Eyvah, çok daha büyük kaos geliyor
IFAB Yıllık çalışma toplantısı Belfast’ta yapıldı. Herkes IFAB’ın başta elle oynamalar olmak üzere, oyun kuralları ile ilgili tartışılan ve kaos haline gelen durumlara çözüm getireceğini düşünüyordu. Ama beklenen olmadı. Açıklanan kararlara baktığımızda net bir çözüm göremiyoruz. Tam tersine, önümüzdeki sezon özellikle ‘el ile oynamalar’ konusunda çok daha büyük tartışmalar ve kaos yaşayacağız.
Geçen sene el ile oynama açısını anlatan bir fotoğraf yayınlamıştı, onu geri çeken İFAB yeni bir kriter belirleyerek, bir fotoğraf daha yayınladı.
Artık el ile oynamalarla ilgili yeni kriter, ‘Tişört kolu’… Hemen akla gelen sorular...
- Kısa kollu tişörtun kol boyu kaç santim olmalı?
- Formalar uzun kollu olursa ne olacak?
- Yarısı tişörte, yarısı kolun çıplak bölümüne temas eden top için ne karar verilmeli?
Bu sorular ve yoruma dayalı cevaplar, saatler, günler sürecek tartışmaların fitilini ateşleyecek. Bence önümüzdeki günlerde bu fotoğrafı da geri çekecekler ve görünen o ki, maalesef hepimiz önümüzdeki sene elle oynamalarla ilgili çok, çok ama çook daha fazla tartışacağız. Toplantıda konuşulan diğer başlıklara gelince: Kafa çarpışmalarından kaynaklı sakatlanmalara gösterilen hassasiyet, insan sağlığı açısından son derece önemlidir. Doğal olarak bunu herkes destekler. Seri penaltı atışları, maçın ayrı bölümü olduğu için mantıklı bir düşünce ile burada görülen sarı kartların maçtan ayrı tutulması da bence doğru olmuş. Alınan bu kararlar önümüzdeki günlerde oyun kuralları kitabına girecek şekilde düzenlenip yeniden yayınlanacak. Bu sırada yapılacak düzeltmelerle son değişikliklerin çok daha kolay anlaşılır ve daha az tartışılır hale geleceğini düşünüyorum.
BU GENÇLER EĞİTİLMELİ
Genç hakemlerin tecrübesiz olmaları en büyük eksiklikleri… Tabandan hakem yetiştirmek ise son derece zor ve riskli… Merkez Hakem Kurullarının bence en zor işi budur. Yeni isimleri kazandırır ve onları kamuoyuna tanıtırken mutlaka özel bir eğitime tabi tutmak gerekir. Sadece “Bu sarı, bu kırmızı, bu faul, şu değil” diyerek piyasaya isim sürerseniz yarı yolda kalırsınız. Ali Şansalan’ın cumartesi günü maçı bitiriş şekli ve çıkarttığı kartlar bunun en somut örneği idi. Hakemi sadece kural uygulayıcı olarak yetiştirmek yerine, ortam ve insan psikolojisinden anlayan, yönetici hakem yetiştirilmesi hedeflenmeli. Geçen hafta da vurguladığım tespitleri tekrar etmekte fayda var.
- Kırmızı kartlık hareketi değerlendiren hakem, sadece görevini yapan hakemdir.
- Kırmızı kartlık durumu, olmadan engelleyen hakem iyi hakemdir.
- Kırmızı kartlık durumu yaratan hakem ise hakem değildir.