25 Kasım 2024
weather
2°
Twitter
Facebook
Instagram

Dede Korkut izinde olanlar her daim kazanır!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş’in başarılı bir yönetim anlayışıyla kültür, tarih, sanat hayatına kazandırdığı birçok eser olmuştur. Onun başkanlığında Bilge Türk Dergisi, Dönence Dergisi, Türk Eli Haber Bülteni ve Türk çocuklarının eğitiminde büyük katkısı olacak Çocuklar için Kutadgu Bilig, Çocuklar İçin Nutuk, Çocuklar için Dede Korkut gibi kitaplarda tarihi, kültürel bir değer olarak eğitim hayatına sunulmuştur. Hazırlanmış ve hazırlanma aşamasında daha birçok eser vardır. Bu başarılı çalışmalarından dolayı Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sayın Sinan Ateş’e öncelikle teşekkür ediyor ve bu yöndeki çalışmalarında üstün başarılar diliyorum.

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın yapmış olduğu bu çalışmalar elbette birilerini rahatsız ediyor. Bazıları bu tür yayınlara adeta esrar, eroin dağıtılmış muamelesi yapmaktadır. Hadi devrimci, komünist artıkları çocuklar için hazırlanmış Dede Korkut kitaplarının bazı okullarda dağıtılmasından rahatsız da, ya Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan üçlüsüne direkt, CHP, HDP ve İP’e yandan yandan hizmet sunan Karar gazetesinin karın ağrısı nedir?

Karar gazetesi CHP ve HDP’yi mutlu etmek için olsa gerek “Siyaset okulda! Ülkü Ocakları’nın kitapları öğrencilere dağıtıldı” başlıklı bir haber yaparak aklınca Millî Eğitim Bakanlığına “bu kitaplar okullarda dağıtılıyor” ispiyonculuğu yapmaktadır.

“Siyaset okulda” başlığı yanına konulan (!) ünlem işaretinin tek amacı budur.

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın yayın hayatına kazandırdığı ve çocuklarımıza tarihi kahramanlarımızı tanıtmak ve onların milli-manevi düşüncelerini öğretmek için çıkardığı bu kitaplar rahatsızlık veriyorsa, asıl bu noktaya odaklanmak gerekiyor.

Karar gazetesi ve birbirinin ruh ikizi yayın organlarının rahatsız olduğu Dede Korkut kitabının tanıtımında şu yazıyor: Bu kitapta Oğuz Türklerinin sosyal hayatını, kültürel zenginliklerini, milli vasıflarını yansıtan on üç destansı hikâye yer almaktadır. Destansı bir üslup taşıyan “Dede Korkut Hikâyeleri”,- Türk toplumunun kültürel yapısının, değerler sistematiğinin, tarih boyunca yaşadığı büyük gelişim ve değişim süreçlerinin anlaşılması açısından üzerinde ehemmiyetle durulması gereken bir cevherdir. Mehmet Fuat Köprülü “Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut’u diğer gözüne koysanız yine de Dede Korkut ağır basar.” şeklindeki sözleriyle bu eserin millî kültürümüz açısından taşıdığı kıymeti izah etmiştir.”

Siyaset bunun neresinde?

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın Hilal içindeki Bozkurt sembolünde mi?

Cin çarpmışa dönüyorsunuz değil mi bu sembolü görünce?

Ahmet Davutoğlu’nun peşine takılıp gazetecilik yapıyorsunuz da, Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan iken TOBB’un hazırladığı ‘Dede Korkut Hikayeleri’ kitabının tanıtım etkinliğine katılıp orada yaptığı konuşmayı hiç mi hatırlamıyorsunuz?

Ahmet Davutoğlu TOBB’un hazırladığı o programa katılıp Dede Korkut’u öve öve bitiremeyerek siyaset mi bulaştırmıştı?

Ahmet Davutoğlu o konuşmasında “Dedem Korkut okuyanları, şu veya bu mezhep temelinde bölmek mümkün olabilir mi?” diye soruyor ve “Orta Asya’dan yola çıkan, o büyük yolculuktaki Dedem Korkut’un bütün izlerinde bu yolculukları görürsünüz, o yolculukta, o değişimi, İslamiyet’le sentezlenen yolda, birçok İran-Turan ilişkisiyle, İran kültürüyle etkilenip, onunla bir temasa geçen, sonra Anadolu’ya gelip yerleşen o kültürün ana çizgilerini takip ettiğinizde, işte bu tarihe hitap noktasında, belki de bugüne kadar bize sirayet eden ana unsurları görürsünüz. Bizim tarihimiz, Dedem Korkut ve onun benzeri Hoca Ahmet Yesevi’nin kültürünün Anadolu’ya gelişi esnasında yaşanan serüven ve 11-13’ncü yüzyıl arasında yaşanan Turan, İran, Mezopotamya, Anadolu kültürleri anlaşılmadan, anlaşılamaz. Onun için Selçuklu dönemleri, asırları ya da geçen hafta Mardin’de Artuklular’dan bahsettim, Artuklu, Karakoyunlu, Akkoyunlu dönemleri, daha sonra Osmanlı’da rafine hale gelecek kültürün ana unsurlarını oluşturur. Dedem Korkut burada çok güzel izler verir bize, bu kültürel mirasın nasıl harmanlandığı konusunda. Dile baktığınızda Dedem Korkut’ta, birçok dilin, Türk lehçesinin izlerine rastlarsınız.” şeklinde değerlendirme de bulunuyordu.

Ahmet Davutoğlu’nun kendisi Dede Korkut’un izinden gitmese de “Dedem Korkut, bulunmaz bir nimet” diyordu. Ahmet Davutoğlu’nun izinde giden Karar gazetesi ise çocuklarımıza Dede Korkut’u sevdirme, onun izinden gitmeyi öğretme amacında olan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın kitaplarına aracılık eden okulların müdür ve öğretmenlerini aklınca kötü bir şey yapılmış gibi Milli Eğitim Bakanlığına ispiyonlamaya çalışıyor.

Geçmişte Dede Korkut’u bu şekilde öven Ahmet Davutoğlu acaba kendi yayın organı sayılan Karar gazetesinin bu ispiyonculuğunu nasıl değerlendiriyor?

Ahmet Davutoğlu yoksa “Ben terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasına, HDP’li Belediyelere Kayyum atanmamasına, HDP kongresine temsilci göndermekle, Meral Akşener’den milletvekili alabilmekle, CHP ile ittifak kurabilmekle meşgulüm” diye mi cevap veriyor?

Binlerce şehidimizin katillerini azmettiren terörist Demirtaş’tan, terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık eden HDP’den rahatsız olmayın ama Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın çocuklar için dağıttığı Dede Korkut kitaplarından rahatsız olun… Zaten size yakışanda budur.

Ahmet Davutoğlu AKP’nin MHP ile kurduğu Cumhur ittifakından rahatsız olup partisinden ayrılmış biri olunca, onun izinden giden Karar gazetesi de elbette Ülkücü Hareketin eğitim çalışmalarından bile rahatsız olacaktır.

Ne diyor Dede Korkut?

“Kahpe içerden olunca

Kapı kilit tutmaz oğul!

Halk içinde bozgunluk yapan

Haindir oğul!”

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın misyonu adında ışıldamaktadır.

Onlar ‘Serok Ahmet’in izinde, Ülkü Ocakları Dede Korkut izinde olsun…

Dede Korkut izinde olanlar her daim kazanan olacaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *