CHP darbe iması yaparken, Ahmet Altan'ın tahliyesini istemek!
Millet CHP’nin darbe çağrısına dair imalarına tepki gösterirken, onları köşeye sıkıştırmış tokat manyağı yapmışken “hükümete yakın yazar” diye anılan kişiler ortaya çıkıyor ve aynı günlerde 15 Temmuz hain darbe girişimini FETÖ’nün bir televizyon kanalından bir gün öncesinden “Türkiye’de gerçekleşmiş askeri darbelerin önünü açan gelişmeler her ne ise, Erdoğan bugün aynı kararları vererek teker teker o yolları açıyor.” sözleriyle duyuran PKK-FETÖ çizgisindeki Ahmet Altan’ın tahliyesini istiyor. Birisi Sabah yazarı Mehmet Barlas, diğeri ise Habertürk yazarı Nagehan Alçı…
CHP, milletin milli ve manevi değerlerine, demokrasiye, hukuka karşı acayip bir saldırı atmosferi başlattı. Bunu da günden güne arttırıyor. Bunu yaparlarken ilginçtir, CHP’nin en sevimsiz tipleri ön planda. Özgür Özel, Canan Kaftancıoğlu, Faik Öztrak, Engin Özkoç gibi… Herhalde ‘toplumu daha çok tahrik etsinler, daha çok gerginlik atmosferi yaratsınlar’ diye bu tipler ön plana çıkarılıyor.
İslam’ın en mübarek aylarından biri olan ramazanda İslam’ın ölçülerine karşı saygısızlıkları, ‘İsveç’ten bir hasta ambulans uçakla Türkiye’ye getirildi’ diye yaptıkları çirkeflikler ve her konuda ortaya koydukları iftiralar, yalanlar…
CHP artık bunlarla da yetinmiyor. Herhalde FETÖ’nün yapmaya çalıştığı hain darbe girişimi başarısız kalınca içlerine dert olmuş olmalı ki, önce Özgür Özel denen tuhaf tip, daha sonra da CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu darbe imalı konuşmalar yaptılar. Özgür Özel bunu konuşurken kıvıra kıvıra yaptı daha sonra cümlelerini iyi kıvırmak için ama Canan Kaftancıoğlu direkt “Bu da önümüzdeki süreçte bir erken seçim ya da başka bir şeyi getirebilir.” cümlesiyle demokrasi, hukuk dışı bir beklenti içinde olduğunu da gösterdi. Türkiye’de ne kadar terör örgütü varsa hepsiyle gönül bağı olan Canan Kaftancıoğlu’nun elbette beklentileri, duyumları, planları vardır. Fakat bunlar şunu fark edemediler galiba, sırtlarını dayadıkları terör örgütüne güvenip böyle imalarda bulunuyor, atarlanıyorlarsa bu millet bir darbe girişimi daha deneyecek olanları toz haline getirir, üzerine de CHP’yi tüy diye diker… Türk milleti 15 Temmuz hain darbe girişimine habersiz, hazırlıksız yakalandı ama yine de tankların içindeki hainleri durdurmasını bildi. Türk milletinin verdiği mücadele 15 Temmuz şehitleriyle, gazileriyle ortadadır. Canan Kaftancıoğlu’nun en güvendiği terör örgütü PKK-YPG, dağlardan şimdi onların da leşlerini topluyorlar.
CHP milletin değerlerine savaş açtığı bu dönem hak ettiği cevabı hem milletin fertlerinden, hem de siyasilerden alıyor. Ama ilginç bir şey oluyor. Millet CHP’nin darbe çağrısına dair imalarına tepki gösterirken, onları köşeye sıkıştırmış tokat manyağı yapmışken “hükümete yakın yazar” diye anılan kişiler ortaya çıkıyor ve aynı günlerde 15 Temmuz hain darbe girişimini FETÖ’nün bir televizyon kanalından bir gün öncesinden “Türkiye’de gerçekleşmiş askeri darbelerin önünü açan gelişmeler her ne ise, Erdoğan bugün aynı kararları vererek teker teker o yolları açıyor.” sözleriyle duyuran PKK-FETÖ çizgisindeki Ahmet Altan’ın tahliyesini istiyor. Birisi Sabah yazarı Mehmet Barlas, diğeri ise Habertürk yazarı Nagehan Alçı…
Ahmet Altan tahliye edilmesi gereken biriyse, niçin Canan Kaftancıoğlu’nun cezaevine girmesini gerektiğini vurguluyoruz ki?
