Fincancı katırı
PKK-CHP-HDP üçgeni içinde kurulan alçak bir iftira şebekesinin parçasıydı. Şanlı Türk ordusuna karşı yürütülen kimyasal silah iftira kampanyasında yerini aldı, TSK’nın terörle mücadelede kimyasal silah kullandığına dair iddialarda bulundu.
Hâliyle hakkında soruşturma açıldı ve gözaltına alındı.
Evinde yapılan aramada kalaşnikof mermileri ve örgütsel dokümanlar ele geçirildi.
***
Türk ordusuna iftira atan birinin adalet önünde hesap vermesine karşı ilk tepki, elbette gelmesi beklenen yerden, CHP’den geldi.
CHP’li Özgür Özel “Hoşunuza giden konular konuşulabilince değil en aykırı en rahatsız edici görüşler özgürce konuşulabilince buna ifade özgürlüğü diyoruz. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması ve onun üzerinden TTB’ye yönelik saldırılar demokrasi görüntüsü değildir. Asla kabul edilemez!” dedi.
İftira kelimesinin bile karşılamadığı bu alçaklığı CHP, ifade özgürlüğü olarak tanımladı.
Alçakça iftiraya gebe suçlamanın dillendirilmeye başlandığı ilk günlerde Türk askerine sahip yerine “ulu orta açıklama yapılması yanlış” sözleriyle konu hakkındaki bakışını ortaya koymuş CHP’nin başka bir açıklama yapması zaten beklenemezdi. Özgür Özel diyeceğini dedi, artık sıra Bay Kemal’in…
***
Bay Kemal kimyasal silah iftirasına karşın tek bir cümle etmedi, sessizliğini korudu. Belli ki tavır gösterirsem “angajmanlarım bozulur, fincancı katırları ürker” diyordu.
Artık durmasın, dün terörist Demirtaş ve Sorosçu Kavala’yı nasıl savunduysa bugün de Fincancı Katırı’nı savunsun…
***
Geçmişte içerisinde bulundukları ihaneti, melaneti hiç çekinmeden nasıl bangır bangır duyurdularsa…
Yaptıklarıyla nasıl PKK’nın gurur kaynağı oldularsa…
Ne denli bir milli güvenlik sorunu hâline geldiklerini her gün yeni bir örnekle nasıl kanıtladılarsa işte yeni bir fırsat…
Hiç çekinmesinler kaldıkları yerden devam etsinler…
***
Ayrıca bir zahmet şu sorunun da cevabını versinler…
Bay Kemal’in ABD gezisinin hemen ardından Türk ordusuna karşı kimyasal silah iftirası kampanyasının başlatılması tesadüf müydü?