25 Kasım 2024
weather
2°
Twitter
Facebook
Instagram

6'lı masada dananın kuyruğu kimin elinde kalacak?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
6'lı masada dananın kuyruğu kimin elinde kalacak?

6’lı masanın cumhurbaşkanı adayını bugün açıklayacağı söylendi ve o cepheden gelen haberler ve açıklamalar hep bu yönde idi. Ama Kemal Kılıçdaroğlu kendi adaylığını kabul ettirmekte zorlandığı için yine şerh düşerek “2 Mart’taki toplantıda isim sanmıyorum ki açıklansın. Tabii orada alınacak karara da bağlı. Adayı belirleriz ve açıklamak için tarih belirleriz. Ancak yöntemi konuşuruz açıklamasını yaptı.

Şu an masada bir milletvekilliğini kurtarmak için oturan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal dışında hiç kimse “Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını destekliyoruz” açıklaması yapmadı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmak dışında hiçbir yolu kalmamıştır. Şu an ne bir CHP’li belediye başkanını ne de dışarıdan birini aday olarak kabul edecek durumdadır. Çünkü öyle açıklamalar yaptı ki, ya cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklayacak ya da Türk siyasetindeki anlamsız varlığını sonlandırarak evine dönecektir.

Geçtiğimiz yılın ağustos ayında cumhurbaşkanlığı adaylığına kendini öyle kaptırmış olacak ki "Siyaset hayatımın sonuna giderken" şeklinde gençlere seslenen bir twit atmıştı. Aday olsa da siyaset hayatı sonlanacak ama orada “Ben herkesin cumhurbaşkanı olacağım. Siyaset kimliğini bırakıyorum” diye aklınca aforizma yapmaya kalkmıştı.

Buna benzer o kadar açıklama yaptı ki hep “Ben yapacağım, edeceğim, karar alacağım, uygulayacağım…” şeklinde cumhurbaşkanı hayallerini süsleyen açıklamalar oldu. Ne kendisi ne de CHP yönetimindeki avaneleri cumhurbaşkanı adaylığı konusunda geri adım atmaz. Çünkü büyük bir şartlanmışlık yaşıyorlar. Son bir yıldır CHP’nin genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, belediye başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak duyurdu, kimileri de onu kürsüye “Cumhurbaşkanım” diye davet etti.

Şimdi bu şartlanmışlık çerçevesinden baktığınızda sürekli Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasından iş çeviren ve Kemal Kılıçdaroğlu Almanya’ya gittiğinde anında Meral Akşener ile “Saraçhane kumpası” kuran Ekrem İmamoğlu’nu, CHP Genel Merkezi cumhurbaşkanı adayı yapar mı?

Ya da MHP’yi “Bugün 40 yıllık geçmişimi geride bırakarak, CHP adayı olmamla, geride kalan tüm tartışmalar bitecektir” diyerek makam-para sevdası için satan ama MHP’de iken  “Ülkücü Hareket’e yabancı dar bir kadronun elinden çıkan politikalarla ‘CHP’yle özdeş parti’ suçlamalarına çanak tutan bir anlayış sergilenmiştir. İçinde maneviyatı barındırmayan bir milliyetçiliğin halk tarafından CHP’yle aynı kategoride değerlendirildiğini fark edemeyen bir siyaset tarzıyla bu hareketi iktidara taşıyamayız” açıklamalarıyla CHP’ye vebalı muamelesi yapan Mansur Yavaş’a nasıl güvensinler?

Düşünün “Milliyetçi-Ülkücü” olarak ahmaklar tarafından pazarlanan Mansur Yavaş, bir gün olsun alenen ortada olan CHP-PKK ilişkisine, CHP’deki vatana ihanetlere tepki gösterememiştir. Kendi çıktığı kabuğa ihanet etmiş adama güven duyar mı bu saplantılı-takıntılı CHP yönetimi?

Zaten son bir yıldır “CHP’li Ankara ve İstanbul belediye başkanları görevlerinin başında duracak” açıklamasını Kemal Kılıçdaroğlu bilinçli yapmıştır.

CHP’ye rağmen onların aday yapılması mümkün değildir. Ya CHP adaylıklarına onay verecek ya da onlar CHP’den ayrılıp başka partiler üzerinden aday olma şanslarını deneyeceklerdir.

Kemal Kılıçdaroğlu da adaylığını resmi olmasa da bir yıl önce açıkladığına göre onların adaylık düşünceleri hayaldir. CHP’nin gözünde zaten ikisi de güvenilmez modeldir.

Dananın kuyruğu bugün kopacaktır. CHP kurulları tarafından adaylık sürecinde tek yetkili kılınan Kemal Kılıçdaroğlu aday olacağını duyuracak, masadakilerin nabzını ölçecektir. Zaten geçtiğimiz gün baş başa görüşme yaptığı Meral Akşener’e bunu önceden duyurmuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu CHP’li tüm belediyelerdeki ihale ve kadro alanını İP’e vereceğini söylediyse Meral Akşener ikna olmuştur. Çünkü İP’in beslenme kaynağı bu alanlardır.

Kemal Kılıçdaroğlu bu silahı kullanmadıysa bugün 6’lı masa toplantısında Meral Akşener siyasi cazgırlık yapabilir. Kemal Kılıçdaroğlu toplantı başlamadan bir telefon açıp bu silahını kullanabilir. Kendisini zerre kadar sevmem, hatta HD(P)KK ilişkilerinden dolayı ondan nefret ederim ama yazı akışında bu tavsiyede bulunarak bir nevi ona iyilik yapmış oldum.

Bakalım Meral Akşener bugün gerçekleşecek toplantıda nasıl bir tavır içine girecektir? Son aylarda Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını engellemek için yapmadığı siyasi tezgâh kalmamış, kullanmadığı zehirli dil modeli bırakmamıştı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi itibarını da en çok zedeleyen Meral Akşener ve avanesi olmuştu. Geçtiğimiz hafta CHP’nin kurmay heyetine de “geri zekâlılar” diyerek hakaret etmişti. Adaylık sürecinin korkusundan Kemal Kılıçdaroğlu ve avanesi bu hakareti yalayıp yutmuştu.

Uçan kuşa cevap yetiştiren Özgür Özel, Meral Akşener’in “geri zekâlı” olarak gösterdiği kurmay heyetinde olduğu hâlde nedense çıtı çıkmadı. Hadi Özgür Özel susuyor da Faik Öztrak, Engin Altay, Engin Özkoç gibi kurmay heyetinde olanlar niçin konuşmuyorlar? Susmak “geri zekâlı” ithamlarını kabul etmektir.

6’lı masa ve masanın altındaki HDP’de bugün büyük bir heyecan vardır.

Atar-gider yapma komedisi çeviren Kemal Kılıçdaroğlu o masadan kalkabilecek mi göreceğiz. Kemal Kılıçdaroğlu bugüne kadar CHP’nin kapısında besledikleri tarafından imtihan ediliyor. Bakalım beslemeler ona adaylık yolunda destek mi yoksa köstek mi olacak?

Ha gayret Kılıçdaroğlu, masadan cumhurbaşkanı adayı olarak çıkabilirsin.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *