunda yazdıklarım ve CHP-PKK- İP vurguları yaptığım için “Ama, Fakat kelimelerini bırak da yaz” diye tepki gösteriyordu. Ben de yine aynı akşam “Ülkücü şehidimizin katilinin adını veriyorsun, tepkilerde samimi olanları destekliyorsun. Ama malum alçak CHP, İP, HDP=PKK ilişkisine “Ama, fakat” vurgusuyla giriş yapmandan, olayı özetlemenden rahatsız. Çünkü onun derdi Asker, Polis, Ülkücü şehitler değil. Zaten katil sürüsü onlarda!” diyerek tepkimi göstermiştim. Çünkü CHP, HDP, İP, FETÖ, SP, GP bu durumu hassasiyetleri açısından değil, Cumhur İttifakına darbe vuracak malzeme olarak gördükleri için seferberlik başlatmışlardır.
Benim en çok tuhafıma giden de İP’de siyaset yapanlardır.
Mesela kimler mi?
Ozan Ceyhun’un ismi gündeme gelmeseydi de şehidimiz Mustafa Erol’un adını, karlı bir havada yapılan cenaze törenine ait fotoğrafını sorsanız inanın bilemeyecek olan Ümit Özdağ, şimdi şehidimiz üzerinden “Naaşı battaniyeye sarılanların aziz hatırasına inat, Ödüllendirilir oldu Ermenilere edilen biat!” cümleleriyle istismar yapıyor. Bu şehit istismarı yapan Ümit Özdağ kim? İstanbul’da Kemal Kılıçdaroğlu ve Canan Kaftancıoğlu ile omuz omuza Ekrem İmamoğlu’na oy toplayan kişi?
Hadi diyelim Ozan Ceyhun kesinleşmiş bir şekilde şehidimizin katili… Ya yanyana, omuz omuza poz verdiğin Canan Kaftancıoğlu kim?
On binlerce asker, polis ve masum insanımızın katili olan terör örgütü PKK’nın kurucusu Sakine Cansız’a ağıtlar yakan kişi değil mi?
Hendek ve çukur olaylarında 793 asker ve polisimizi şehit eden teröristleri “Şanlı mücadele veriyorlar” diye azmettiren ve terörle mücadele eden askerlerimize, polislerimize “Siz ancak bu toprakların kanalizasyonunu te- mizlersiniz” diye hakaret eden terörist Demirtaş’ın gece kadeh arkadaşı, ona her daim sahip çıkan değil mi?
(Gerçi Ümit Özdağ’ın kendisi seçim sonuçlarını yorumlarken “Bu seçimin galibi Demirtaş” demedi mi?)
Ermeni Soykırımı iftiralarına “23 Nisan’dan bir sonraki gün neydi? Bilmek istemeyenler için ipucu:1915” ve “Tarihte bugün: Ermeni Soykırımı başladı. Katledilen Ermeni vatandaşlarımızı anıyoruz. 19.15’te Taksim’de” twitlerini atarak destek veren değil mi?
MLKP isimli terör örgütü kurucularından ve 1995’de Gazi olaylarını organize eden terörist Hasan Ocak için “Hasan Ocak yaşıyor. Komutana Bin Selam” twitini atan değil mi?
Ümit Özdağ sen böyle biriyle omuz omuza CHP’ye oy toplayacaksın, oy vereceksin, CHP listelerinden milletvekili olacaksın ve sonra Ülkücü şehidimizi istismar ederek milleti tahrik edeceksin öyle mi?
Tanıdığım günden bu yana hakkını, hukukunu her ortamda koruduğum ama bir milletvekili olma uğruna Meral Akşener gibi birinin peşine takılıp İP’e sapa gelmez partiye gidip, orada “Artık Ülkücü değilim” diyen, öptüğü Lider Devlet Bahçeli’nin eline hakaret eden Müsavat Dervişoğlu senin Tunç Soyer ile o özçekimin (Selfie) ortada iken nasıl oluyorda Ozan Ceyhun üzerinden yorumlar yapabiliyorsun?
