MHK için biraz zaman tanıyın

Federasyonun sene ortasında yolları ayırmayı kafasına koyduğu, ancak pandemi nedeniyle ertelediği, Zekeriya Alp kurulunun istifasından sonra, kulislerde konuşulan 2-3 isimden biri olan Serdar Tatlı ve ekibi, önceki gün itibariyle Türk hakemliği için kolları sıvayıp çalışmaya başladılar. Hayırlı olsun, Allah yardımcıları olsun. Kamuoyunda, maçlar olmadığı zaman MHK ve hakemler gündeme gelmez. Ama hakem camiası esas bu dönemde kendi içinde büyük fırtınalar yaşar ve kafalarında sorular dolaşır. Çiçeği burnunda kurulun önünde dağ gibi problemler var. Buyurun birlikte soralım…

- Yarım yamalak tamamlanmış bir sezon sonrasında, eski kurul kurmaylarının, bölgecilik ve adamcılık zihniyetini ön plana çıkartarak hazırladığı klasman listeleri ne olacak?

- Bu sütunlarda daha önce de dile getirmiş olduğumuz; yarım kalmış bir sezon sonunda takımlar küme düşmezken, hakemler küme düşme adaletsizliğini yaşayacaklar mı?

- Takım ve maç sayısının çoğaldığı bir ortamda kadrolarda ki hakem sayısı ne olacak?

- Terfi edecek hakemlerin yeniden kurslarda değerlendirmesi mi gündeme gelecek?

- Yeni kurul terfi ettireceği hakemleri yakından tanımak ve değerlendirmek isteyecektir. Buda çok normal. Liglerin başlamak üzere olduğu bir dönemde bunu yapabilmek için zaman var mı?

- Yoksa geçen seneki ki kadrolarla devam edip tüm terfi ve tenziller devre arasına mı bırakılacak?

- Kısa süre içerisinde yeni sezon için yapılması gereken, seminerler eğitim çalışmaları, kondisyon testleri, kural kitabı ve bunun gibi birçok aktivite ne olacak ?

Maalesef ki, yeni gelen kurul için daha adamlar işe başlamadan yıpratma faaliyetleri başladı. Neden bardağın dolu tarafından bakmıyoruz? Başkan ve ekibi, Türk hakemliğinin uzun yıllar çeşitli kademelerinde hizmet vermiş kişilerden oluşuyor. Durun bismillah. Hele bir bekleyin ne yapacaklar? Görev bölümüne baktığımızda güzel işaretler alınıyor. Bütün yük Metin Tokat’ın omzunda gibi görünüyor. Anlaşılan o ki, Tokat bu kurulun omurgası olacak ve çok yorulacak. Serdar Tatlı ve Metin Tokat’ın dürüstlükleri ve kamuoyundaki güvenilir imajlarının yanında, Erol Ersoy ve Kamil Abitoğlu gibi isimlerin en üst düzeyde hakemlik yapmış olmaları ve Mahmut Çetiner gibi Türk hakemliğine geçmişte eğitimcilik bakımından büyük hizmetler vermiş bir ustanın da ekipte olması kurulun avantajları...