Gevşek gevşek otururken, Ekrem İmamoğlu'na soramadınız mı?
Önceden, haftalık Büyük Kurultay gazetesi idi. Sonra, günlük “Yeniçağ” gazetesine dönüştü. “Bizim” diye sahip çıkılırken muhalefet virüsüne yakalandı. Bu muhalefet virüsü iyi huylu değildi elbette. Günümüzün koronavirüsü gibi ölümcül fitneler, fesatlar üretiyordu. Sonra anlaşıldı ki, Çin’de nasıl yarasa çorbasından koronavirüsü bulaştıysa, bunlara da FETÖ’den bulaşan bir virüs vardı.
MHP’ye her düşmanlığı yaptılar. MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye akıl almaz iftiralarla saldırdılar. Ama Fethullah Gülen’e gazetelerinde laf söyletmiyorlardı. Bu gazeteyle yollarını ayıran dört yazarının bizzat “Fethullah Gülen’i eleştirdiğimiz için yazılarımızı yayınlamadılar” şeklinde kendi açıklamaları vardı. Bu yazarlar Neval Kavcar, Sabahattin Önkibar, Prof. Dr. Çetin Yetkin, Prof. Dr. Nadim Macit idi.
Prof. Dr. Çetin Yetkin “Ne var ki, bu özgürlük, Fethullah Gülen hakkında yazdığım bir yazıya kadar sürdü. Anımsanacağı üzere, bu arada Fethullah Gülen, ta Amerika’dan işe karışarak, referandumda evet oyu verilmesi gerektiğini açıkladı, hatta olanak olsa “mezardakiler” de evet demelidirler dedi. Onun gazetenin yayın çizgisine açıkça aykırı bu sözleri üzerine ben de onun bu davranışını eleştiren bir yazı kaleme alarak gazeteye gönderdim. Ancak, gazeteden aranarak bu kişi hakkında herhangi bir yazının yayınlanamayacağı bildirilerek başka bir yazı göndermem istendi” açıklamasıyla, Yeniçağ bünyesinde çıkan Günboyu isimli gazetede 4 ay yazan Neval Kavcar “Çetin Yetkin haklıdır. Aynısı benim başıma geldi. Yeniçağdan bir yetkili ve bir yazarla üçümüzün olduğu ortamda “Fetullah Gülen ile ilgili yazmıyoruz” dendi.” açıklamasıyla bu duruma ışık tutmuştu. Yeniçağ gazetesinde sırf MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığı için kullanılmak üzere Ankara temsilciliği yapan müptezel Sabahattin Önkibar ise “Yazdığım yazıda verilen mesajlar ortada. Ben dinler arası diyaloğu, İbrahimi dinler safsatasını ve dayatmasını eleştiriyorum. Bunu kimler sahipleniyorsa onları da dolaylı olarak eleştirmiş oluyorum. Dinler arası diyalog konusunu yazımda irdeledim. Niye kaldırıldı, neden kaldırıldı bilmiyorum ama ben de niye kaldırıldı sorusunu sordum, cevap alamayınca da istifa ettim” açıklamasını yapmıştı. Fethullah Gülen’e toz kondurmuyorlar ama MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye yönelik kahpece her türlü yayın politikasını ise hâlâ sürdürüyorlar. Yeniçağ’ın sahibi Ahmet Çelik, FETÖ içinde nasıl bir güç ve yer edindiyse, FETÖ’nün düzenlediği Türkçe Olimpiyatları ekibi ilk önce Yeniçağ gazetesini ziyaret ediyordu. FETÖ’den firari olan iş adamı Adnan Osman Güldaş, bu ekibi Yeniçağ gazetesine getiriyordu. Bu FETÖ’cü ile Ahmet Çelik’in arasından su sızmıyordu. 2012 yılındaki MHP kongresinde de Koray Aydın’ı bu ikili ölümüne desteklemişti. Yani ilişkileri günübirlik değildi.
Bu Yeniçağ’ın sahibi şimdi aynı zamanda İP İstanbul Milletvekili… Yine MHP’ye ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye saldırılarını sürdürüyor. Alâkalı alâkasız her şeye maydanoz oluyor. Sanki çok hassasiyet sahibi gibi, 12 Eylül darbesi döneminde Mamak Askeri Cezaevi Komutanı olan ve Ülkücülere çok işkence yapmasıyla bilinen emekli Albay Raci Tetik’in cenaze töreninde şov yapıyor. Gazetesi Yeniçağ’da ise babası Ülkücülere işkence eden Tunç Soyer’e de yapmadık yalakalık bırakmayan da aynı kişi…
Bu Ahmet Çelik geçtiğimiz haftalarda da Ozan Ceyhun üzerinden şehit Mustafa Erol’u istismar ederken göründü. Önce “Ozan Ceyhun, şehit Mustafa Erol’un katili” diye diye yayın yaptılar. Sonra ise “Mustafa Erol değil, Mustafa Eroğlu” diye düzeltme yaptılar. Sonra tekrar “Mustafa Erol’un katili” demeye devam ettiler. Oysa Ozan Ceyhun’un yargılanıp beraat ettiği davanın, Mustafa Eroğlu isimli bir vatandaşın ölümüne ait olduğu ortaya çıkmıştı.
