Mesele geçmişte HDP’ye oy verenin oyunu almak değil, PKK’laşmaktır!
Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP seçim bildirgesi yayınlamış ve orada “Türkiye'nin Suriye ve Irak’a yönelik gerçekleştirdiği askeri operasyonlara son vereceğiz. Türkiye’nin Suriye ve Irak’tan geri çekilmesini sağlayacağız” demiş… Türkiye’de kurulmuş bir partinin Suriye ve Irak’taki terör örgütlerine yönelik operasyonlardan rahatsız olması akıl işi olabilir mi? Hele böyle bir partiyle ittifak yapanlara ne demeli?
6’lı masa HDP ile her dönem ittifakta ve işbirliği yapmaktadır. 6’lı masa HDP’nin PKK’ya hizmetinden rahatsız olmadığı gibi zaten kendileri de PKK’nın taleplerini bizzat dile getirip teker teker uygulayacağını söylemektedir.
Türkiye’nin Irak ve Suriye’de yaptığı terör operasyonlarına karşı sadece HDP mi karşı çıkıyor? CHP HDP ile birlikte tezkere oylamasında “Hayır” oyu kullanmadı mı?
Yani tencere-kapak birbirini bulmuş durumdadır. HDP seçim bildirgesi olarak ne yayınladıysa zaten Kemal Kılıçdaroğlu kazanırsa onları hayata geçirecektir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözü HD(P)KK’nın, HD(P)KK’nın sözü Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözüdür. Bundan kimsenin şüphesi var mı?
Bu birlikteliği savunanlar kılıf üstüne kılıf uydurmaktadır. HDP yasal partiymiş… HDP 6 milyon oy alan halkın partisiymiş… Evet, düz baktığında öyle görünüyor.
Yasal çerçevede kurulan herhangi bir siyasi partinin, derneğin, vakıfın sonradan suç işleme özgürlüğü var mı? Yasal parti dediğin nedir? Kuruluş aşamasının Siyasi Partiler Kanunu’na göre onayını almasıdır değil mi?
HDP’ye hangi Anayasa maddesi “Onayını aldıktan sonra kanlı terör örgütlerinin hizmetkârı olabilirsin” diyor?
“6 milyon oyu var” diye HDP’nin PKK hizmetkârlığında Türkiye’ye her türlü kötülüğü yapma hakkını hangi kanun, hangi yasa veriyor?
Böyle “Kalabalığı olan haklıdır” gibi bir mantığınız varsa o zaman mafyalar, çeteler, tecavüzcüler, katiller yanına milyon kalabalıklar toplayarak işledikleri suçları kalabalıktan dolayı hükümsüz göstersinler. Ya da yasal çerçevede bir siyasi parti yahut dernek kursunlar her türlü yasal olmayan işi o çatı altında işlesinler ve soran olursa da yasal olduklarını ifade etsinler.
Dünyada böyle bir Anayasa, böyle bir hukuk, böyle bir kanun var mı? Ama Türkiye’deki ihanet ve menfaat çetesi HDP’ye böyle bir model istiyorlar.
Kandil’e terörist olmaları için çocukları, gençleri kaçırıyor. HDP’ye dokunma!
HDP’li belediyeler dağdan şehire, şehirden daha terör örgütü PKK’ya lojistik destek sağlıyor. HDP’ye dokunma!
Kandil ve İmralı hizmetkârlığı yapıyorlar. HDP’ye dokunma!
HDP’li belediye başkanı ve milletvekilinin arabasında silah, terörist taşınıyor. HDP’ye dokunma!
Neymiş neymiş neymiş… Tüm bunların bir önemi yokmuş. Çünkü HDP yasal partiymiş, 6 milyon oy almış…. Yasal olmanın hukuk ve kanunlara uymakla olacağını anlamayacak kadar ahmak, işlenen suçları kalabalıkların örtemeyeceğini anlamayacak kadar da aptallık içindedirler.
Evet, HDP’ye geçmişte oy veren 6 milyon insanın tamamı PKK’lı demiyoruz. Bunun mantığı da olmaz. Çünkü bölgenin aşiret kültürü, silahların gölgesindeki tehdit ortamı, CHP’nin zaman zaman yaptığı “Her CHP’li evden HDP’ye oy verin” kampanyaları bu oy oranını etkilemektedir. HDP’nin elindeki bir belediye öbür seçimde başka partilere geçebiliyor. O yüzden HDP’nin tüm oylarını yaftalamak doğru değildir. Bu seçimlerde HDP’nin eriyişini gördüğümüzde bu daha net anlaşılacaktır.
Ama HDP’nin tüm yönetim kadrosu PKK’lıdır. HDP’nin belediye başkanlarını da, milletvekillerini de Kandil belirlemektedir.
Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın İmralı görüşmelerinin kitaplaştırıldığı ‘İmralı Notları’nda HDP yetkilileriyle yaptığı görüşmedeki şu diyalog bunun ispatıdır.
İDRİS BALUKEN: Bizden kaynaklı yanlışlar vardı. Bazı yerlerde yerelden aday gösterilmemesi oy kaybettirdi.
ABDULLAH ÖCALAN: Kim belirledi bunları?
BALUKEN: Seçim komisyonunun çalışmalarıyla belirlendi.
ÖCALAN: Kimdir bu seçim komisyonundakiler? Bunlar Kandil tarafından mı belirlendi, yoksa siz mi belirlediniz?
SIRRI SÜREYYA ÖNDER: Kandil belirledi.
ÖCALAN: Tamamıyla mı onlar belirledi? Parti meclisinde belirlenmedi mi bu komisyon?
PERVİN BULDAN: Hayır. Parti meclisinde ya da MYK'da belirlenmedi.
Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin tuzağına düşmüş her vatandaşı kurtarmak sağduyulu herkesin görevidir. HDP’ye oy veren insanları aydınlatarak, PKK’nın ülkeye yaptığı kötülükleri göstererek onların oyunu almak kimseyi rahatsız etmez. Ama HDP’nin oyunu almak isteyen partilerin PKK’laşması, onların huyundan, suyundan gitmesi ülkenin meselesidir. Mesela CHP gibi… 2015 yılından itibaren CHP ve HDP arasında fark gören var mı?
Hadi Kemal Kılıçdaroğlu “PKK bir terör örgütüdür. HDP onun siyasi uzantısıdır. Pervin, Mithat, Demirtaş gibiler PKK’nın ana kadrosunun bölücü elemanlarıdır. Onların ülkemizi bölme, parçalama çabalarına fırsat vermeyeceğiz. Terör örgütüne en ağır darbeleri biz vuracağız. Geçmişte HDP’ye oy veren insanlar oynanan bölücü oyunları görerek oyunu CHP’ye, bana versin” desin de biz de alkışlayalım. Bu cümleleri kurabilir mi? Kurması mümkün değildir. Zaten kendisi “YPG terör örgütü değil”, “Demirtaş ile ülkeyi inşa edeceğiz” diyen ve PKK’nın bir talebini dinlendiren kişidir.
O yüzden HDP’leşmiş CHP, Demirtaşlaşmış Kılıçdaroğlu manzarası karşımızdadır.
Bu yüzden CHP’ye oy verenler Kemal Kılıçdaroğlu gibilerin elinden, HDP’ye oy verenler Pervin- Demirtaş gibilerin elinden kurtarılmalıdır.
Cumhur ittifakı terör örgütü PKK’yı ezerek bunu sağlamaya çalışıyor. Bu seçimde Cumhur ittifakına verilecek destek bunu üst seviyeye çıkaracaktır.