Tunç Soyer HDP İzmir Eşbaşkanlarının “Tunç Soyer bizim profilimize en uygun aday” dedikleri kişi değil midir?
Tunç Soyer, asker ve polislerimiz Sur’da terörle mücadele ederken “Sur’a bizi almıyorlar, bir şey yapam- amak bizi kahrediyor.” (Çukur Eylemleri’ndeki PKK’lılara destek). Sur’a kayyum darbedir, HDP’nin yanın- dayım” diyen değil midir?
Tunç Soyer, İzmir’de HDP’nin eylemine katılıp “HDP’nin gücüne güç katmaya geldim” diyen kişi değil midir?
Tunç Soyer, “Kıbrıs’ı Kıbrıslılara bırakalım” diyen, terörle mücadele ettiğimiz “Zeytin Dalı Operasyonuna ve Barış Pınarı Harekâtına” karşı çıkan kişi değil midir?
Tunç Soyer bölücülere yardım ve yataklık eden HDP’li Belediyelere kayyum atanmasına karşı çıkan ve o belediye başkanlarından bazılarını İzmir’de konuk eden değil midir?
Ülkücülere işkence ve zulüm eden babası Savcı Nurettin Soyer için “Onun hukukçuluğuyla gurur duyuyorum” diyen Tunç Soyer değil midir? “Suç babadan oğula geçmez” diyerek ona destek olan siz değil misiniz?
Şimdi böyle özet kimliği olan Tunç Soyer’e oy verip, onu başkan yapıp, onunla özçekim (Selfie) mutluluğu yaşayıp Ozan Ceyhun üzerinden nasıl yorum yapabiliyorsun Müsavat Dervişoğlu?
Ya Yavuz Ağıralioğlu, HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan’ın sana verdiği “İYİ Parti, size söylüyorum: Size rağmen, içinde bulunduğunuz ittifaka, HDP ve PKK’ya içinde gönül vermişlerin de olduğu insanlar oy verdi. Şu an koltuklarınızda HDP’nin oylarıyla oturuyorsunuz. Bu ittifakta, CHP ile yaptığınız ittifakta HDP’nin oylarının etkisi vardır. Ne yapacaksınız şimdi? Ne diyeceksiniz şimdi buna?” cevabından sonra hala kendine gele- memişken Ozan Ceyhun üzerinden nasıl şehidimiz Mustafa Erol istismarı yapabiliyorsun?
Koray Aydın’a bu konuda yorum yapmaya bile ihtiyaç yoktur. Çünkü siyasi menfaatleri için kılıktan kılığa giren bir adam için CHP-HDP-İP ittifakını hatırlatmak bile zaman kaybıdır.
Bu İP’liler cidden bu kafayı nasıl yapabiliyorlar, kendilerinin durduğu nokta ortada iken nasıl böyle kendilerini rezil edecek açıklamalar yapabiliyorlar çok merak ediyorum. Ozan Ceyhun üzerinden yapmaya çalıştıkları Cumhur ittifakına zarar vermek, Ülkücüleri tahrik etmek ve kendilerinin şehitler- imizin katilleriyle yol yürümelerinin üzerini örtmektir. Bunlar dışında hiçbir samimiyetleri yoktur.
“Bana göre Öcalan’a daha ılımlı işte bir ev hapsi gibi imkan tanınarak, ister televizyonla, ister telefonla, görüntülü, görüntüsüz, gibi bir ortam sağlanması gerekir” diyen Mehmet Salim Ensarioğlu bu partide Genel
Başkan Yardımcılığı görevi yapıyor ama bu arkadaşlar Ozan Ceyhun üzerinden MHP’lileri, Ülkücüleri tahrik ediyorlar. Bunların siyasetteki hali de ancak “Ayranı yok içmeye, atla gider s….” atasözü ile değerlendirilecek durumdadır.
İP’in ne şehitleri anacak, ne de milli bir konuda zerre yorum yapacak hali yoktur. Bunu yapabilmeleri için CHP- HDP-FETÖ üçgeninden kurtulmaları gerekiyor. Hem şehitlerimizin katilleriyle yol yürüyeceksin, hem de şehit istismarıyla siyasi kazanç sağlamaya çalışacaksın…
İP’teki siyasetçiler bu haldeyken dikkatimi çeken başka üç isim daha olmuştur. MHP’li sıfatını hala taşıyan Atila Kaya, Şefkat Çetin ve MHP’den ihraç edilen Sinan Oğan’dır. Bu üç isim Cumhur ittifakına vurmak için her şeyi kullanan isimlerin başında gelmektedir. Elbette kendilerinin demokratik hakkıdır. İstediğini yapar, söyler.
Ama çok ilginç çelişkileri vardır. Bu üç isim Ankara’da yaşıyorsa CHP’nin adayı Mansur Yavaş’a, İstanbul’da yaşıyorsa CHP’li Ekrem İmamoğlu’na oy vermişlerdir. Sosyal medya hesaplarından bir gün olsun CHP-PKK-İP ittifakını eleştirmemişlerdir. CHP’nin PKK’nın siyasi karargâhına dönmüş haline ve İP’in bunların yancılığa sözleri olmamıştır. Ama Cumhur ittifakı söz konusu olunca imalar, eleştiriler, yerden yere vurmalar bu isimler için misyon haline gelmiştir. Ozan Ceyhun konusunda da bu yolu seçmişlerdir.
Ülkücü Hareket uğruna her bedeli ödemiş, ailesinde şehit olan Sayın Atila Kaya yine Ülkücü Hareket uğruna çileleri olan Sayın Şefkat Çetin elbette Ozan Ceyhun’un “şehidimizin katili” olma iddiasına yorum yapıp tepki göstere- ceklerdir. Ama on binlerce şehidin katilleriyle yol yürüyenlere susup, onların projelerine destek verip, Ozan Ceyhun konusunda bilinçaltlarındaki Cumhur ittifakı düşmanlığına dayalı yorumları tuhaftır. Üniversite yıllarında solcu olduğu merhum Elçibey’in damadı tarafından tescillenen Sinan Oğan’ın zaten Ülkücü şehitleri tanıması, bilmesi bile mümkün değildir. Onun derdi ve hesabı da bir başkadır.
Bir şehidimizi dünyalara değişmeyiz. Ama vicdanı, merhameti bırakmadan Ozan Ceyhun’un da şehidimizin katili olduğunu kabul ederek matematiksel bir soru soralım. Cumhur ittifakı tarafında bir “şehit katili” var diyelim, sizin sustuğunuz, oy verdiğiniz, strate- jik destek verdiğiniz CHP’nin başını çektiği tarafta on binlerce asker, polis, masum ve Ülkücü şehitlerin katilleri var. CHP-PKK ittifakına, her gün CHP- HDP-İP arasında oynanan tiyatroya sesini dahi çıkarmayıp, nasıl oluyorda sürekli Cumhur İttifakını hedef alabiliyorsunuz?
Suriye’de şehit olan askerlerimiz YPG tarafından şehit edildi ve oy verdiğiniz partinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve partisi CHP, her daim YPG’nin terör örgütü olmadığını söylemedi mi? Orada Bozkurtlar şehit olurken, CHP’ye “şehit katillerine destek olmayın“ diyerek bu manada bir eleştiriniz oldu mu?
Ben bir yazar olarak AKP’nin siyasi yanlışlarını seçim öncesi ve sonrası kaleme almış olmanın vicdan rahat- lığıyla soruyorum tüm bunları…
Seçimler öncesi ve sonrası, CHP’nin PKK ile olan ilişkisine dair bir yoru- munuz olduysa buyurun utandırın bizi… Gerçekten utanmak istiyoruz. Buyurun ilk taşı günahı olmayanlar atsın…
Türkiye, bölgede terör örgütlerine karşı bir mücadele verirken, ABD, Rusya gibi ülkelerin ikiyüzlülükleriyle ve tezgâhlarıyla uğraşırken Cumhur ittifakına karşı yapılacak art niyetli her eleştiri, Türkiye’nin mücadelesine darbedir. Cumhur ittifakı da attığı her adımda dostunu da, düşmanı da bilerek davranmalı ve kimseye istismar malzemesi vermemelidir.