Niçin Özgür Özel’e darbe imaları için tepki gösteriyoruz ki?
Ahmet Altan’ın ilk tahliye edilip tekrar tutuklanma sürecinde, tahliye haberini duyunca sevinç çığlıkları atan CHP, HDP, PKK, FETÖ olmuştu, sonra tekrar tutuklanınca yine aynı çevreler çıldırmış gibi tepki göstermişlerdi.
Konuşmaları, yazıları “Hükümete yakın yazar” sıfatıyla haberleştirilen Nagehan Alçı, Ahmet Altan için duygusal yazı kaleme alıyor ve tahliye edilmesini istiyor. Ve yine Mehmet Barlas’ın yazısını, yazısına referans alıyor “Keşke artık Barlas’ın da yazdığı gibi şu tutsaklık kısır döngüsü bitse, “Bugün bana, yarın sana” anlayışı sona erebilse…” diyor.
İyi de Ahmet Altan kim?
Bakkaldan ekmek çalarken yakalanıp, cezaevine konulan bir gariban mı? Yoksa FETÖ’nün yayın organı Taraf gazetesi ile Türkiye’ye kumpas kuran ve hayatları karartan, 15 Temmuz hain darbe girişiminin sinyalini bir gün önce veren ve PKK’nın kamplarına kadar gidip dostluk köprüleri kurduğunu belirten, dönüşte de Türk askerinin bu kamplara karşı düzenleyeceği operasyonlara yönelik “Ben o köy evinin kapısında PKK’lılar bırakmadım; aynı odayı paylaştığım, konuştuğum, şakalaştığım insanları bıraktım. Salih’i, Bozan’ı, Mizgin’i, Jiyan’ı, Roj’u, Adem’i bıraktım. Bir daha operasyon olursa eğer, sonuçlarını içim titreyerek okuyacağımı biliyorum; tanıdık bir isme rastlamaktan korkarak...” tarzı yazılar yazarak çok boyutlu hainliğini göstermiş birisi mi?
Kim bu Ahmet Altan?
Makul yazılar yazan Mehmet Barlas’a kim sinyal gönderdi de, şimdi “Sanırım coğrafyanın bize yazgı olarak sunduğu düşünce suçundan ötürü tutuklulukları, cezaevlerini falan bir noktada geride bırakmamızın zamanı geldi, geçiyor... Kendisi de bir şiir okudu diye cezaevine gönderilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sonunda bu reformu mutlaka yapacaktır.” Sözleriyle, Ahmet Altan’ın tahliyesini istiyor. Zaten bu iş sırayla gider. Önce Ahmet Altan, sonra Osman Kavala, en son terörist Demirtaş final olur herhalde… Nagehan Alçı’ya sorun “teröristbaşı Öcalan’a, Fethullah Gülen’e kadar affedelim” der.
CHP’nin hain düşüncelerine karşı mücadele verirken, Nagehan Alçı, Mehmet Barlas gibilerini kim, niye konuşturur, yazdırır anlamak mümkün değildir. Türkiye tarihin en büyük terörle mücadelesini yaparken, İstanbul seçimleri öncesi Apo’nun mektup hadisesinin içeriğini de ilk duyuran Nagehan Alçı’ydı. Ders çıkarılması gereken sonuçlar ortada… Nagehan Alçı’nın geçmişine hiç gitmiyorum, Türk devletine “katil” deme küstahlığını göstermesinin sıcaklığı bile kendini koruyor hâlâ… Mehmet Barlas’ın, Nagehan Alçı’nın son yazıları Milli Mücadele duruşunu, hukuku ve demokrasiyi koruma anlayışını baltalamaktan başka bir şey değildir. Ahmet Altan tahliye edilecekse, dışarıdaki hiçbir PKK’lıya, FETÖ’cüye dokunmayalım o zaman…
Hainlere özgürlük istemek, Türkiye’ye yapılacak yeni hainliklere güç ve kuvvet vermek demektir.