Bahattin Şimşek kartında hatalı

Kovid-19’dan maalesef birçok sporcumuz ve kulübümüz gibi hakemlerimizde nasibini alıyor. Pozitif vaka rakamları küçümsenecek gibi değil. Sadece Süper Lig’de görev alan 20’ye yakın hakem ve yardımcı hakem son 2 haftada pozitif çıktı. Onlarla birlikte maça gitmiş olan çok önemli isimler de umarım virüs kapmamışlardır. Herhalde Merkez Hakem Kurulu da bu ürkütücü gelişme karşısında gerekli tedbirleri alıp, atama yaparken seyahat koşulları ve zorluklarını da göz önüne alacaktır.

UEFA hakem komitesi de her maç için atama yaparken bir de yedek ekip belirliyor. Aktarmasız seyahat koşulları ve ülkelerin yakınlığı, atama kriterlerinde form durumu ve tecrübeden daha da ön plana çıktı.

Bundan dolayı önü açılan hakemlerde var.

Örneğin Rumen Hategan, 3 haftada 3 maça çıktı. Dün akşam Moskova’da oynanan Lokomotiv Moskova-Atletico Madrid maçının VAR’ı pozitif çıkınca, UEFA hemen AVAR’ı, VAR olarak atadı. Bizim Abdülkadir Bitigen de AVAR oldu. Üstelik gözlemci de Murat Ilgaz idi. Böylelikle Abdulkadir Bitigen FIFA olmadan, UEFA tarafından ismen görevlendirildi ve kokartı da tescillenmiş oldu.

Merkez Hakem Kurulu’nun cesaretle görev verdiği yeni isimlerin maşallahı var. Ama pazartesi akşamı Bahattin Şimşek önemli bir hata yaptı. Kendisine bilerek omuz atan Sinan Gümüş’ü ikinci sarı karttan ihraç etme gibi bir şemsiyeye sığındı. Önceden sarı kartı olmasaydı, Sinan sahada kalacaktı. Geçen sene Zekeriya Alp komitesi, Adem Ljajic’i ihraç etmediği için Suat Aslanboğa’nın sözleşmesini iptal etmişti. Ya da sözleşme iptaline mazeret olarak mı bunu göstermişti? Bazı televizyonlarda Sinan’ın hareketi için sarı kart yeterli yorumunu üzülerek izledik. Rakibe yapılsa da sarı kart dediler. Ama şunu gözden kaçırdılar. Hakem rakip oyuncu değildir, hakem maçın otoritesidir, hakimidir. Bu hareket dünyanın her yerinde direkt kırmızı karttır.

Bir de tüm kalecilerin penaltı vuruşunda duracakları yer konusuna bir kez daha dikkat çekmek isterim. Kural kitabındaki metin aynen şöyle “Topa vurulduğu anda savunma yapan kalecinin bir ayağının en azından bir kısmı kale çizgisine temas etmelidir ya da, kale çizgisi ile aynı hizada (havadan) olmalıdır.” Yani kale çizgisinin ilerisinde de, gerisinde de durmak ihlalidir.