Ahmet Çelik, PKK’nın siyasi kampına dönüşmüş CHP sayesinde milletvekili olduğunu unutuyor galiba? Ahmet Çelik, partisi İP’in, CHP ve HDP ittifakına yancı olduğunu görmüyor herhalde?
Unutuyor, görmüyor ki, hâlâ “Ozan Ceyhun’un Viyana’ya büyükelçi yapılmasında ‘sorumluluk hükümetindir’ diyerek sessiz kalanlar, şimdi milliyetçilik taslıyor” twitlerini atabiliyor. Asker, polis, Ülkücü katilleriyle ittifak yap, yoldaşlık yap sonra gel şehitleri istismar ederek MHP’ye çemkir. Nasıl yapıyorsun Ahmet Çelik bu kafayı?
Geçtiğimiz hafta da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yeniçağ gazetesinin sahibi, yöneticileri ve ekibiyle yemekli bir sohbet gerçekleştirmiş… Ahmet Çelik de Ekrem İmamoğlu ile verdiği pozdan çok mutluydu. İş adamı Ahmet Çelik ihale gibi bir şeyler kopardı mı acaba? İstanbul’da belediyelerle iş yapmayı çok sever kendisi…
Neyse, bizim meselemiz işleri ve kazandığı paralar değil… Bunların MHP ve Ülkücü Hareket üzerinde koronavirüs gibi fitne saçmaları ve milliyetçiliği istismar etmeleridir.
Yeniçağ gazetesinin Ekrem İmamoğlu ile yaptığı sohbeti baştan sona okudum.
Sohbette kimse ona, “HDP’lilere layık olmaya çalışacağım. Onların başımın üstünde yeri var” dediği HDP’ye aşkını ve “Demirtaş’ın siyasetteki çizgisini çok beğeniyordum”, “Demirtaş niçin cezaevinde?”, “Uygun bir zamanda Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret etmek isterim” sözleriyle terörist Demirtaş’a duyduğu aşkı sormamış…
Sohbette kimse ona, terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık eden HDP’li belediyelere kayyum atanmasına niye karşı çıktığını ve HDP’li belediye başkanlarının ayaklarına kadar gidip, niçin destek verdiğini sormamış…
Sohbette kimse ona, Pontus haritası önünde sırıtarak verdiği pozu sormamış…
Sohbette kimse ona, 15 Temmuz kahramanı şehit Ömer Halisdemir’in isminin bir caddeye verilmesi konusunda “İsim enflasyonu olur. Ve uygun olup olmadığı da tartışılır” sözleriyle karşı çıkmasını ve şehide duyduğu alerjiyi sormamış…
Sohbette kimse ona, Fransa’da öldürülen PKK’nın kurucularından teröristbaşı Sakine Cansız’ın kitabının İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraklerinden Kültür A.Ş’ye bağlı İstanbul Kitapçısı’nda satışa sunulmasını sormamış…
Sohbette kimse ona, FETÖ imamı ve kasası olarak bilinen Erkan Karaaslan’ı 2014’te Beylikdüzü Belediye Başkanı’yken kendisine niçin danışman yaptığı sormamış…
Ekrem İmamoğlu’na o kadar sorulacak soru vardı ki, Yeniçağ gazetesinin sahibi Ahmet Çelik yanında mutluluktan gevşediği için herhalde sormayı unutmuş…
Ekrem İmamoğlu, Kandil’in desteği ve HDP’nin oylarıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yapılmış ve onları üzmemek için büyük titizlik gösteren biridir. CHP ve HDP projelerinde figüran olacaksınız ve sonra kalkıp MHP’ye milliyetçilik öğreteceksiniz öyle mi?
Ahmet Çelik, şu Yeniçağ’daki FETÖ gölgesini bize bir anlatsana…
Fethullah Gülen’i eleştirmeyi size kim yasak etmenizi söylemişti?
CHP’nin politikalarına destek olmak için PKK-FETÖ yuvası haline gelen Oda TV bile “Fethullah Gülen ismine yasak koyan hangi gazete” diye sizi haber yapmıştı.
Ahmet Çelik her yanın açık, her yanın rüzgâr alırken kimseye milliyetçilik nutukları atma ve Ülkücü Hareket’in hiçbir değerini istismar etme… Pensilvanya’dan aldığın işaretlere bak sen…